Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Savran: "bu Çocukları Kimse Oraya Götürüp Atmadı"

Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Savran, Edirne’de yaşanan bot faciasına ilişkin, "Ölen çocuklar anne ve babalarının...

Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Savran, Edirne’de yaşanan bot faciasına ilişkin, "Ölen çocuklar anne ve babalarının sorumluluklarında. Kimse bunu kimseye fatura etmesin. Bu çocukları kimse oraya götürüp atmadı. Devlete bir şekilde inanmaları, sığınmaları gerekiyor. Bu kaçış nereye kadar. Yapılan yanlışı anlamaları, etkin pişmanlıkla ilgili hükmü okuyup anlamaları gerekiyor" dedi.Savran, geçtiğimiz gün Edirne’de Meriç Nehri üzerinden Yunanistan’a geçmek isteyen 8 kaçağın bindiği botun alabora olması sonucu 2’si çocuk, 3 kişiden Ayşe Abdulrezzak’ın (37), FETÖ/PDY soruşturması kapsamında öğretmenlikten ihraç edildiği ve adli kontrol kararı ile yurt dışına çıkış yasağı konularak serbest bırakıldığını söyledi.Basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Savran, konuyla ilgili, "Ayşe isimli bayan İzmit’te FETÖ’den hakkında işlem yapılan ve adli kontrolle serbest bırakılan bir bayan. Bunun eşi de aynı şekilde. Tutuklanmış, tahliye edilmiş. Bylock’tan ceza almaları yüksek olduğu için gayri yasal bir şekilde kaçmak istemişler. Kadın ve 10 yaşındaki oğlu öldü. Bir de ölü bir çocuk bulundu. 3’ü haricinde yakalanan bir kimse yok. Diğer 2 kişi kimdi, bizim bir teşhisimiz yok. Bölgemizde göçmenlerin arasında geçişler, geçmeye çalışmalar oluyor. Küçük çocukların ölmeleri bir trajedi. Ölen çocuklar anne ve babalarının sorumluluklarında. Kimse bunu kimseye fatura etmesin. Bu çocukları kimse oraya götürüp atmadı. Devlete bir şekilde inanmaları, sığınmaları gerekiyor. Bu kaçış nereye kadar. Yapılan yanlışı anlamaları, etkin pişmanlıkla ilgili hükmü okuyup anlamaları gerekiyor" dedi."Göçmen kaçakçılığı Edirne’nin kaderi"Göçmen kaçakçılığı ile ilgili Edirne’de çalışmaların devam ettiğini ifade eden Savran, "Edirne’nin kaderi. Sınırdan terör orijinli kaçışlar da var. Buna yardımcı unsurlar da var. Öncesinde Arakanlılar kaçıyordu. Göçmen tacirleri onları kaçırıyordu. Suriyeliler kaçıyor, kaçırılıyorlardı. Kaçarken yakalandılar derken şimdi işi öğrendiler, şimdi organizatör oldular. Epey yabancı uyruklu organizatör var. Konuyla ilgili olarak buradaki kolluk elinden geleni yapmaya çalışıyor. Meriç hattı uzun bir hat. Şöyle bir sıkıntımız var. Mevzuat olarak göçmen ticaretiyle ilgili yasal düzenlemelerde çok caydırıcı değil. Kişinin kaçırılması insanları çok acıte etmiyor belki. Düşünmeye çok sevk etmiyor ama kaçırılırken bir bot batıyor, bir kaç çocuk ölüyor falan. Bu tür tablolar ortaya çıkınca insanların merhameti dile geliyor. Yasak koyucunun göçmen kaçakçılıkla ilgili organizatörlerle ilgili cezayı daha arttırması veya bununla ilgili teknik anlamada düzenlemeler yapması bu işte mücadelede daha etkin. Katalog suçlar arasında göçmen kaçırma suçu tutuklama suçu değil. Biz suçun işleniş şekline örgütsel boyutuna bakarak veya mağdur kitle, sayıya bakarak bu suçlar zaten dolandırıcılıkla birlikte işleniyor. Delilleri karartma tehlikesinden öte delillere bir daha ulaşamamak tehlikesinden göçmen kaçakçılarını tutuklamaya sevk ediyoruz. Büyük miktarda tutuklama sağlanıyor ama cezanın süresi çok fazla olmadığı için birkaç celse sonra ceza, cezaevi yetersizliği nedeniyle, açığa ayrılma gibi çok da fazla tutuklu kalınamıyor" şeklinde konuştu."Edirne’de bin 963 tane soruşturma yürütüldü"FETÖ ilgili 15 Temmuz’dan bu yana Edirne’de bin 963 tane soruşturma yürütüldüğünü kaydeden Savran, "Bunlar çok detaylı araştırmalar. Suç unsuru bulamadığımız 300 dosyaya takipsizlik kararı yazdık. 276 tane dosyaya da dava açtık. Şu an elimizde 423 tanede devam eden FETÖ soruşturması var. Savcılık olarak. Bin 963 tane dosyanın 964 tanesi buradaki çalışmalarımız kapsamında başka illerde olan tespit ettiğimiz asker orijinli etkin pişmanlık kapsamında tespit ettiğimiz şüphelilerle alakalı ilgili yerlerine gönderdiğimiz dosyalar. Yaklaşık bine yakın subay tespit edildi" dedi."Bin 624 dosyanın binini uzlaştırdık"Uzlaştırma hakkında da geniş bilgiler veren Savran, "Edirne’nin belki 2008’deki soruşturma sayısı 7 bindir şu anda biz 16 bine dayanmış durumdayız. Teknolojiyle birlikte böyle her şey artacak mı? Bin soruşturmanın artması bir savcı ihtiyacı doğuruyor. Bir savcı bir kalem ihtiyacı doğuruyor. Bina ihtiyacı doğuyor. Bina ihtiyacı cezaevi ihtiyacı doğuruyor. Domino taşı etkisi. Ne yapmak lazım. Edirne’de Tüketici Hakem Heyeti var. Alternatif çözüm yolu anlamında çok güzel işler ortaya koyuyorlar. Konuyla ilgili bakanlık çözüm yoluna girdi. Arabulucukla ilgili muhtarlarımızla toplantı yaptık. Arabuluculuğu anlattık. Buraya arabuluculuk bürosuna gelinmesini sağlamak adına adım attık. Arabuculukta 2-3 yıla sarkan dosyalar belki 2-3 ay gibi kısa bir sürede halleden protokoller ortaya konulabiliyor. Devlet buna doğru evrilmeye başladı. Edirne’de bin 624 dosyanın binini uzlaştırdık" dedi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: