(düzeltme) Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez:

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, son 10 yılda İslam’ın mukaddes değerlerine saldırılar yaşandığını ve saldırıların İslam dünyasında kültürel bir işkenceye dönüştüğünü belirterek, bu tür mukaddes değerlere saldırı ve aşağılamaların ifade hürriyeti olmaktan çıkarılması ile ilgili çalışmaların yapılması gerektiğini söyledi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Suudi Arabistan Din İşleri Bakanı Salih Bin Abdülaziz ve beraberindeki heyeti kabul etti. Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Abdülaziz’i Diyanet İşleri Başkanlığı’na gelişinde kapıda karşıladı. Karşıma törenin ardından Görmez ve Suudi Arabistan Din İşleri Bakanı Abdülaziz başbaşa bir görüşme gerçekleştirdi. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen görüşmenin ardından Görmez ve Abdülaziz ortak basın toplantısı düzenledi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Suudi Arabistan Din İşleri Bakanı Abdülaziz ile yaptık görüşmede ajandalarında dört önemli konu bulunduğunu belirterek, son 10 yılda İslam’ın mukaddes değerlerine saldırılar yaşandığını ve saldırıların İslam dünyasında kültürel bir işkenceye dönüştüğü, İslami fobiye dönüştüğünü hikmetten uzak tepkilerin verildiğine şahit olduklarını söyledi. Bu tür mukaddes değerlere saldırı ve aşağılamaların ifade hürriyeti olmaktan çıkarılması ile ilgili çalışmalara ihtiyaç olduğunu kaydeden Görmez, hem de Müslümanların bu tür olaylara daha doğru tepkiler verebilmeleri için ortak bir bilincin gelişmesine ihtiyaç olduğunu ifade etti.

İslam dünyasında mezhepçilik adı altında çok ciddi itilafların yaşandığı bir dönemde bu ziyaret gerçekleştiğini belirten Görmez, “Özellikle dini kurumlara ve din adamlarına çok büyük görevler düşüyor. Üzerinde durduğumuz ve duracağımız üçüncü bir konu ise; özellikle İslam dünyasında insan yetiştiren mekanizmaların, İslami ilim okutan üniversitelerin müfredat ve programlarının yeni duruma ve ihtiyaçlara göre gözden geçirilme ihtiyacıdır” dedi.

“Ortadan bir gerçek var ki topyekün İslam dünyasının ürettiği İslami bilgiler bütün Müslümanların yolunu aydınlatmaktan uzaklaşıyor” diyen Görmez, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bütün Müslümanların ve bütün insanların önünü aydınlatacak bir ilim seferberliğine ihtiyaç var. Üzerinde duracağımız dördüncü konu ise Müslüman azınlıklardır. Müslümanların özellikle dünyanın muhtelif yerlerinde sahipsiz kalan Müslüman azınlıklara yardım eli uzatmak için ortak bir çalışmaya ihtiyaç var. Bu konularda da İslam’ı dini kurumlara ve din adamlarına büyük vazifeler düşüyor. Suudi Arabistan ve Türkiye arasında siyasi ve iktisadi açıdan birçok ilişki var. Ancak bu ilişkiler kardeşlik, üzerine kurulmadığı sürece geçici olur. Bu ziyaretin aynı zamanda iki ülke arasında ilişkilerin bu kapıyı ve pencereyi açacağına inanıyorum.”

Suudi Bakan Abdülaziz ise Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’e kardeşim diye hitap ederek konuşmasına başladı. Görmez’in daveti üzerine birkaç aydır bu ziyareti planladıklarını belirten Abdülaziz, bu ziyaretin asıl amacının Diyanet ve Suudi Din İşleri Bakanlığı’nın işbirliğinin vurgulanması olduğunu söyledi.

Özellikle iki ilgili kurumun dünyanın birçok yerinde çalışmalarının olduğunu ifade ettiğini söyleyen Abdülaziz, programların birleştirilmesinin söz konusu olduğunu ve orta yolda birleşmek için bu programların ortak bir noktada buluşmak için düzenlendiğini söyledi. Mezhepleşmekten ve aşırıya gitmek ve aşırıya gitmeden bu programların gerçekleştirileceğini kaydeden Abdülaziz, “Dünyadaki eğitim müfredatları ile görüşmelerimiz oldu. Azınlıklar ile görüşmelerimiz oldu. Özellikle Müslümanların bilinçlendirilmesi konusunda çalışmalarımız oldu. Çalışmalarımızın amacı, günümüzü ve geleceğimizi gören bir çalışmadır. Tabi ki bu çalışmanın amacı da ileriki günlerinde İslam’ı yayarken hikmetli bir şekilde hareket etmektir” diye konuştu.

Suudi Arabistan ve Türkiye’nin iki büyük İslam ülkesi olduğunun altını çizen Abdülaziz, “Ondan dolayı iki ülke müesseselerin işbirliği içerisinde yapacağı bir çok iş var. Dünyadaki Müslümanların bir çok sıkıntıları var. Tabii ki Müslümanların birliğini sağlayacak şekilde çalışmalar yapılması lazım. Bütün çabaları göstermek gerekir. Özellikle ihtilaftan uzak olmak için çabalar göstermek gerekiyor. Efendimiz Hz. Muhammed’i ona nasıl müdafaa edebiliriz, güzel bir yolla onu nasıl bir muhafaza ederiz o konuları ele aldık. Allah-u Teala nebisine, efendisine yeter. Ayeti kerimede de belirtiliyor ki; ‘Allah-u Teala kuluna yeter’ Kulu dediği Efendimiz Hz. Muhammed… Onun sünnetini insanlara en güzel şekilde anlamak. Onun bize bıraktıklarını üniversiteler ve fakülteler aracılığıyla insanlara anlamak” diye konuştu.

İslami vakıfların korunması için çalışmalar yapacaklarını belirten Abdülaziz, bazı azınlık ülkelerinde bulunan islami vakıfların korunması için çalışmalar yapacakları konusunda işbirliği yapacaklarını söyledi.

Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Suudi Bakan Abdülaziz, bir gazetecinin bölgede yaşanan mezhep gerginliklerinin haç dönemine yansıması olacak mı? sorusu üzerine, çalışmaların olduğunu ve güvenlik sorunun yaşanmayacağını kaydederek, “Hazırlıklarımız tamdır. Bölgede olanların haç mevsiminde bir sıkıntı oluşturmayacağını garanti verebiliriz” dedi.

Başka bir gazetecinin, “Suudi Arabistan Müftüsü Arabistan Yarım Adasında bulunan kiliselerin yıkılması konusunda bir fetvası olduğunu ve siz bunun arkasında duruyor musunuz?” sorusu üzerine de Abdülaziz, “Suudi Arabistan’da ulema ve fetva kurumdan böyle bir fetvası yok ve yayınlanmadı” diye konuştu.

Almanya Parlamentosunun Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’i ‘Sünnet’ konusunda bilgi vermek amacıyla ülkelerine davet edip etmediğine yönelik bir soru üzerine ise Görmez, “Avrupa Parlamenterler Birliği Başkanı iki gün önce bir heyetle Alman Parlamentosunda bu konuyla ilgili bir konuşma yapıp yapmayacağı mı sordu. Bende memnuniyetle kabul edeceğimi söyledim ancak sünnetin İslam’daki yerini anlatmaya değil, İslam’ın simge ve sembollerinin dini vurguları yasaklama konusunda çağdaş dünyanın ve meclislerin ve siyaset adamlarının hukuk insanların karar veremeyeceği yönünde bir konuşma yapmak üzere geleceğimi ifade ettim” diye konuştu.

Konuşmanın ne zaman gerçekleştirileceği sorusu üzerine de Görmez, belli olmadığını söyledi.