Düzce Valisi Adnan Yılmaz:

Düzce Valisi Adnan Yılmaz, 6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkındaki kanunun Düzce’de de riskli yapıların hızlı bir şekilde dönüşümüne ve sosyal gelişmeye yönelik düzenlemeleri içerdiğini vurguladı.

Düzce’nin riskli yapılara karşı işbirliğine davet eden Vali Yılmaz, “Düzce olarak riskli yapılardan bir an önce kurtulmamız gerekiyor. O halde zaman bir an önce bu riskli yapıları tespit etmemizi ve zaman geçirmeksizin bu yapılardan kurtulmamızı emrediyor, öneriyor, öngörüyor. Bu bilinçle el ele işbirliği halinde, gönül birliği ile özellikle adeta bir seferberlik anlayışı içerisinde hepimizin sorumluluğunu farkına varmasının zamanıdır” diye konuştu.

Vali Yılmaz, bu süreçte toplumun bütün kesimlerinin bilinçlendirilmesi, doğru bilgilendirilmesi, toplumsal zihniyetin dönüşümünün sağlanması için de farkındalığın, duyarlılığın oluşturulması ve uygulamanın kararlılıkla bir an önce hayata geçirilmesinin Düzce’de önem kazandığını söyledi.

Niteliksiz yapılaşmanın en vahim sonuçlarını 1999 yılında meydana gelen depremde yaşandığını hatırlatan Vali Yılmaz, “Bunun acılarını Düzceli kardeşlerim de fazlasıyla çekti. O halde bu deprem insanlarımızın ve kamuoyunun hafızasında önemli bir yer etti. Deprem bilinci ve yapı güvenliği ülkemizin gündemine getirilmiştir” dedi.

Adnan Yılmaz, afete karşı önleyici tedbirler alınması gerektiğine işaret ederek,?“Ülkemizde imar mevzuatına aykırı ve kaçak yapılaşmanın çok yüksek olması yapı stokumuzun büyük bir kısmının güvensiz olması afetler sonrası yara sarmak değil, afetler oluşmadan önce gerekli önleyici tedbirlerin alınması bugün büyük önem arz etmektedir” diye konuştu.

“Tüm bu hususlar kentsel dönüşümü sadece binaları yenilemek değil, aynı zamanda sosyal dönüşümün de anahtarı olduğunu göstermektedir” diyen Vali Yılmaz, konuşmasını şöyle sonlandırdı; “6306 sayılı ‘Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanun da bu amaca hizmet edecek olup, ülkemizdeki yapı stokunun kontrol edilerek, Düzce’de de riskli yapıların hızlı bir şekilde dönüşümüne, sağlıklı yapılar yapılmasına ve bu kapsamda sosyal gelişmeye yönelik düzenlemeleri içermektedir. Bu kanunun temel dayanağı can güvenliği olup, vatandaşların güvenli konutlarda yaşamasına yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Bu toplumun tüm kesimlerinin çözüm üretmesi ile mümkün olabilecektir.”