Krupa Padhy
BBC Dünya Servisi, Buenos Aires
Eva Peron, Arjantin Devlet Başkanı Juan Peron'un ikinci eşiydi.
Arjantin’in dünyaca ünlü first lady’si Eva Peron bundan 60 yıl önce yaşamını yitirdi. Ancak hem bir ikon hem de bazıları için bir ilham kaynağı olarak etkisi günümüzde de devam ediyor.
Bu miras Arjantin toplumunda ‘bölücü’ bir karaktere sahip.
Arjantin’deki birçok ailenin, fakirlik içinden gelip Devlet Başkanı Juan Peron’un ikinci eşi olarak şöhrete ulaşan Evita’yla ilgili anlatacağı bir hikâyesi vardır.
88 yaşındaki Clementine Beba Gill, mavi gözleri gururla ışıldarken “Onu Kongre’nin asansöründe gördüm. Elimi tuttu. Ona, kendisinin benim için her şey demek olduğunu söyledim” diyor.
Gill, 1940’lı yıllarda Evita’yla kadınlara oy hakkı kampanyasında birlikte çalışmış.
“Bu güç daha sonra bende hep kaldı. Bize kızlarıymışız gibi seslenirdi.”
Ancak herkes Evita’yı desteklemedi.
Gerçekten halkını mı düşündü yoksa...
Ordu ile orta ve üst sınıfların birçok mensubu için o, anti-demokratik popülizmi somutlaştıran ve first lady’lik konumunu kendi ihtirasları için kullanan biriydi.
Sosyolog Florencia Lajer, “Benim ailemde hemen hemen herkes anti-Peroncuydu ve bu yüzden Evita genelde diktatörün kaprisli eşi olarak tanınırdı” diyor.
Lajer ekliyor: “Evde duyduklarıma göre Peronculuk demagoji ve yozlaşmayla eş anlamlıydı.”
Buenos Aires Eva Peron Müzesi’nde bir araştırmacı olan Santiago Regolo’ysa birbiriyle çelişen hikâyeler dinlemiş.
Büyük annesi, öğretmenlik kariyerini, yeni okulların yapımına kaynak sağlayan Evita’ya borçlu olduğunu söylüyormuş.
Bununla beraber dedesiyse Devlet Başkanı Peron’u deviren 1955 yılındaki askeri darbeye yardım etmiş.
“Annem, darbenin bir parçası olan babasını hiçbir zaman affetmedi. Bu durum ikisi arasında bir mesafeye neden oldu. Babası öldüğünde dahi onu affetmedi ” diyor Regolo.
Maria Eva Duarte de Peron Arjantin’in kırsal kesiminde yoksulluk içinde büyüdü.
15 yaşındayken oyuncu olması için Buenos Aires’e yollandı.
Birkaç yıl sonra Albay Juan Domingo Peron’la tanıştı.
1945 yılında evlendiler ve bir yıl sonra da eşi Devlet Başkanı seçildi.
Evita, bir first lady olarak aralarında yeni okul ve çocuk hastanelerinin kurulmasının da bulunduğu birçok projeyi yönetti.
İşçilerin ve yoksulların daha iyi koşullara sahip olmaları için de çalıştı.
Evita’nın cazibesi politikanın ötesine geçti.
Doktor Victoria Soroa bir okul arkadaşıyla beraber Peronların evindeki bir partiye davet edildiğinde sekiz yaşındaydı.
“Çok hoştu” diyor Dr. Soroa ve devam ediyor: “Sarı saçlarını sıkı bir topuzla arkadan topladığını ve çok güzel giyindiğini hatırlıyorum. Bir şatoda olmak gibiydi. Bazı şeyleri yapma tarzını sevmeseniz bile onunla tanışmak bir ayrıcalıktı.”
Saç stili ve moda tutkusu
Evita’nın saç stili onun alametifarikası haline geldi.
Onun giyim tarzı ‘Paris couture’ünden ve uluslararası moda tasarımcılarından esinleniyordu.
Moda tutkusu eleştirilere neden oldu ama yoksul kesimin birçok mensubu onun zarif güzelliğini ilham verici buluyordu.
Buenos Aires’in günümüzde moda olan kendine has bölgesi Palermo’da bulunan Evita Müzesi onun birçok giysisine, portresine ve çeşitli eşyalarına ev sahipliği yapıyor.
Evita’nın etkisi yaşamını yitirdiği 1952 yılında sona ermedi ve mirası bugün hâlâ politik ve kültürel olarak gerçek anlamda varlığını sürdürüyor.
Eva Peron ve Kirchner
'Evita' ve Arjantin'in bugünkü lideri Cristina Fernandez de Krichner arasında sık sık karşılaştırmalar yapılıyor.
Arjantin’in Devlet Başkanı Cristina Fernandez de Kirchner’le Eva Peron arasında karşılaştırmalar yapılıyor.
Bazılarına göre coşkulu bir konuşmacı ve moda takipçisi olma noktasında benzerlikler sona eriyor.
Fernandez’in orta sınıftan geliyor olması Eva Peron’un kırsal kesimin yoksul ortamı içinden çıkışından çok farklı.
“Bugün Evita’ya özenen bir devlet başkanımız var” diyor Regolo ve ekliyor: “Bir kadının Devlet Başkanı olmasını Evita’sız düşünmek imkânsız.”
On yıllar sonra Evita’nın yaşam hikâyesi ve politik idealleri konusunda samimi olup olmadığı hararetli tartışma konuları.
27 yaşındaki Mariana Marcaletti “Evita’nın gelmiş geçmiş politikacılar içinde halkını önemseyen tek kişi olduğunu söyleyen büyük annem onunla ilgili konuşurken hâlâ gözyaşı döküyor.”
“Kişisel olarak Evita’yı bir rol modeli olarak görmüyorum. O, ülkemdeki kadınlar için önemliydi, kabul ediyorum. Ama gerçekten halkı önemsedi mi yoksa halkı sadece politik amaçları için mi kullandı, bundan emin değilim” diye ekliyor Marcaletti.
Regolo, Evita’nın merhamet anlayışından çok az şüphe ediyor.
“Daha önceki iktidarlar tarafından neredeyse unutulmuş olan işçi sınıfının koruyucusu, bir arkadaşı, bir annesiydi. Ve hiçbir zaman bir politikacı değildi. O, Evita’ydı.”