Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, üniversitelerde sıkça rastlanan yumurtalı protestolara dikkat çekerek, “Bu protein israfına hep birlikte karşı çıkalım” dedi. Bağış, “Gençler yumurta atacaklarına fikirlerini atsınlar istedik” diye konuştu.
Bakan Bağış, “AB Yolunda Genç Girişimciler” yarışmasının ödül törenine katıldı. Sait Halim Paşa Halısı’nda düzenlenen ödül töreninde konuşan Bakan Bağış, 53 yıldır AB’ye üye olmaya çalışan bir ülkenin Başmüzakerecisi olarak kendisine sıkça, “Türkiye’nin AB’ye üyeliği yönündeki en büyük engel nedir?” sorusunun yöneltildiğini ifade ederek, “Ben inanarak en büyük engelin önyargılar olduğunu dile getiriyorum. Ön yargıları aşabilmek için de iletişime çok ihtiyacımız var. Maalesef ülkemizde AB’ye karşı ön yargılar var. Avrupa’da da ülkemize karşı ön yargılar var ve bunlarla mücadele edebilmek için bilgiyle, gerçeklerle iletişim imkanlarını kullanarak hep birlikte çalışmamız gerekiyor. İşte biz bu süreçte Türkiye’nin en büyük gücü olan genç nüfusunu, enerjisini, dinamizmini AB sürecinde değerlendirmek istedik ve 2013 AB Yolunda Genç İletişimciler Yarışması’nı bugün başlatıyoruz. 2012 ödüllerini de sizlerle birlikte paylaşıyoruz” diye konuştu.
Üniversitelerde yaşanan yumurtalı eylemlere de dikkati çeken Egemen Bağış, “Üniversitelere gittiğimizde bazı arkadaşlarımızın yumurtayı çiğ tercih etmelerini gözlemlediğimde, bu protein israfına hep birlikte karşı çıkalım. Gençler yumurta atacaklarına fikirlerini atsınlar, fikirlerini eserlerine yansıtsınlar, slogan yapsınlar, poster yapsınlar, spot yapsınlar, bilboard hazırlasınlar, televizyon spotları hazırlasınlar, radyo spotları hazırlasınlar ve AB ile ilgili eleştirileri varsa bizlerle ilgili yorumları varsa onları eserlerine yansıtsınlar istedik. Tabi Mevlana’nın çok güzel sözü var. Sen ne kadar bilirsen bil, anlatabileceklerin karşındakinin anlayabileceği kadardır demiş. Bizde Avrupa’dakilerin anlayabileceği kadar anlatabilmek için nerdeyse haftanın 8 günü, günün 25 saati çalışıyoruz. Koşturuyoruz, her gün bir yerdeyiz. Yağmur çamur demeden kar kış demeden gerçekten uğraşıyoruz. Bu önyargıları hep birlikte yenmemiz lazım. Ve bu süreçte bazı çevreler gözlerini görmemek için bazıları kulaklarını duymamak için bazıları da dillerini konuşmamak için değerlendirse de biz azimle kararlılıkla bu süreçte çalışacağız” diye konuştu.
“Artık AB sürecinde Türkiye’nin konumu, monolog yaşamaktansa diyaloga geçmiştir” diyen Bağış, şöyle devam etti;
“Biz artık müzakere masasında eşit bir şekilde sürdürmeye devam ediyoruz. Artık zihinlerle de mücadele ediyoruz. Gönderdiğimiz mesajlarla, güvercinlerle yeni müjdelerle geri dönüş yapacaklarına inanıyoruz. Bakın İstanbul’u 1453’te fetheden kudret matbaanın bu şehre gelmesine 300 yıl geciktirenlere karşı maalesef başarılı olamadı. Demek ki statüko eskiden de bir sorundu. Bugün de bir sorun. Aynı AB konusunda da statükocu zihniyetin direncini hep birlikte kırmamız lazım. O da iletişimle olacak. Türkiye’nin en büyük gücü olan gençlerimizin ben burada çok yaratıcı fikirleri olduğunu görüyorum. Gün geldi gençlerimiz ‘Türkiyesiz Avrupa eksik bir bestedir’ dedi, gün geldi ‘High with Turkey’ (Türkiye ile daha ileri daha yükseğe) dedi. Artık Türkiye güneşini, rüzgarını , çöp gazını elektriğe çevirebilen bir ülke haline geldi. Avrupa’nın Türkiye’nin gücünü fark edebilmesi için gençlerimizin gücünü fark edebilmeleri için çok önemli bir noktada gerçekten ben bu projelerde verilen mesajları çok önemsiyorum.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz