Duruşmaya isimsiz ihbar mektubu damgası

ANKARA (İHA) - Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları iddiasıyla eski Başbakan Mesut Yılmaz ve Devlet eski Bakanı Güneş Taner'in Yüce Divan'da yargılanmasına bugün devam ediliyor. Duruşmaya, Korkmaz Yiğit'in hesabından "Saber" isimli şirket aracılığıyla Turgut Yılmaz'ın hesabına 14 milyon dolar para yatırdığına ilişkin isimsiz ihbar mektubu damgasını vurdu. Tanık Osman Berkmen, "Korkmaz Yiğit bana 'Ne teminatı, bu kredi siyasi bir kredi olacaktır' dedi" derken, yine tanık olarak dinlenen Fikri Sağlar, "Yiğit ve Çakıcı konuşmasını içeren kaseti, bana isminin daha sonra doğru olmadığını öğrendiğim bir kamu görevlisi posta yoluyla gönderdi. Baykal bana, kaset açıklanırken televizyon ve gazeteleri olan bir kişiyle karşı karşıya gelmek istemediğini ve husumeti üzerine almak istemediğini söyledi. Kaset 4 bölümden oluşuyordu, bana gönderilen, kasetin en can alıcı bölümüydü" açıklamasında bulundu.

Reklam
Reklam

Anayasa Mahkemesi'nin Yüce Divan sıfatıyla yaptığı yargılamanın sabahki bölümünde 5 tanık dinlendi. Duruşmaya, Korkmaz Yiğit'in hesabından "Saber" isimli şirket aracılığıyla Turgut Yılmaz'ın hesabına 14 milyon dolar para yatırdığına ilişkin isimsiz ihbar mektubu damgasını vurdu. MİT'e Türkbank'in ihale sürecinde ihaleye müdahale edilip edilmediği yönünde bir araştırma talebinin gelip gelmediğini sorduklarını hatırlatan Bumin, MİT'in bu soruya bir bilgi notuyla yanıt verdiğini, ancak bu notta sorunun yanıtının bulunmadığını söyledi. Duruşmada Türkbank Vakfı'nın müdahil olma talebi kabul edildi.

Tanık olarak dinlenen dönemin Yapı Kredi Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Osman Berkmen, Taner'in evine Fiskobirlik'ten alacakları için gittiklerini ve orada Korkmaz Yiğit'le karşılaştıklarını söyledi. Yiğit'in kendilerinden bazı alımlar için kredi istediğini kaydeden Berkmen, "Biz de kendisine kredi konusunun bir Bakanın evinde konuşulmasının doğru olmadığını söyledik. Daha sonra Korkmaz Yiğit'in ofisine giderek kredi görüşmesini yaptık. Kredi için yeterli teminatı göremediğimiz için Yiğit'in talebini reddettik. Ne benim ne de Mehmet Emin Karamehmet'in Yapı Kredi Bankası'nın kredi vermesiyle ilgili bir yetkimiz yok, Yapı Kredi Bankası kurumsal bir yapıya sahip. Yiğit'in talebi tamamen bankanın kredi talep bölümünde reddedildi" dedi.

Reklam
Reklam

Berkmen bir soru üzerine, Çukurova Holding olarak Türkbank ihalesine girmek gibi bir niyetlerinin olmadığını söyledi. Holding bünyesinde bulunan Yapı Kredi Bankası'nın Türkbank'la ilgili şartnameyi aldığını belirten Berkmen, gerek bankanın personel yapısı gerekse bankacılıkla ilgili yeterli donanıma sahip olmadığı için Yönetim Kurulu'nun ihaleye girmeme kararı aldığını söyledi. Berkmen, Türkbank ihalesiyle ilgili herhangi bir kişiden tehdit gelmediğini belirtti. Türkbank ihalesi konusunda Alaattin Çakıcı'dan tehdit alıp almadıkları, Yımaz'ın Türkbank'la ilgili kendilerine bir söz verip vermediği yönündeki soruya Berkmen, "Hayır böyle bir şey olmadı. Türkbank ihalesine girmeyi Sayın Mehmet Emin Karamehmet de düşünmedi" cevabını verdi.

Kendisini ziyarete müşterileri olan Mehmet Emin Cankurtaran ve Duran Akyurt isimli kişilerin geldiğini belirten Berkmen, "Gelen kişiler bana Mehmet Emin Karamehmet'in Türkbank'a girip girmeyeceğini sordu. Ben de onlara 1 ay önce yönetim kurulunun aldığı kararla ihaleye girmeyeceğimizi söyledim" diye konuştu. Kredinin reddedilmesinin ardından Yiğit'in kendisini aradığını anlatan Berkmen, "Korkmaz Yiğit bana, 'Ne teminatı, bu kredi siyasi kredi olacaktır' dedi" diye konuştu. Taner'in Yiğit'e kredi verilmesi konusunda herhangi bir telkin yaptığını hatırlamadığını kaydeden Berkmen, "Güneş Taner'i yıllardır tanırım. Telkinle bu bankadan kredi çıkmayacağını kendisi de bilir" açıklamasında bulundu.

Reklam
Reklam

Tanık olarak dinlenen Mali Suçlar Araştırma Kurulu Üyesi Serkan Özyurt, Yiğit'in medya alımları için araştırma yaptıklarını anlattı. Kamuran Çörtük'e bedelsiz olarak Genç TV'nin verilmesi iddialarıyla ilgili Yüce Divan'a bilgi veren Özyurt, Yiğit'in belli zamanlarda kurula ifade verdiğini söyledi. Yiğit'in ilk ifadesinde kendilerine Genç TV'yi bedelsiz aldığını söylediğini anlatan Özyurt, Kamuran Çörtük'ün ise Kurula Genç TV'yi nakit olarak aldığını söylediğini anlattı. Kurulun yaptığı araştırmalar sonucunda paranın nasıl ödendiğine ilişkin belgelerin ve ödeme makbuzlarının olmadığının belirlendiğini kaydeden Özyurt, şöyle konuştu:

"Yiğit'in bize verdiği 5 ifadede de tutarsızlık vardı. Bize ilk verdiği ifadede bedelsiz aldığını söyledi. Biz de nasıl aldığını sorduğumuzda kendisi bize 'orasını karıştırmayın' dedi. Yiğit daha sonraki ifadelerinde önce paranın yarısını nakit olarak aldığını daha sonra bir kısmını aldığı yönünde çelişkili ifadeler verdi. Yiğit bize kendisi aleyhinde olan şeyler de anlatıyordu. Ancak anlattığı şeylerin altına imza atmıyordu. Kendisi bize 'Ben size söyledim. İspat ediyorsanız edin' diyordu."

Reklam
Reklam

YİĞİT-ÇAKICI ARASINDAKİ KONUŞMALARI İÇEREN KASET Duruşmada tanık olarak dinlenen Kültür eski Bakanı Fikri Sağlar, Yiğit ve Çakıcı arasındaki konuşmaları içeren kasetin, adının Hamdi Kağan Türkoğlu olduğunu söyleyen bir kamu görevlisi tarafından posta yoluyla gönderildiğini söyledi. Sağlar, "O kişinin daha sonra isminin gerçek olmadığını öğrendim. Kendisi de isminin vermek istemeyince üstelemedim" dedi. O dönemde bu tür birçok kasetin kamuoyunda yayınlandığını hatırlatan Sağlar, kasetin doğru olup olmadığını araştırdığını anlattı. Kasetin 4 bölümden oluştuğunu ancak, kendisine ulaşanın Yılmaz'la ilgili bölümü olduğunu söyleyen Sağlar, "Haberdar olduğum bölüm sadece bir bölümün deşifresiydi ama en can alıcı bölümüydü. Bizim için hukuken yeterli olan bölümdü" dedi.

Kasetin orijinal olduğunun anlaşılması üzerine meclise önerge verdiklerini ve kaseti kamuoyuna açıkladıklarını hatırlatan Sağlar, kasetin içeriğiyle ilgili dönemin TBMM Başkanı Hikmet Çetin'e, Başbakan Bülent Ecevit'e ve Mesut Yılmaz'a bilgi verdiklerini söyledi. Daha sonra Dönemin Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'la da bir görüşme yaptıklarını anlatan Sağlar, görüşmede Özkan'ın konuşmalarından kasetten haberi olduğunu anladığını söyledi. Sağlar, kaseti 14 gün bekletmesiyle ilgili bir soru üzerine ise, kasetin montaj olup olmadığını araştırdığını ve partisine bu konuda bilgi verdiği için kasetin 14 gün boyunca kendisinde kaldığını kaydetti.

Reklam
Reklam

Duruşmada söz alan Yılmaz ise, Sağlar'ın elinde Çakıcı-Yiğit kaseti olduğunu gazeteci Tuncay Özkan vasıtasıyla öğrendiğini söyledi. İhaleyi Sağlar'daki kasetin varlığını öğrenmeden 3 gün önce iptal ettiklerini anlatan Yılmaz, Sağlar'ın kasetle ilgili kendisiyle bir görüşme yaptığını söyledi. Yılmaz, Sağlar'ın kendisini ziyaret etmeden 2 gün önce kasetin deşifresinin eline geçtiğini ve Özkan'ı da kasetten kendisinin haberdar ettiğini söyledi. Yılmaz'ın açıklamalarının ardından ifade vermeye devam eden Sağlar, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kasetle ilgili tutumunu anlattı. Sağlar, "Baykal bant açıklanırken husumeti üzerine almak istemedi. Bana partiyi ve kendisini bu işe karıştırmamamı, televizyonu ve gazetesi olan bir kişiyle karşı karşıya gelmek istemediğini söyledi" diye konuştu. Yiğit ve Çakıcı ile ilgili kasetlerin devlet arşivlerinde yer aldığını söyleyen Sağlar, kaseti neden açıkladığı sorusu üzerine, "Bu kaset bir devlet memuru maaşıyla yaşayan bir insanın bizim vicdanımıza bıraktığı bir kasetti. Bunun için açıkladık" dedi.

Reklam
Reklam

Tanık olarak dinlenen Mali Suçları Araştırma Kurulu Üyesi Mazaffer Kökver ise, Genç TV'nin bedelsiz olarak verilmesiyla ilgili açıklamalarda bulundu. "Minare ve kılıf birbirine uymamıştı" diyen Kökver, yaptıkları araştırmalarda ödemeleriyle kredinin yetersiz olduğunu bulduklarını anlattı. DGM'nin izniyle Yiğit'in evinde ve ofisinde arama yaptıklarını söyleyen Kökver, bulunan belgelerle Yiğit'in söylediklerinin doğru olduğunu gördüklerini belirtti. Duruşmada söz alan Yılmaz'ın avukatı Uğur Alacakaptan, tanığa Yiğit'in Yahudi cemaati tarafından nasıl desteklendiğinin sorulmasını istedi. Mahkeme Başkanı Mustafa Bumin bu soruyu reddetti. Duruşmada tanık olarak dinlenen dönemin Vakıflar Bankası Genel Müdürü Altan Koçer ise, Yiğit'in bankanın müşterisi olmadığını ve Yiğit'ten herhangi bir kredi talebi gelmediğini söyledi.
Duruşmayı Yılmaz'ın eşi Berna Yılma, kardeşi Turgut Yılmaz ile aralarında eski ANAP'lı Bakanların da bulunduğu partililer izliyor. Türkbank mudilerinin Anayasa Mahkemesi önünde beklemeleri nedeniyle, herhangi bir olay yaşanmaması için Yılmaz ve ailesi arka kapıdan çıktı. Duruşma öğleden sonra devam edecek.

Reklam
Reklam