Galatasaray Kulübü'nün ocak ayı Divan Kurulu Toplantısı bugün gerçekleştiriliyor. Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar idaresinde Gayrettepe Dedeman Otel'de düzenlenen toplantı saat 13:30'da başladı. Toplantıda, 20 Ocak Cumartesi günü gerçekleştirilecek olağan seçimli genel kurul öncesi başkan adaylarından Mustafa Cengiz, üyelere hitap etti ve 'Galatasaray'da affedemeyeceğim tek şey var, o da hırsızlık! Eğer yakalarsam hırsızlar benden korksun' ifadelerini kullandı.
Mustafa Cengiz'den sonra ise Dursun Özbek söz aldı. Özbek'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Kim seçilirse seçilsin, en iyi hizmeti yapacağından şüphem yok. Erken seçime neden gidiyoruz bunları açıklıyorum. İlk husus; Medya... Hayatımızın bir parçası... Şimdi sizlere medyada duayen isimlerden olan değerli kardeşim Galatasaraylı Sayın Fatih Altaylı'nın bir söyleşisini okumak istiyorum. 9 Ocak 2018 çok hassas bir konuya parmak basmak istiyorum. Fatih Altaylı kardeşim, geçen Bloomberg'de yaptığı söyleşi de, ''Arda Turan, Galatasaray'a gelemesin diye el birliğiyle uğraşıldı. Galatasaray yönetimi medyayı manipüle ediyor çünkü medyayla olan ilişkilerinde gariplik var. Galatasaray'ın bütün bu işlerini yöneten garip kişiler ortaya çıktı. Fenerbahçeli bir kişi başkan danışmanı gibi çalışıyor. Bunlar nasıl işler kardeşim? Nasıl bir gazeteci senin medyayla olan ilişkilerini düzenler. Arda, Mehmet Ağar'a demiş ki; 'Fatih Terim olduğu sürece Galatasaray'a gelmem'. Birincisi Arda Turan, Mehmet Ağar'a böyle şey söylemez. Galatasaray, Arda Turan'ı almıyor. Bunun için bu haberi servis ettiğimizi söylüyorlar."
"KEŞKE MEDYADA GALATASARAY OLARAK SADECE BİZ OLSAK"
Bu haberden sonra dedim ki; Galatasaray medyada zayıf, Galatasaray medyayı yönetemiyor, iletişimini yönetemiyor, spor müdürlerinin hepsi başka takımların üyeleri falan filan... Bunların söylendiğinde mutabık mıyız? Bunlar yönetimin zayıf tarafları olarak anılmıyor mu? Bundan sonra araştırdım. Hiç ilgimiz olmayan bir şeyi araştırdım. 'Sanki kabiliyetimiz var gibi, medyayı manipüle ediyormuşuz gibi basında çıkarıyoruz' dedim. Hep tersinden şikayet ediliyordu. Şimdi de 'yönetim yapıyor' diye şikayet ediliyoruz. Haberin esası Habertürk Gazetesi'nde...
Ya el insaf! Kendi gazetende haber yapıyorsun. Sonra bu haberi manipüle edip haber yaptırdığımı söylüyorsun. Bu nasıl bir iştir, nasıl bir zihniyettir? Senin haber müdürlüğünü yaptığın bir gazetede haber yaptırıyorum. Bu haber senin gazetende çıkmış. Sen varken senin gazetene gelip o haberi mi yaptırdım? Keşke medyada Galatasaray olarak biz olsak. Keşke medyayı yönetebilecek çalışma grubu bizde olsa. Böyle olduğundan dem vurarak kendi gazetende yaptırdığın haberi sanki Galatasaray yönetimi manipülasyon sonucunda yaptırmış gibi davranıyorsun. Manipülasyon ne demek? Herkesin bildiği bir şey. Hakaret olarak kabul ediyorum ve Fatih Altaylı, seni affetmiyorum! Her ne kadar Galatasaraylı olursan ol; doğru haber yapmak gazeteciliğin bir gerekliliği. Kendi haberini Galatasaray yönetimi yaptırıyormuş gibi söylemeni doğru bulmuyorum.
ÖZBEK'TEN ÜNAL AYSAL'A; KAÇTIN GİTTİN:
"ŞAMPİYONLUĞA GİDERKEN NEDEN SUYU BULANDIRIYORSUNUZ?"
İkinci bir husus; benden önce 35 başkan Galatasaray'a çok güzel hizmetler vermiştir. Bu hizmetler sayesinde de Galatasaray en önemli markalardan biri haline gelmiş. Neden Galatasaray'ı sevemiyoruz? Neden yönetimi zayıflatma yönünde çaba harcıyoruz. Sevgili başkan Ünal Aysal dün akşamki konuşmasında diyor ki; 'Ya bu erken seçim nereden çıktı? Bu seçim etik midir? Bu baskın seçim etik midir?' diyor. Ya Ünal Abi, sen iktidarken kaç tane erken seçim yaptın? Sonuncusunda da bırakıp kaçtın! Ünal abiye şunu söylemek istiyorum. Beni beğenmeyebilirsin. Yönetimi de beğenmeyebilirsin. Tenkit de edebilirsin. Eleştiri en büyük hakkı. Hiçbir lafım yok. Zerre kadar da alınganlık göstermiyorum. Eleştirilerinin doğrusunun başımızın üstünde yeri var. Kabul etmediklerimizi de divana gelip açıklıyorum. Peki, bugün ne gerekçesi var? Şampiyonluğa gidiyorum. Fatih Hoca gibi 6 şampiyonluk kazanan bir hoca ile işe başladık. Çok iyi bir takımımız var. İşin ucunda da şampiyonluk hedefimiz var. Peki, ne gerek var üç buçuk dört sene evvel oluşan bir olayı gündeme getiriyorsun. Bir kişi çıkıp da desin ki, ''Bunun haklı bir sebebi olabilir'' Bu haberlerle neyi murad ediyorsunuz?
"HATA YAPTIK AMA ASLA YANLIŞ YAPMADIK"
Ben değerli başkanlarıma saygısızlık yapmak istemiyorum ama lütfen Galatasaray'ın başarısı hepimizin başarısı değil mi? Ne menfaatimiz olabilir ki? Galatasaray'ın başına gelen Fatih Terim, tekrar gündeme getirip tekrar tartıştırmak ne işe yarar? Derdiniz ne? Kim ne derse desin, örnekler de verdim. Ben ve yönetimim Galatasaray'ın başarısı için hizmet etmekteyiz. Fatih Terim'i de diğer arkadaşlarımı da göreve getirirken hepsini Galatasaray'a yarar sağlasın diye getirdim. 7-8 ay başkan yardımcısıydım. Geriye kalan süreçte de başkan oldum. Galatasaray'ın menfaatleri her zaman kişisel menfaatlerimin üzerinde yer aldı. Hata yapmadık mı? Tabii ki yaptık ama Galatasaray'a asla yanlış yapmadık.
NEDEN ERKEN SEÇİME GİDİLDİ? ÖZBEK AÇIKLADI...
"ERKEN SEÇİMİ, SEÇİLECEK ARKADAŞIN 3 SENE BAŞKANLIK YAPMASI İÇİN YAPIYORUZ"
Esas konuya gelmek istiyorum. Neden erken seçim yapıyoruz? Muhtelif sebepleri var. Bu sebeplerde de hepimizin mutabık olduğunu düşünüyorum. Şampiyonluğa gidiyoruz, hemen düğmeye basıldı! Konu Sayın Fatih Terim'e kadar uzandı, 'Yönetimin basiretsizliği' imalarıyla hemen bir ortam yaratıldı! Demin örneklerini de verdim. Şampiyonluğun en kuvvetli adayıyız. Mayıs ayı çok kritik. Sportif manada çok kritik. Bu tartışmaları zaten 2,5 seneden beri yapıyoruz. Fakat Galatasaray'ın menfaatlerine zarar gelmemesi için bu tartışmayı öne çekelim ve seçimi 3 ay evvel yapalım dedim. Kim seçilirse seçilsin; 3 seneliğine seçilsin. Tüzüğümüz gereği Mayıs ayında seçim yapmak gerekiyor. Tüzük gereği Mayıs 2020'ye çekilip süre 2,5 yıla çekilebilir. Sayın Mustafa Cengiz de projelerini anlattı. Seçime iştirak ettiği için kendisini kutluyorum. Galatasaray'a hizmet etme iradesi gösterdiği için kendisini kutluyorum. Sayın Cengiz de belirtti. 'Projeleri uygulamak için süreye ihtiyaç var' dedi. '75 günde bazı şeylerin yapılması mümkün değil' dedi. 75 günde yapılmayacak bazı işler varsa neden bugüne seçimi çektik? Futbolda başarıya giderken seçim periyoduna girmek şampiyonluğu etkileyebilir. Şampiyonluk, maddi anlamda büyük bir olaydır.
"BANA 'FLORYA'YI SATTIN AMA BİR ŞEY OLMADI' DİYORLAR AMA DAHA İHALEYE YENİ AÇACAĞIZ!"
İkinci husus; Sportif A.Ş. kar etmeli. İlk çeyrekte kâr yaptık. İkinci çeyrekte de kâr yapacağımıza inanıyoruz. Sportif A.Ş'nin yeni kaynaklara ihtiyacı var. Mayıs ayında beklenen başarıya ulaşmak için yeni kaynaklar üretmeliyiz. Yeni sponsorlar yaratırken de süre kısa olmaz. Bu tartışmalar ve konuşmalar yapılırken muhatap olacak yönetim Galatasaray'a hizmet eden bir yönetim olmalıdır. Yoksa ne bankalar ne sponsorlar sizi muhatap almaz. Biz bugüne dek bu çalışmaları yaptık. Diyebilirsiniz, 'Kardeşim neden daha önce yapmadınız?' Daha önce de yaptık ve sonuçlarını aldık. Bu çalışmaların devam etmesi lazım. Devam etmesi için de hangi yönetim gelirse gelsin önünde bir süre olması lazım. Finansal yapımız, elbette ki yaptığımız projeler çerçevesinde açık bir şekilde iyileşme gösteriyor. Hiçkimsenin dediği gibi 'Şurada şu kadar zarar edildi' lafları doğru değil. Neden doğru değil? Biraz elma ile elmayı karşılaştırmak lazım. Şurası doğru: 2015'teki TL'yi dikkate alırsanız tabii ki aynı şey değil. Daha doğrusu rakamlar farklı. Türkiye'deki enflasyonu ve kur farkını dikkate alırsanız; 2015'de yerinde duran bir rakam varsa ben söylenenleri kabul edeceğim. Esasına baktığımız zaman, borç alacak farkımızda 170 milyon civarına bir düşüş var. Bu konuda da borcumuz inmiştir.
RİVA'NIN İLK AŞAMASINDAN NE KADAR GELİR ELDE EDİLDİ?
ÖZBEK: ELDE ETTİĞİMİZ İLK MİKTAR 770-780 MİLYON TL
Yeri gelmişken şunu tekrarlamakta fayda görüyorum. Ben sizden yetki alırken, Riva ve Florya için bir projeksiyon yaptım. Bu projeksiyon hala internette var. Yaklaşık iki projeden 1.5 Milyar TL gelir elde edeceğimizi söylemiştim. Şu an onun üzerine çıktık. Riva'nın ilk aşaması olarak elde ettiğimiz miktar 770-780 milyon TL civarında... Bunun iki katına varacak bir gelir bekliyoruz. Çünkü hasılat paylaşımı sözleşmesi yaptık. Kısaca zihinleri bulandırmak için, 'Florya'yı sattın şöyle olmadı' diyorlar. O iş öyle değil arkadaşlar! Hasılat paylaşımı diye aratıp internette detayını bulabilirsiniz. Emlak konutla yaptığımız iş; bir müteahhite verdik. Burayı yapacak, satacak, yüzde 80 Galatasaray'ın yüzde 20 Emlak Konut'un olacak. Nasıl oluyor da zihinleri bulandırmak için 'Riva'yı sattı, kaçtı' diyorsunuz? Buradaki herkes 'hasılat paylaşımı nedir?' bu konuyu çok iyi biliyor. Florya'da ihaleye yeni çıkacağız. Çıktığımızda da aynı şekilde 'hasılat paylaşımı' şeklinde olacak. Gelirleri Galatasaray kasasına koyacağız. Mali çıkış için olmazsa olmazımız budur. Bu projeleri yapmak için hepsini yapacağız. İhaleler yapılıyor, ondan sonraki her şey de aynı size söz verdiğim gibi kredi ve banka borçlarından mahsus edilecek şekilde kullanılacak. Başka hiçbir şekilde kullanılamaz.
ADNAN POLAT'A 'ÇATI' GÖNDERMESİ
"2011'DEKİ YÖNETİM 'ÇATI YAPACAĞIZ' DİYEREK DEVLETTEN PARA ALMIŞ AMA ÇATIYI YAPMAMIŞ"
Dördüncü husus; Niye erken seçim var? Bildiğiniz gibi Florya'daki 20 dönümlük arsamızı da geliştirmek için anlaşma yaptık. En son divanda size söyledim. Birçok konu için Başbakanlık onayını bekliyoruz diye. Müsaade ederseniz bunu sizlere önce göstereceğim sonra da anlatacağım. Bu durum, '49 yıllık üst kullanım hakkı'nın 'olur' yazısı. Bu yazı, İstanbul Defterdarlığı'nda... Tapu iznine dönüşmesi için çalışmalar yapıyoruz. Hem Milli Savunma Bakanlığı ve hem de diğer bakanlarımıza teşekkür gönderiyorum. Gereken her şeyi yaptılar ve en süratli biçimde bu isteklerimiz gerçekleşti. Göktürk'e giden yol; stada 7 dakika mesafede... Hasdal'ı geçip diğer kavşağa doğru gidersiniz. İşte orası... 130 küsür dönüm, yola cephe bir arazi. Bunlar ve burada gösterdiklerim sizlere olan taahütüm. Hiçbir zaman 'Ben bu koltukta oturayım' demiyorum. Verdiğim sözleri tutmak için bu süreyi sizden istiyorum.
ÖZBEK AÇIKLADI: KAPALI SPOR SALONU PROJESİ NEDEN ÖNEMLİ?
Başka bir konuya geçersek; 'Kapalı Salon Projesi' Birçok kişi bizi tenkit etti. Çok kişi 'Kapalı salon nedir?' dedi. 'Git bir yerde oyna' dediler. Bu konu öyle söylenecek bir konu değil. Kapalı salon şu; Ali Sami Yen Spor Kompleksi'nin çatısının kapanmasına bağlı olarak 2011'deki yönetim, devletten 27 milyon TL borç almıştır. Bu bedel çatının kapanması için verildi. Biz Gençlik Spor Bakanlığı'na demişiz ki; 'Biz çatıyı sonra kapatırız. Acil harcamalarımız var. Orası için kullanalım' demişler. Bakanlık da bu parayı vermiş. E çatıyı kapat hadi? 'Hele bir bakalım durun' demişler. Sonra da çatıyı kapatmamışlar. Sayıştay bizim boğazımızı sıkıyor. Stat kullanım hakkımız legal bir duruma gelmeyecek. Çünkü bu süreç bu şekilde devam ediyor. Kapalı salon projesi bu yüzden önemli. Bizler 'size 90 milyon TL vermeyelim, salon yapalım' dedik. Olur mu olur? derken kabul edildi. Bu kapalı salonu yaparken yine Galatasaray'ın lehine sponsorlar suretiyle yapmaya geçtik. Bunun sonuçlarını almak üzereyiz. 75 gün kala bunun peşinden nasıl gidilir?
"TEK GAYEMİZ; GALATASARAY'A HİZMET ETMEK"
Tapu tamam, inşaat ruhsatı tamam. Salon konusunda birçok şey tamam. Bunları almakla bitmiyor. Bunları aldıktan sonra önümüzde bir mesafeye ihtiyaç var. Kim gelirse gelsin; Dursun Özbek veya Mustafa Cengiz... Sayın Cengiz de anlattı. Söyledikleri doğru... Bir projeyi takip etmek, 75 günde olacak şey mi? Şimdi bu erken seçim Galatasaray için zaruridir. 3 ay kala anlattığım sebeplerden dolayı bu süreyi iyi kullanmak zorundadır. Hem finansal yapısıyla hem de sportif başarıyı takip etmek için... Sportif A.Ş'nin 5. yıl hususu itibarıyla... Mevcut arsaların imar edilmesi için de bunlar olmalı. Önümzdeki 3-4 aylık süreyi Galatasaray'a kazandırmak istiyorum. Benim için hiç farketmez. Ben size verdiğim sözler çerçevesinde, 'Yapacağım' dediğim her şeyi yaptım. Bundan sonrası için de projelerin bitirilmesi için çalışacağım. Süreye ihtiyacımız var. Tüzüğümüzün gereği olan seçim süresine ihtiyacımız var. Ben Galatasaray'ın menfaatine olmayan hiçbir şeyi sizin önünüze getirmedim. 2,5 seneden beri, Galatasaray'a hizmet ediyoruz. Tek bir arzumuz oldu, 'Galatasaray'ı hiçbir yerde incitmeyelim, menfaatimize olmayan hiçbir şeyi yapmayalım'. Bir algıyı yaratmak üzere bambaşka bir şeye bürünüyor. Gerek sosyal medya gerekse TV'lerde konuşulanlar, Galatasaray'ı bambaşka bir şeye sürüklüyor. Galatasaray'ın kavgaya ihtiyacı yok. Galatasaray'ın başarıya ihtiyacı var. Önümüzdeki seçimin Galatasaray'a huzuru getirmesini diliyorum. Hoşçakalın...''