Düzeltme - Zirve Sanığı İlker Çınar'a Bahailik'le Ilgili Bilgi Ödemesi

Sayın Abonemiz, "Zirve sanığı İlker Çınar'a Bahailik'le ilgili 50 bin lira ödeme" başlığıyla verdiğimiz haberimizde,...

Sayın Abonemiz, "Zirve sanığı İlker Çınar'a Bahailik'le ilgili 50 bin lira ödeme" başlığıyla verdiğimiz haberimizde, Zirve Sanığı Çınar'a 'Bahailikle ilgili bilgiler için 30 ay boyunca 50 lira ödendiği' şeklindeki bilgi sehven '50 bin lira' olarak geçmiştir. Haberimizi düzelterek tekrar servis ediyoruz.Malatya’daki Zirve Yayınevi cinayetleri davasında, eski papaz, davanın hem gizli tanığı hem de sanığı İlker Çınar’a Mersin İl Jandarma Komutanlığı tarafından resmi kayıtlara göre Bahailikle ilgili bilgiler için 30 ay boyunca 50 lira ödendiği ortaya çıktı. Malatya ve Mersin’de görevli jandarma personeli ile misyonerlik çalıştaylarına katıldığını anlatan İlker Çınar ise misyonerlikle ilgili verdiği bilgiler karşılığında kayıtlara geçirilmeden elden yüklü miktarlarda ödeme yapıldığını iddia ediyor.Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesi olayına ilişkin davanın 82. duruşmasının öğleden sonraki oturumunda tutuklu sanık Abdullah Atılgan, savunmasına devam etti. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, sanık Atılgan, davada gizli tanık Deniz Uygar kod adıyla ifadeler verirken, deşifre olan İlker Çınar’ı ilk defa bir televizyon programına çıkması üzerine gördüğünü söyledi. Daha önce amirlerinden aldığı talimat ile Çınar ile görüştüğünü anlatan Atılgan, medyaya çıkmadan kendisiyle görüştüğünün yalan olduğunu iddia etti.Dava kapsamında daha önce ifade veren İlker Çınar, Türkiye’deki azınlıklara yönelik cinayetlerin arkasında Ergenekon'un silahlı kanadı Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekat Dairesi'nin (TUSHAD) olduğunu iddia etmişti. TUSHAD’da çalışırken Hıristiyan cemaati içine yerleştirildiğini, papaz olduğu dönemde tasfiye görevi için yeniden Müslüman olduğunu anlatan Çınar, Zirve Yayınevi cinayetleri öncesi jandarma tarafın haber elemanı statüsünde kullanılarak Malatya eski İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Ülger'in de katıldığı misyonerlik çalıştaylar düzenlediklerini öne sürmüştü. Atılgan, İlker Çınar'ın Mersin'de denemeye tabi tutulduktan sonra jandarmada haber elemanı olarak alındığını ileri sürerek, "İlker Çınar, 'haber elemanı olarak görev yapmadım' diyor. Mersin İl Jandarma Komutanlığından kendisine göreve alındığına dair mesaj çekilmiştir. Bu mesaj, İlker Çınar'ın haber elemanı olarak görev yaptığını ortaya koymaktadır. İlker Çınar, 2,5 yıl (30 Ay) haber elamanı olarak görev yapmış, haber elemanı olarak kendisine 50 lira ödeme yapılmıştır" iddiasında bulundu. Çınar’a yapılan ödemenin ise resmi kayıtlara Bahailik ile ilgili bilgi verdiği için yapıldığı ortaya çıktı. Mersin’de görev yaparken 7 yılda 15 haber elemanına 5 bin lira ödeme yaptıklarını anlatan Atılgan, Malatya İl Jandarma Komutanlığı’nın ise Çınar’a 2 yılda 10 bin lira ödediğini ifade etti. İlker Çınar'ın haber elemanı olarak çalıştığı iddiasını yineleyen Atılgan, haber elemanı kayıt formu, kasa ödeme defteri, işe başlama formu ve işten çıkış belgelerini mahkemeye sundu. İlker Çınar'ın diğer istihbarat birimleriyle kendi menfaatleri doğrultusunda çalışmasından dolayı haber elemanlığına son verildiğini savunan Atılgan, "İlker Çınar, benim daha sonra kendisiyle neden görüştüğümü sordu. Bizim ayrılan haber elemanlarıyla görüşmemizin nedeni, onları küstürmemek, kırmamaktır çünkü vatana hizmet etmişlerdir." dedi. "Sözde kurulan örgütün bir üyesi olduğum söyleniyor, madem örgütün üyesiyim, peki neden Mersin'e gelenler benimle konuşmuyor? Gelen herkes İlker Çınar'la görüşüyor" diyen Atılgan, İlker Çınar'ın çift taraflı çalıştığını öne sürdü. İddianamede Zirve Yayınevi cinayetlerinin arkasındaki derin yapının gizlilik ilkesi içinde hareket ettiğine sürekli vurgu yapılırken Abdullah Atılgan, savunmasında iddiaların ses kayıtlarıyla desteklenmesini istedi. Kendisinin TUSHAD üyesi olduğuna dair somut bir belge olmadığını öne süren Atılgan, cinayetler öncesinde Bağımsız Türkiye Partisi’nin mitinglerinde dağıtılan ‘diyalog masalı’ isimli CD’leri kendisinin dağıttığı iddialarını reddetti. Mersin’deki bazı kamu görevlilerini cemaat mensubu diye fişlediği iddialarının da mesnetsiz olduğunu öne süren Atılgan, "Hiçbir zaman fişleme yapmadım. Görevim süresince icra ettiğim çalışmaları amirlerimin talimatları doğrultusunda üst ast ilişkisi içinde emirler çerçevesinde gerçekleştirdim." dedi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: