Ebru Timtik: ÇHD avukatlarından Timtik ölüm orucunun 238'inci gününde hayatını kaybetti

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) avukatlarından Ebru Timtik, beş ay önce girdiği ölüm orucunda hayatını kaybetti. Timtik, 238 gün önce adil yargılanma talebiyle açlık grevine başlamıştı.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) avukatlarından Ebru Timtik, beş ay önce girdiği ölüm orucunda hayatını kaybetti. Timtik, 238 gün önce adil yargılanma talebiyle açlık grevine başlamıştı.

İstanbul Barosu'na kayıtlı Ebru Timtik, Ankara Barosu'na kayıtlı Aytaç Ünsal ile birlikte gizli bir tanığın beyanıyla, "DHKP-C silahlı terör örgütüne üye oldukları" iddiasıyla 12 Eylül 2018'de tutuklandılar.

İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, 20 Mart 2019'da Timtik ve Ünsal'ın aralarında olduğu ÇHD üyesi 18 avukat için "Terör örgütü kurma ve yönetme" ile "terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla 18 yıl 9 ay ile 3 yıl 1 ay 15 gün arasında değişen toplam 159 yıllık hapis cezası vermişti.

Reklam
Reklam

Ebru Timtik'e 13 yıl 6 ay, avukat Aytaç Ünsal'a ise 10 yıl 6 ay hapis cezası verildi. ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı, Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ın da aralarında bulunduğu bazı avukatlar 5 Şubat tarihinde açlık grevine başladılar.

Burhaniye Cezaevi'nde tutuklu olan Aytaç Ünsal ile Silivri Cezaevi'ndeki Ebru Timtik adil yargılanma talebiyle 5 Nisan'da açlık grevini ölüm orucuna çevirdiklerini duyurdular.

İstanbul Adli Tıp Kurumu, muayene sonucunda her iki avukat için "Hapishanede kalamaz" raporu verdi. Rapor, tahliye taleplerini belirten dilekçelerle mahkemeye sunuldu ama İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, 30 Temmuz'da tutukluluk hallerinin devam etmesine ve tıbbi takip ve tedavilerinin ilgili cezaevleri idaresince sağlanmasına karar verdi.

Bu karardan sonra Timtik ve Ünsal İstanbul'da Dr. Sadi Konuk Hastanesi'ne kaldırıldılar.

Aralarında İstanbul, İzmir, Ankara'nın da olduğu 33 Baro başkanı, 12 Ağustos tarihinde bir basın açıklaması yaparak "Risk altında olan sadece Ebru ve Aytaç'ın hayatları değil, savunma hakkının ta kendisidir" diyerek meslektaşları için çağrı yaptılar.

Reklam
Reklam

Baro Başkanları, Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için verilen Adli Tıp Kurumu raporu uyarınca ivedi bir biçimde tahliye edilmelerini talep etmişti.

Baro başkanları, tahliyeleriyle birlikte meslektaşlarının yaşamları hakkında aldıkları bu kararı yeniden değerlendirmeleri için ısrarcı olacaklarını belirterek "Adil yargılanma talebinin haklı ve yerine getirilmesi son derece basit olduğunu" ifade etmişlerdi.

Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 20 Haziran'da Timtik ve Ünsal'ın durumuna dikkati çekerek "Bütün siyasi değerlendirmeler bir yana, lütfen insanlığın ölmesine izin vermeyin. Meslektaşlarımız için, ilk defa bir siyasetçiden ricada bulunuyorum. Lütfen konuyla bizzat ilgilenin. Av. Ebru Timtik ve Av. Aytaç Ünsal yaşasınlar" diyerek Adalet Bakanı'na çağrıda bulunmuştu.

Reklam
Reklam

Timtik ve Ünsal'ı hastanelerde ziyaret eden Ankara, İstanbul, Kocaeli, Adana, İzmir ve Yalova Baro Başkanları da 18 Ağustos'ta İstanbul'da düzenledikleri basın açıklamasında her iki avukatın adil yargılanmadığına tanık olduklarını ifade etti.

Belçika Barolar Birliği'ne bağlı 10 avukat da ölüm orucundaki meslektaşları ile dayanışma amacıyla 24 saatlik açlık grevine girmişlerdi.

Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ın avukatları Çiğdem Akbulut, 18 Ağustos'ta BBC Türkçe'ye verdiği demeçte, her iki müvekkilinin hastanelerde hapishanedekinden daha kötü koşulda tutulduklarını ve durumlarının hızla kötüleştiğini aktarmıştı.

Çiğdem Akbulut, "Hapishanede ellerinin altında olan su, şeker, limon, vitamin, bitki çayları gibi ihtiyaçları - sadece bunları tüketiyorlar - 'Dilekçe yazılması lazım' gibi oyalamalarla ya çok geç karşılanıyor ya da hiç karşılanmıyor" demiş, penceresiz küçük bir odada kaldıklarını eklemişti.

Avukat Akbulut ayrıca meslektaşlarının hastanede tedavi edilmediklerini ancak tahliye taleplerinin de reddedildiğini aktardı:

Reklam
Reklam

"Bilincimiz kapansa dahi tedavi talebimiz yoktur' şeklinde dilekçe imzaladılar. Bizim hastanede tedavi edilmediklerine, boşuna tutulduklarına, tahliye edilmeleri gerektiğine dair yaptığımız itiraz dilekçelerimizde 'Hastanede tedavi ediliyorlar' şeklinde reddediliyor ama yalan. Açıkça yalan söylüyorlar."

Ebru Timtik: 'Elimiz, kolumuz bağlı demek, gerçekten bizim için açlıktan daha zor'

Ebru Timtik, 18 Temmuz'da görüşüne giden teyzesi aracılığıyla gönderdiği mektupta "adaleti yalnızca kendileri için istemediklerini" belirtip "Hak arama mücadelesi veriyoruz. Tahliye olursak adalet mücadelesine omuz verebileceğiz. Şu anda elimiz kolumuz bağlı adalet istiyoruz. Hiçbir şey yapamıyoruz. En çok canımızı yakan da budur. 'Elimiz, kolumuz bağlı demek, gerçekten bizim için açlıktan daha zor" demişti.

Timtik ayrıca, tahliye olunca doğduğu topraklara gideceğini söylemişti:

"Dersim'i (Tunceli) özledim. Burnumda tütüyor. Tahliye olursam ilk olarak toprağım Dersim'e gideceğim. Oraya gitmeden iyileşemem. Bu kadar derin hissediyorum."

Reklam
Reklam

Perşembe günü Timtik'in ölüm haberinden önce tutuklu avukatların aileleri, Ünsal ve Timtik'in kaldığı Dr. Sadi Konuk Hastanesi önünde bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan Ebru Timtik'in dayısı Yıldırım Deniz "Bu adalet sizin elinizde, Allah'ın adaletinden nasıl geçeceksiniz?" diye sormuş, halası Nuray Deniz de yeğenin öksüz ve yetim büyüdüğünü söyleyerek "Ebru'yu bize bağışlayın" sözleriyle tahliye edilmesini istemişti.

Ebru Timtik, Soma Davası, Berkin Elvan, Engin Ceber gibi davaların avukatlığını yapıyordu.