İstanbul’un geleneksel şarkıları Türk müziğinin her daim unutulmaz eserlerinden oldu. İstanbul’da yaşayan yaşamayan herkes için bu güzel şehri hatırlatalım istedik. İşte karşınızda her dinlendiğinde akla İstanbul’u getiren muhteşem şarkılar...
Bestekar Nuri Halil Poyaraz’ın nihavend makamındaki muhteşem eseri... 1967 yılında Haramiler tarafından şarkı Altın Mikrofon yarışmasında dördüncülük almayı başardı. Sözleri oldukça kısa olan Çamlıca Yolunda parçası, dinleyenleri 80-90’lı yıllara götüyor. O dönemin saf ve masum aşkı adeta şarkıyla Çamlıca Tepesi’nde yaşanıyor.
Kalamış’tan bir tatlı huzur almak isteyenleri Münir Nurettin Selçuk’un naif sesi karşılıyor. Sözleri Behçet Kemal Çağlar’a ait olan bu şarkının yürekleri fetheden cümlesi şüphesiz ki; “İstanbul’u sevmezse gönül aşkı ne anlar?”
Boğaziçi, Rumeli ve Tarabya’nın arasında kalan Yeniköy, günümüzde nostaljik evleriyle bambaşka bir dünyanın kapılarını aralıyor. Yeniköy’ün büyüsüne kapılan Feridun Düzağaç, “ Yeniköy’de evim. Eski köye yeni adet, bir sevgilim var benim; düşlerimden İbaret!" sözleriyle semte olan sevgisini göstermeyi ihmal etmedi.
“Beyoğlu’nda gezersin, gözlerini süzersin” sözleriyle hafızalara kazınan türküye yeni bir yorum kazandıran Athena fıkır fıkır bir ritimle kulakların pasını siliyor.
Refik Fersan tarafından nihavend makamında bestelenen kanto Deniz Kızı Eftelya’nın sesinin içinizi ısıtmama ihtimali yok.
Fasılların en vazgeçilmez eseri Ada Sahillerinde Bekliyorum, nesillerden nesillere aktarılan unutulmaz bir parçadır. Hicaz makamındaki bu parçanın sözlerini kimin yazdığı ya da kimin bestelediği belli değil. Ancak her İstanbullu’nun dost sohbetlerinde bu parçanın yeri vardır.
Katibim olarak da bilinen bu İstanbul türküsü, sanat güneşi Zeki Müren’in sesinden daha bir güzel geliyor. Yakışıklı katip ve sevdiği arasında geçen tutkulu aşk hikayesini anlatan parça akıllara anında mendil ve şemsiye getiriyor.
Mirkelam ve Kargo Grubu’nun işbirliğinden ortaya çıkan Eminönü Laleli şarkısı, İstanbul’un dengesiz yönlerini anlatıyor.
Boğaziçi’nin ayırdığı iki kıtayı yorumlayan, iki ayrı dünyayı anlatan bir şarkı! Tam bir İstanbul özeti...
Kanlıca’nın orta yerinden başlayan bu parça, semte özel yazılan bir şarkı olmasa da bu listede yerini almayı hak ediyor.