Düzce’de Biyoçeşitlilik Ve Nesli Tehdit Altındaki Türler Tartışıldı

Düzce Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün koordinasyonu ve Düzce Üniversitesinin katkılarıyla Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Düzce’nin Biyoçeşitliliği, Nesli Tehdit Altındaki Türler ve Biyokaçakçılık” başlıklı panel, Üniversitemiz Orman Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.Programa Düzce Vali Yardımcısı Selda Dural, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İdris Şahin, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ertuğrul Durak, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Zeki Yıldırım, öğretim üyelerimiz ve davetli konuklar katıldı.TÜRKİYE’DE 10 BİN BİTKİ TÜRÜ VARPanelin moderatörlüğünü de gerçekleştiren Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necmi Aksoy, “Düzce’nin Tehdit Altındaki Bitkileri” konulu bir sunum yaptı. Türkiye’de 10 bin bitki türü bulunduğunu ifade eden Doç. Dr. Necmi Aksoy, toplam endemik bitki oranının ise yüzde 31 olduğunu dile getirdi. Düzce’nin bitki coğrafyası ile ilgili yaptıkları çalışmalardan bahseden Aksoy, Düzce’de genellikle Avrupa Sibirya bitki türlerinin yaygın olduğunu belirterek vadilerin ve Akçakoca’nın ön kısımlarında Akdeniz ikliminin etkileri görüldüğünü söyledi. Güneyde Bolu ve Abant’a yakın bölgelerin ise buğdaygiller ve baklagiller yönünden zengin olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Necmi Aksoy, bu durumun yüksek yem potansiyelinin varlığına işaret ettiğini sözlerine ekledi.DÜZCE’NİN TEHDİT ALTINDAKİ BALIKLARIPanelin diğer konuşmacısı Düzce Üniversitesi Biyolojik Çeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜBİYOM) Müdürü ve Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Deniz Yağlıoğlu, “Düzce’nin Tehdit Altındaki Balıkları” konulu bir sunum yaptı. Karadeniz’in, son yıllarda yabancı türlerin istilasıyla bazı sorunlar yaşamaya başladığını ifade eden Yağlıoğlu, Karadeniz’in Akdenizleşmesi kavramının ortaya atıldığını ve bu kavram üzerinde ciddi çalışmaların yapıldığını belirtti. Üç yıldır Akçakoca’da deniz balıkları faunası üzerine çalışmalar yaptıklarını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Deniz Yağlıoğlu, denizlerdeki türlerin ve denizlerden sağlanan faydanın dikkat çekici ölçüde azaldığının altını çizdi.TEHDİT ALTINDAKİ OMURGALI TÜRLERİPanel, Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Akif Keten’in “Düzce’nin Tehdit Altındaki Omurgalı Türleri” başlıklı sunumuyla devam etti. Ülkemizde yaşayan omurgalı canlıların üçte birinin Düzce’de yaşayabildiğini dile getiren Keten, bu oranın oldukça yüksek bir rakam olduğuna dikkat çekti. Düzce’de 8 koruma türünün olduğunu söyleyen ve bu türlerin yayılış alanları hakkında bilgiler veren Yrd. Doç. Dr. Akif Keten, bilinçsiz avlanmanın ve doğaya bilinçsizce bırakılan çöplerin, canlıların yaşam alanlarının daralmasına ve türlerin giderek azalmasına neden olduğunu ifade etti.Panelin bir diğer konuşmacısı, Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Barış Gülcü, “Düzce’nin Tehdit Altındaki Omurgasız Türleri” konulu sunumuyla programa katkı sağladı. Omurgasız hayvanların tür ve sayı bakımından dünyadaki en büyük canlı gurubunu oluşturduğunu söyleyen Gülcü bu canlıların; toprağın oluşumunda, organik maddeler ile hayvansal ve bitkisel atılların parçalanmasında ve tozlaşmada önemli rolleri olduğunu sözlerine ekledi. Son yıllarda omurgasız canlıların popülasyonu ile ilgili çalışmaların hızlandığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Barış Gülcü, Ülkemizin de omurgasız türler açısından oldukça zengin olduğunu belirterek sunumunu tamamladı.BİYOKAÇAKÇILIK ÜÇÜNCÜ SIRADAPanelin son konuşmasını “Biyokaçakçılık” başlıklı sunumuyla Orman ve Su İşleri Bakanlığı Düzce Şube Müdürlüğü’nden Çevre Mühendisi Erdinç Sarcan gerçekleştirdi. Biyokaçakçılığın iki boyutu olduğunu ifade eden Sarcan bunlardan ilkini türlerin yetkili makamların izni olmadan toplanması ve yurt dışına çıkartılması olarak belirtti. Genetik kaynakların ve genetik bilgilerin yasal olmayan yollardan elde edilerek ticari faaliyet haline getirilmesinin biyokaçaklığın ikinci boyutu olarak sıralayan Sarcan, konuşmasının devamında biyokaçakçılığın nedenleri hakkında bilgiler verdi. Biyokaçakçılığın 25 milyar dolarla uyuşturucu ve silah kaçakçılığının ardından üçüncü sırada yer aldığına dikkat çeken Erdinç Sarcan, Bakanlık olarak kaçakçılığı önlemek için aldıkları tedbirleri ve yasal mevzuatta var olan cezalarla ilgili bilgiler paylaşarak konuşmasını noktaladı.Panel, konuşmacılara teşekkür belgelerinin takdim edilmesiyle son buldu.