ANKARA (İHA) - DYP Genel Başkan Yardımcısı Saffek Arıkan Bedük, "Erdoğan'ın başındaki AK Parti hükümeti, bugün 2. Dünya Savaşı'ndaki Hitler rejiminden farksız hale gelmiştir" dedi.
Bedük yaptığı yazılı açıklamada, son 2.5 yıldır, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş şekilde bir yönetim anlayışıyla karşı karşıya kalındığını ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın belediyecilikten kalma alışkanlıklarını, Başbakanlık makamına taşıdığını ileri sürdü. "Ülkemiz insanı zaten zor günler yaşarken, gerek gerçek gündeme, gerekse yaratılmak istenen suni gündemlere ilişkin konularda Sayın Başbakanı hep azarlayan olarak görmekteyiz" diyen Bedük, "Ülkemiz sorunlar yumağıyla boğuşup, halk isyan noktasına gelmişken, önce zam isteyen memurumuz, ardından aş isteyen emeklimiz, diplomasıyla işsiz gezen gencimiz, tarlasında 40 derece sıcağın altında akıttığı terin karşılığını alamadığı için isyan eden çiftçimiz ne yazık ki; bu Başbakan tarafından azarlanmış, hatta aşağılanmıştır" şeklinde konuştu.
Bedük bugün gelinen noktada, Erdoğan'ın "fukara edebiyatı" üzerine kurduğu siyaset anlayışının çöktüğünü, gelir dağılımındaki akıl almaz adaletsizlikten anlamanın mümkün olduğunu savundu. Gelir dağılımındaki adaletsizliği, "Bir yandan Bangladeş standartlarında yaşayan insanlarımız, diğer yanda Manhattan'ın lüksü içinde yaşayan azınlıklar" sözleriyle dile getiren Bedük, şunları kaydetti:
"Bu çarpık tabloya bugün bir de eğitim kurumlarıyla girilen kavga eklenmiştir. Bilim adamı hüviyeti taşıyan, ülkemizin aydın yarınları için öğrencilerimizi yetiştirme gayreti içinde olan başta YÖK Başkanı olmak üzere, Üniversite Rektörleriyle ağız dalaşına girebilen Sayın Başbakanı, oturduğu koltuğun hakkını vermeye ve devlet umuruna yakışır tarzda devlete hükümet etmeye davet ediyoruz. Muhalefetin sesini susturmak için her türlü ayak oyununu deneyen ve dikta rejimlerini aratmayacak kanun değişiklikleriyle iktidarını sağlamlaştırmaya çalışan Erdoğan'ın başındaki AK Parti Hükümeti, bugün 2. Dünya Savaşı'ndaki Hitler rejiminden farksız hale gelmiştir. Sonun başlangıcını kendisi de görmüş olacak ki, sorunları kavgayla halledebileceğini zanneden Sayın Başbakan, yakın bir gelecekte, ısrarla kaçtığı, üstünü örtmeye çalıştığı seçim sandığını kendisi ortaya çıkarmak zorunda kalacaktır."