"Düşünce İklimi" etkinliğinde Mehmet Akif Ersoy konuşuldu

Edebiyat ve tarih araştırmacısı Prof. Dr. İsmail Kara: - "Mehmet Akif Ersoy istisnai bir sanatkardır, istisnai bir şair, istisnai bir mütefekkir ve bir mücadele adamıdır, ahlaki bir kişiliktir"

İSTANBUL (AA) - Edebiyat ve tarih araştırmacısı Prof. Dr. İsmail Kara, "Mehmet Akif Ersoy istisnai bir sanatkardır, istisnai bir şair, istisnai bir mütefekkir ve bir mücadele adamıdır, ahlaki bir kişiliktir." dedi.

Eyüpsultan Belediyesi tarafından, Zal Mahmud Paşa Külliyesi'nde gerçekleştirilen "Düşünce İklimi" etkinliğine konuk olan Kara, istiklal şairi Mehmet Akif Ersoy'un entelektüel hayatını ve fikirlerini anlattı.

İstanbul'da 27 Aralık 1936'da vefat eden Akif'in çağdaş İslam düşüncesinin Türkiye'deki önemli isimlerinden biri olduğunu belirten Kara, "Akif merhumun vefatının sene-i devriyesi olması münasebetiyle bu ay konuşmamızı ona tahsis etmek uygun oldu." dedi.

Bir kişiyi anlatırken farklı yanlarının ele alınması gerektiğini dile getiren Kara, "Bir ilim adamı, bir düşünce adamı, bir sanatkar, hiç şüphesiz istisnai özelliklere sahip insanlar demektir. Yine de büyük özellikleri olan bir insanın hayatına yaklaşmaya başladığınız zaman en azından üç unsura bakmanız lazım." diye konuştu.

Mehmet Akif Ersoy'un düz biyografisine, bunun üzerine giydirilmiş entelektüel biyografisine ve eserlerine ilişkin bilgi veren Kara, büyük adamların da yaşadıkları döneme göre değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

"Akif istisnai bir sanatkardır, istisnai bir şair, istisnai bir mütefekkir ve bir mücadele adamıdır. Ahlaki bir kişiliktir hiç şüphesiz." diyen Kara, Akif'in hayatını ilk eser verme denemelerini yaptığı 1873-1908 arası, tanınan eserlerini verdiği 1908-1924 arası ve Mısır'a da gittiği 1924-1936 arası olarak üç döneme ayırarak anlattı.

Mektepli ve medreseli kavramlarının o zamanki karşılıklarına değinen Kara, Akif'in bir medreseli hocanın çocuğu olarak ilmiyenin merkezi olan Fatih semtinde dünyaya geldiğini, babasının ilmiyeden Arnavut asıllı bir müderris annesinin de Buhara asıllı olduğunu kaydetti.

Akif'in medreseli değil bir mektepli olduğunu belirten Kara, "Babası medreseli, kendisi mektepli. Babasından farklı olarak modern eğitim süreçlerinden geçiyor." dedi.

- "Safahat'ta harika hayvan tasvirleri vardır"

Rüştiye ve mülkiyenin ardından babasının vefatı sonrasında baytar mektebine devam ettiğini anlatan Kara, "Onun için Safahat'ta harika hayvan tasvirleri vardır." şeklinde konuştu.

Kara, hem bir edebi kişilik hem de bir fikir adamı olarak ortaya çıkan Akif'in ikinci meşrutiyetten önce yayınlanan şiirlerinin hiçbirini hayatındayken Safahat'a almamış olduğunu dile getirdi.

Akif'in Mısır yıllarında ise inziva halinde daha farklı şiirler yazmaya başladığını, Mesnevi'nin yastık altı kitabı olduğunu ifade eden Kara, "Mısır döneminde o güne kadar baskıladığı tasavvufi ve mistik tarafı birden yukarıya doğru çıkıyor. Bu, 'Gölgeler' kitabındaki 'Secde', 'Hicran' ve 'Leyla' gibi şiirlerine de yansıyor." değerlendirmesini yaptı.

Söyleşinin ardından Kara, katılımcıların Mehmet Akif Ersoy'a ve güncel meselelere ilişkin sorularını cevapladı.

Eyüpsultan Belediyesi kültür sanat etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen "Düşünce İklimi" söyleşilerinde her ay farklı bir konu ele alınıyor.

Anahtar Kelimeler: