Duvar yıkılınca 600 yıllık medresenin vakfiyesi ortaya çıktı

Mardin'de bir evin yağmur nedeniyle çöken duvarının içinde 14. yüzyılda Artuklu hükümdarının veziri tarafından yaptırılan ancak zamanla tahribata uğrayan Altınboğa Medresesi'ne ait vakfiyenin bir parçası bulundu - Araştırmacı-yazar İbrahim Yüksel: - "Sonradan inşa edilen duvarın içinden çıkmış olması, bu duvarda taş olarak kullanıldığı izlenimini veriyor"

MARDİN (AA) - HALİL İBRAHİM SİNCAR - Binlerce yıldır birçok medeniyete ev sahipliği yapan Mardin'de yağmur nedeniyle çöken duvarın içinde 600 yıllık Altınboğa Medresesi'ne ait vakfiyenin bir parçası ortaya çıktı.

Merkez Artuklu ilçesinin Medrese Mahallesi'nde, 14. yüzyılda Artuklu Hükümdarı Melik Mansur Ahmet Küçük'ün veziri Alaaddin Altınboğa tarafından yaptırılan Altınboğa Medresesi zamanla tahribata uğradı.

Bugün duvar, çeşme ve türbesi kalan medresenin bulunduğu alanda yer alan bir evin duvarı yağışın da etkisiyle yıkıldı.

Reklam
Reklam

Yıkılan duvarın yakınından geçen bir turist tarafından duvarda, medreseye ait bilgilerin yer aldığı vakfiyenin bir parçasının olduğu görüldü.

Durumun bildirilmesi üzerine yapının daha fazla zarar görmemesi için Artuklu Belediye Başkanı Abdulkadir Tutaşı'nın talimatıyla söz konusu bölgede çalışma başlatıldı.

- "Duvarda taş olarak kullanıldığı izlenimini veriyor"

Araştırmacı-yazar İbrahim Yüksel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mardin'de 16 medrese bulunduğunu, bu medreselerden birçoğunun restore edilerek bugüne ulaştığını söyledi.

Ancak bu yapılardan bazılarının yıkıldığını ifade eden Yüksel, bunlardan Altınboğa Medresesi'nin de 19. yüzyılda yıkılmaya başladığını aktardı.

Yüksel, medresenin çöken, çeşme ve türbe dışındaki bölümlerine ait taşların tarihi kaynaklara göre o dönemde inşa edilen yapılarda kullanıldığını belirterek, şunları kaydetti:

"Bu medrese Artuklu vezirlerinden Alaaddin Altınboğa tarafından yaptırılmış. Mısır, Şam ve daha birçok vilayette valilik yapan Altınboğa daha sonra Mardin'e gelerek bu medreseyi inşa ediyor. Tarihi kaynaklar medresenin muhteşem bir kapısı olduğundan bahseder. Şu anda ise medrese arkeolojik çalışmaya ihtiyaç duyuyor. Çünkü sınırlarını tespit etme gerekliliği var. Çeşme ve medresenin giriş kapısının yaklaşık 1,5 metrelik kısmı ayakta. Bunun dışındaki alanlar sonradan inşa edilen yapıların yıkılmasıyla daha detaylı ortaya çıkacaktır.''

Reklam
Reklam

Yüksel, son yağışlarla medreseye ait bir parçaya ulaşıldığına dikkati çekerek, vakfiyenin yapı hakkındaki genel bilgileri içerdiğini aktardı.

"Sonradan inşa edilen duvarın içinden çıkmış olması, bu duvarda taş olarak kullanıldığı izlenimini veriyor.'' diyen Yüksel, çevredeki duvarların incelenmesi halinde başka parçaların da çıkabileceğini belirtti.

Yüksel, vakfiyenin tarihi eser özelliği taşıdığını dile getirerek, "Vakfiye medresenin künyesi. İnşa eden, vakfeden ile ilgili bilgiler verir. Ayrıca dönemin şartları hakkında da vereceği muhakkak ki mesajlar vardır. Bir an önce araştırma yapılarak medresenin sınırlarının ortaya çıkarılmasını ve restore edilerek gün yüzüne çıkarılmasını arzu ediyoruz.'' diye konuştu.

Mahalle sakinlerinden Mehmet Dede, medrese yakınlarındaki bir evde yıllardır yaşadığını vurgulayarak "Orada doğdum, orada büyüdüm. Ezelden beri orası medrese. Yetkililerin o bölgede çalışma yapmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: