Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi Başkanlığı verilerine göre, Ege Denizi'nde, saat 17.30'da Richter Ölçeği'ne göre 4.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 9.48 kilometre derinlikte meydana gelen, Bodrum'un 173 kilometre açığındaki depremde can veya mal kaybı olmadı.
Yrd. Doç. Dr. Gündoğdu’dan, Marmara ve Bursa için korkutan sözler
Jeofizik Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Marmara Denizi’nde son gerçekleşen depremlerin ’hoş olmayan’ ve ’algılanması zor işaretler verdiğini’ belirtti, 1855 yılındaki büyük Bursa depremi sonrası beklenen yeni hareketlenme ihtimalinin de giderek arttığını söyledi. Yrd. Doç. Dr. Gündoğdu, "Bölgede son yaşanan hareketlerde sıkıntılı durum var. Bu depremler Adalar bölgesinde açılmayı, kuzeyde sıkışmayı ifade ediyor. Gölcük Depremi’nden bu yana ilk defa görülen bu durum hiç hoş değil" diye konuştu.
Jeofizik Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu ile Doğa Hareketleri Araştırma Derneği Başkanı ve Nilüfer Belediyesi Deprem Öncü İşaretleri İzleme ve Tahmin İstasyonları Proje Sorumlusu Fuat Agalday, Bursa’nın merkez Nilüfer Belediye BaşkanıCHP’li Mustafa Bozbey ile bir araya geldi. Nilüfer Belediyesi Halk Evi’nde gerçekleşen buluşmada proje çalışmaları ve yapılması gerekenler masaya yatırıldı.
Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Marmara Denizi’nde yeni hareketlenme ihtimalinin giderek arttığını söyledi.
Toplantı öncesi açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Marmara Denizi’nde son gerçekleşen depremleri değerlendi. Yeni hareketlenme ihtimalinin giderek arttığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Gündoğdu, şöyle devam etti:
"Bölgede son yaşanan hareketlerde sıkıntılı durum var. Önce iki kez kuzeyde 3.7 şiddetinde yaptı. Bu depremler faya değişik açı yaparak sıkışmayı ifade eden tarzda oluştu. Arkasından Adalar açığında 4.2 şiddetinde düşey tarzda bir deprem oldu ve açılmayı bize gösterdi. Bu depremler Adalar bölgesinde açılmayı, kuzeyde sıkışmayı ifade ediyor. Gölcük Depremi’nden bu yana ilk defa görülen bu durum hiç hoş değil. ’Hemen deprem olacak’ demiyoruz ama değişik, algılanması zor işaretler görüyoruz. Deprem olmadan gerekenleri söylüyoruz. Deprem olduktan sonra bunları konuşmanın faydası yok. Yöneticilerin bilimsel çalışmalara kulak vermesi ve gerekeni yapması gerekir."
’BURSA’DA DA RİSK ARTIYOR’
Tarihsel bilgiler ve elde edilen gözlemlemelerin, 1855 sonrası Bursa’da tekrar bir hareketlenme ihtimalini arttırdığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Gündoğdu, "Nilüfer Belediyesi ile yapılan çalışmalar sonucu bugün Deprem Öncü İşaretleri İzleme ve Tahmin İstasyonları sayısında 22’ye ulaştık. Parametre ve değişkenleri ölçüyoruz. Şu ana kadar büyük deprem izlerine rastlamadık. Bu proje geliştirmeye açık ve sürdürülebilirliğe açık. Bu projeyi Marmara ve Bursa’da geliştirmek istiyoruz. Bursa’yı kontrol edebilmek için Büyükşehir ve diğer merkez ilçe belediyelerinin de desteği olsaydı bugün 1855 Bursa Depremi’nin olduğu alüvyonun altını kontrol etmiş olacaktık" diye konuştu.
Asıl hedefin depremi önceden belirlemek olması gerektiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Gündoğdu, "Diğer amacımız fayın tam yönünü ve hareketlerini izleyebilmektir. Bugün ülkemizde bunu tespit edebilecek akademisyen ve araç gereç mevcut. Fayın yerini bilirsek ne kadar risk oluşturduğunu söyleyebileceğiz. Bursa giderek gelişiyor, büyüyor ve risk giderek artıyor. Doğalgaz geldi yangın riski var. Büyük deprem Bursa’da 1855 yılında olmuş. Gözlemlerimiz ve tarihsel bilgiler bunun 150 yılda bir tekrarlanma ihtimalinin fazla olduğunu gösteriyor. Fayın nerde ve ne kadar boyu olduğunu bilmek gerekir" dedi.
Bursa’daki diğer belediyelerin de elini taşın altına koyması gerktiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Gündoğdu, "Buradaki tehlikeyi en aza indirecek planlamaları tüm kurumlar ortak akılla yapmalı. Kentsel dönüşüm Büyükşehir Belediyesi olmadan yapılamaz ama onlarda kendi kafasına göre kentsel dönüşüm yapmamalı. Nilüfer Belediyesi yıllardır bize destek oluyor. Bu araştırmalar sanıldığı kadar büyük paralar tutmuyor. Japonlara ve yabancı araştırmalara verilen paralarla bizim teknik adamlarımız çok iyi çalışmalar yapar" diye konuştu.
’KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ DEPREM YAPACAK’
Kentsel dönüşümün Türkiye’de istenildiği gibi yapılmadığına dikkati çeken Yrd. Doç. Dr. Gündoğdu, "Kent kültürünü geliştirmek, yaşam kalitesini arttırmak, güvenliği sağlamak kentsel dönüşümün amacıdır. Şu anda Türkiye’de kentsel dönüşüme örnek verilecek bir yer yok. Kentsel dönüşümü halkla birlikte yapacaksın. Binaları değil insanı yenilemek gerekir. Kentsel dönüşümü yaparken depremi göz ardı edemezsiniz. Afet öncesi ve sonrasını düşünmelisiniz. Her zaman söylerim kentsel dönüşümü deprem yapacak" dedi.
Yrd. Doç. Dr. Gündoğdu, mevsim değişikliği ve aşırı sıcakların depremi tetikleme rolü olmadığını da belirterek, kurulacak sistemlerle hava ve yeraltındaki farklı parametre değişikliklerini izlemek gerektiğini vurguladı.
DHA