The Economist dergisi, Kürtlerin AKP’ye desteğinin azaldığı, BDP’nin stratejisinin sonuç verdiği görüşünü de dile getirirken, “Artık bedava kömür ve İslami kardeşlik sözlerinden etkilenmiyorlar. AK Parti’nin ‘açılımı’ rafa kaldırıldı” diye yazdı.
İngiliz haftalık dergisi The Economist son sayısında 12 Haziran seçimlerine yönelik olarak BDP ve AKP’nin Güneydoğu aday listelerini, “Kürt yanlısı adaylar, muhtemelen Türkiye’nin Güneydoğusu’nda iyi bir performansı gösterecek” sözleriyle değerlendirdi.
Bir zamanlar “Artık Türk parlamentosuna inanmıyorum. Yeniden aday olmayacağım” diyen Leyla Zana’nın, Türkler ile Kürtler arasında kardeşlik çağrılarına rağmen cezaevinde 10 yıl geçirdiğine dikkat çeken dergi, “Leyla Zana’nın en büyük suçu, yemin ederken Kürtçe kısa bir konuşma yapmış olmaktı” diye yazdı.
Şimdi Zana’nın yeniden aday olduğunu ancak, diğer BDP üyeleri gibi, yüzde 10’luk barajı nedeniyle bağımsız olarak yarışacağına dikkat çekildiği analizde “Sayın Zana, U dönüşü, gözleri bağlandığı, işkence gördüğü ve erkek tutukluların önünde çıplak poz vermeye zorlandığı günlerden bu yana Türkiye’de meydana gelen değişiklikleri yansıtıyor. Şimdi Kürtçe kampanya yürütebiliyor. Kendisiyle Türkiye’nin devlete ait ilk Kürtçe televizyon kanalında mülakat yapılabiliyor” denildi.
Hükümet ile PKK lideri Abdullah Öcalan arasında “ara sıra olsa da gizli görüşmelerin” devam ettiği öne sürülen analizde, Kürtlere yönelik “Daha gevşek tutumun, büyük ölçüde ılımlı İslami Adalet ve Kalkınma Partisi”nin sayesinde sağlandığı da vurgulandı.
-“KÜRTLERİN AKP’YE DESTEĞİ AZALDI”-
İngiliz dergisi, “Güçlü büyüme, demokratik reformlar ve uluslararası takdir” ortamında AKP’nin seçimleri üçüncü defa olarak kazanması beklenmekle birlikte 2007 yılında “Kürt bölgelerinde BDP’ye attığı dayak muhtemelen tekrarlanmayacak” görüşünü öne sürdü.
Sayıları 14 milyon olarak verdiği Kürtler arasında AKP’ye desteğin azalmasının çeşitli nedenlerinin olduğunu savunan dergi, şunları yazdı:
“Artık bedava kömür ve İslami kardeşlik sözlerinden etkilenmiyorlar. AK Parti’nin, şiddete bulaşmayan PKK isyancıları için bir affa yol açması beklenen ‘açılımı’ rafa kaldırıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, Kürtleri sorumlu tutuyor. PKK’nın 2009 yılında Irak’tan dönen savaşçıların ‘zafer’ konuşmaları yapmaya başlayarak Türkleri provoke ettiğini söylüyor.”
-“HÜKÜMETİN YANITI BİNLERCE KÜRT POLİTİKACISINI HAPSETMEK OLDU”-
The Economist, “hükümetin yanıtını BDP belediye başkanları dahil binlerce Kürt politikacısını hapsetmek olduğu”nu öne sürdüğü analizinde, 2009 yılından bu yana “en az 2 bin 300 Kürt aktivistinin cezaevine gönderildiğini, BDP’nin 22 milletvekilli hakkındaki davalarda istenen cezaların “bir inanılmaz 2 bin 350 yılı bulduğu”na dikkat çekti.
BDP’nin ayrıca, “sivil itaatsizlik” kampanyasını yürüttüğünü, bu çerçevede bir Kürt kadın milletvekilinin de bir polise tokat attığını belirten dergi, “Strateji işe yarıyor. Analistler, BDP’nin Haziran seçiminde 30 kadar sandalye kazanabileceğini tahmin ediyorlar. AK Parti’ye güneydoğu için seçtiği renksiz adaylar yardımcı olmuyor. Ankara’da ne kadar Kürt varsa. Sayın Erdoğan’ın seçim sonrası ortaya koymaya söz verdiği yeni anayasa o kadar kapsamlı olacak” ifadelerini de kullandı. Analizde şu yoruma da yer verildi:
“BDP’nin ‘provokasyonları’ndan şikayet edenler, PKK’nın silahlı mücadelesine son vermesi ve politikacılara Kürt hedeflerini barışçıl biçimde gütmelere olanak sağlaması yönündeki kendi çağrılarını anımsamalı.”
-“KÜRTLERİN TALEPLERİ KARŞILANINCAYA KADAR PKK’DAN VAZGEÇİLMEYECEK”-
Abdullah Öcalan’ın, şimdilik PKK ve BDP üzerindeki “demir” kontrolünü gevşettiğini, BDP’nin de, daha az isyancıların siyasi kanadına benzediğini, bunun yerine “PKK’nın, şimdi BDP’nin silahlı kanadı gibi gözüktüğünü” savunarak, “Ancak Kürt talepleri karşılanıncaya dek o kanattan vazgeçilmesi pek beklenemez” sözlerini de kullandı.
ANKA