Edirne'nin Uzunköprü ilçesi Elmalı köyünde, önceki sabah kooperatiften gelen görevliler, çiftçilik ve besicilik yapan Güner ailesi süt getirmeyince telefonla aradı. Aileye ulaşamayan görevlinin yönlendirmesiyle eve giden kişi, açık kapının hemen girişinde Anıl Güner'i (26) ölü bulunca durumu köylülere bildirdi. Eve giren köylüler, Mehmet Güner'in (55) yatak odasında, eşi Filiz Güner'in (47) mutfakta, aynı adı taşıyan babası Mehmet Güner'in (76) de aynı bahçe içinde bulunan kendi evinin önünde cesetleriyle karşılaştı. Olay gecesi evde arbede yaşandığı ve bu sırada yüzü kesici aletle kesilen Anıl Güner'in ardından vücuduna isabet eden 6 mermi ile hayatını kaybettiği saptandı. Şüphelilerin, Mehmet Güner'e ise evin içinde başına tek el ateş ettikleri, eşi Filiz Güner'in müdahale etmesi üzerine de kendisini darbedip, başından tek el ateş ederek öldürdüğü, bahçe içindeki evinde bulunan dede Mehmet Güner'i de sırtından 2 mermiyle öldürdükleri belirlendi.
Köyde dün 4 kişinin cenazeleri, toprağa verildi. Olayla ilgili Uzunköprü İlçe Jandarma Komutanlığı ile takviye gelen ekipler, geniş kapsamlı çalışma başlattı. Köy camisinin minaresinde bulunan güvenlik kamerası görüntüleri incelemeye alındı, aile yakınları ile bazı köylülerin ifadelerine başvuruldu. Öldürülen Anıl Güner'in, çevresine "1 milyonum vardı, altın alıp yatırım yaptım. 900 altınım var, daha alacağım. Paramla yeni yatırımlar yapacağım" konuşmalarından yola çıkan jandarma ekipleri, olayın evdeki para ve altınların çalınmasıyla ilgili olduğuna ağırlık verip, soruşturmayı bu yönde derinleştirdi.
Elmayı köyünden olan ve bir süre önce evlenip Tekirdağ'ın Çorlu ilçesine yerleşen Berk Erdoğan, motosiklet ile Tekirdağ'ın Hayrabolu ilçesinde yol kontrolleri sırasında yüzü ve ellerindeki yara izleri üzerine durduruldu. Polislere kaza yaptığını ve yaraların bu yüzden olduğunu öne süren Erdoğan, gözaltına alınarak, Uzunköprü'ye getirildi. İlçe Jandarma Komutanlığı'nda ifadesine başvurulan Erdoğan, olay günü köyde olmadığını, olaydan haberi olmadığını ve Çorlu'da bulunduğunu iddia etti. Erdoğan'ın Çorlu'daki evinde yapılan aramada 1000'e yakın mermi, boş şarjörler, kanlı elbiseler bulundu. Erdoğan'ın ayakkabısının altında ve içinde cam kırıkları olduğu da belirlendi. Kanlı olan motosikletinden ve elbiselerden de örnekler alındı.
Jandarmanın yaptığı çalışmada 'sarı' lakabıyla bilinen Berk Erdoğan'ın, olay günü Elmalı köyünde bulunduğu baz istasyonu kayıtlarından tespit edildi. Evde yapılan incelemede Erdoğan'ın takma dişi bulunurken, ev ve bahçede de ayakkabı izleri tespit edildi. Erdoğan'ın dişinin, Anıl Erdoğan ile yaşanan arbede sırasında düştüğü belirtildi.
Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Erdoğan, savcılık ifadesinin ardından çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Erdoğan'ın, ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, "Ben yapmadım, haberim yok" dediği öğrenildi.
Berk Erdoğan'ın 'hırsızlık' ve 'uyuşturucu kullanma' suçlarından sabıkası olduğu da ortaya çıktı. Erdoğan'ın 1 yıl önce çalıştığı tesiste hırsızlık olayına karıştığı ve buradan kovulduğu öğrenildi. Olayın ardından anlaşmazlık yaşadığı babası ile tartışan Erdoğan'ın babası tarafından bacağından silahla vurularak yaralandığı öğrenildi. Köyde yaşanan bu olaylarından ardından Erdoğan'ın ailesiyle birlikte Elmalı'dan ayrıldığı ve zaman zaman köye geldiği belirtildi.
Konuyla ilgili olarak yaklaşık 25 yıldır köy minibüsçülüğü yapan, aynı zamanda Anıl Güner’in dayısı olan Halil Keser, katil zanlısı Berk Erdoğan’ın çocukluğunu bildiğini hatta minibüsüyle okula götürdüğünü anlattı.
Anıl Güner’in dayısı Halil Keser, “Tutuklanan kişiden şüpheleniyorduk tabii ama kesinleşmesini bekliyorduk. Köy kurulduğundan beri böyle bir şey hiç yaşamadık. Bu köyün çocuğuydu burada büyüdü ben onu kendim okula getirdim götürdüm. Çocukluğunu biliyorum” dedi.
Öte yandan Edirne Valisi Ekrem Canalp, olayla ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, "Son olarak biliyorsunuz, 1 tutuklama kararı verildi. Dolayısıyla bu tutuklama kararı neticesinde adli sürecin sonunu beraber bekleyeceğiz. Jandarmamız olayın oluşundan itibaren bütün mesaisini, zamanını merkezden ve Keşan'dan ilave ekiplerimizi takviye etmek suretiyle oraya yönlendirdik. 3 gün içinde çok yoğun bir çalışma yapıldı. Bu yoğun çalışma neticesinde dün gece vakti bir şekilde elde etmiş olduğumuz delilleri mahkemeye sunmak suretiyle mahkememiz de tutuklama kararı verdi. Buradan şunu da ifade etmek isterim, burada jandarmamızın yanı sıra polisimizin yapmış olduğu çalışmaların da çok faydasını gördük. Polisle jandarmanın müşterek çalışması oldu, bu müşterek çalışma neticesinde bu sonucu elde edebildik" dedi.
(DHA-İHA)