Şalk, bu amaçla hazırlanan taslak ve taahhütnamenin partisinin bütün milletvekili adaylarına imzaya açıldığını bildirdi.
DYP İzmir İl Başkanlığı'nda bugün bir basın toplantısı ile taahhütnameyi basına açıklayan Talat Şalk, Beyaz Enerji Operasyonu ve Bayındırlık Bakanlığı hakkında hazırlanan iddianamelerin "dokunulmazlık" ve siyasi kararlar nedeniyle sonuçlanmadığını, Yüce Divan'a sevk edilmesi gereken bakan ve bürokratların siyasi kararlarla aklandığını ileri sürdü. Ağır suçlar ve ölüm cezasını gerektiren suçlarda aklanma ya da mahkum edilme merciinin mahkemeler olması gerektiğini belirten Talat Şalk, "Bizim aslında sivil bir anayasa çıkarmak amacımız var. Ancak öncelikli olarak, kürsü dokunulmazlığını muhafaza etmek kaydıyla, bu bütün dünyada da böyledir, seçilmeden önce veya sonra milletvekilinin suç işlediği ileri sürülüyorsa, irtikap, rüşvet, sahtecilik, kaçakçılık gibi ağır hapis gerektiren suçlar ve ölüm cezasını getiren hallerde bir milletvekilinin, bakanın sorguya çekilmesi, ifadesinin alınması için TBMM kararı aranmayacak" diye konuştu.
Şalk bir soru üzerine, Beyaz Enerji ve Bayındırlık Bakanlığı soruşturmalarının sonucunun siyasi bir karar olduğunu iddia ederek, "Biz ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bakan hakkında dava açamıyoruz. TBMM siyasi bir makamdır. Bu tür davaların hukuki bir platforma çekilmesi gerekir. Siyasi aklama şeklinde gerçekleşen dava aşamasından ben de herkes gibi tatmin olmadım. Ama, ilgili bakanları iddianamemde suçladım. Bunun üzerine adam bakanlıktan alındı" dedi.
ADAYLARIN TAAHHÜTNAMESİ Talat Şalk, ilk imzayı kendisinin attığını belirttiği, partisinin bütün milletvekili adaylarının imzalayacağını vurguladığı Anayasa'nın 83. ve 100. maddelerini değiştirmeyi öngören taahhütnameyi de basın mensuplarının huzurunda okudu. Şalk'ın okuduğu taahhütnamede şu görüşlere yer verildi:
"1. TBMM millete hizmet yeridir. Millet ile meclisini barıştırmak, meclisi millet ile bütünleştirmek projemiz çerçevesinde milletvekili dokunulmazlığının sınırlandırılmasını DYP milletvekili adayları olarak şimdiden kabul ediyor ve seçilmemiz halinde bunu gerçekleştireceğimize söz veriyoruz.
2. Parlamenter demokrasinin kuvvetler ayrımı ilkesine uygun olarak, yasama organı olan meclisimizin yargı organı gibi de görev yapmasınının yarattığı olumsuzlukların ortadan kaldırılması ve millet ile vekillerinin aynı yargı sürecine tabi olması amacımızdır. Bu amacımıza uygun olarak, meclisin soruşturmayı gerekli gördüğü hallerde ilgili bakanlar ve başbakanların soruşturmalarının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülmesine imkan verecek düzenlemeyi gerçekleştireceğimize söz veriyoruz. Bu sözümüzün gereğinin ilk adımını, Genel Başkanımız Prof. Dr. Sayın Tansu Çiller yargı sürecinden geçerek aklanmak suretiyle gerçekleştirmiştir.
Bu sözlerimizin gereği olarak, Anayasamızın 83. ve 100. maddelerinde gerekli değişikliklerin yapılması için öncü olacağız."