Kimse megolamanlık olarak anlamasın ama gerçek manada iyi bir profesyonel olduğumu düşünüyorum. Doğru yaşıyorum, iyi dinleniyorum, iyi çalışıyorum. Oynadığım kulüpleri birbiriyle kıyaslamam, saygısızlık yapmam. Şu an Fenerbahçe’deyim ve çok mutluyum. Bunu dışarıdan bakınca da zaten görebilirsiniz. Ligin hemen hemen 3’te 1’i oynandı. Şimdiden ‘lig bitti’ demek çok yanlış olur. Ama şunu da söylemem lazım, şampiyonluk için ciddi bir avantaja sahibiz.
Süper Lig lideri Fenerbahçe’nin gizli kahramanlarından Egemen Korkmaz; şampiyonluk yarışından, futboldaki kişisel tecrübelerine; Ersun Yanal’dan, Türkiye’deki altyapı sistemine kadar birçok konuda Milliyet’e çarpıcı açıklamalar yaptı.
Bugüne kadar ilk kez bu kadar kapsamlı bir röportaj verdiğine dikkat çeken 31 yaşındaki deneyimli oyuncu, şampiyonluk için temkinli ifadeler kullanırken, Ersun Yanal’ın en büyük özelliğinin, “disiplin” olduğunu vurguladı. Yeterli altyapı eğitimi almaması yüzünden 23-24 yaşından sonra gerçek manada futbolcu olduğunu kaydeden Egemen, Türkiye’deki sistemle ilgili ilginç tespitlerde bulundu.
İşte milli oyuncunun ses getirecek açıklamaları...
* Her teknik adamın bir stili vardır. Geçen sene Avrupa kupasında tek golle finale kalamadık ama farklı mutluluklar yaşadık. Bu sene tek kulvar var. Geçen sezon ile bu sezon arasında net bir ayrım yapamam. İyi bir iskelete sahibiz. Hemen hemen aynı oyuncularla yola devam ediyoruz. Haftada 2 veya 3 maç yapmak çalışma sistemini değiştiriyor. Şimdi haftada tek maç var. Yüklenme daha farklı oluyor.
* Futbol belirli bir yaşa kadar üstünkörüydü benim için. Bazı şeyleri bilmeden çalışıyordum. Türkiye’deki altyapı sistemini biliyorsunuz. Son zamanlarda büyük atılımlar var. Benim zamanıma döndüğünüzde 90’lı yıllara denk geliyor. Çok fazla altyapı aldığımı söyleyemem. Futbolu tam anlamıyla öğrendiğimde 3-4 yıllık Süper Lig futbolcusuydum ben. Nasıl çalışılır, nasıl beslenilir, nasıl durulur, nasıl dinlenilir? Ben bunları öğrendiğimde en üst kademe olan Süper Lig futbolcusuydum. Bunların çok daha önce verilmesi gerekiyordu. İmkanlarla alakalı tabii kimseyi eleştiremem.
* Balıkesir’de büyüdüm. Oradaki hocalarıma teşekkür ediyorum. Oranın imkanları ile en iyisini vermeye çalıştılar. Ellerinden geleni yaptılar. Yurt dışı kamplarına gidiyoruz. Yabancılarla konuşma şansımız oluyor. Onlar benim futbola başladıktan 3-4 sene sonra öğrendiğim şeyleri en başta öğreniyorlar. Onun için kendi adıma yükselmem biraz geç oldu. Sebebi de buydu.
‘Tek hamle’ değilim
* Hep amatör duygularla oynadım. Hâlâ bu duygular var. Ama artık bu duyguları kontrol edebiliyorum. Eskiden sakat sakat oynardım. Ama şimdi oynamam. Sakatlığın ilerleyecek bir boyutu varsa oynamam. 10 sene önce ağrı kesicilerle, riski göze alarak oynuyordum. Yapı itibariyle müsaitim ama şu anki aklımla sakat sakat oynamam.
* Eski izlenimler kolay atılmıyor. Tek hamle stoper olarak buralarda olamazsınız. Sadece tek hamle ile Fenerbahçe’de oynamam mümkün değil. Önde rakipten önce hamle yapmayı seven oyuncuyum.
* Futbola başladığım yıllarda el frenim yoktu. Hocalarım da söylerdi, ‘el frenini çek’ diye. Direkt gidiyordum. Şimdi neyi, ne zaman ve nasıl yapacağımı çok iyi biliyorum.
* Profesyonellik anlayışım iyi. Bunu kimse megolamanlık olarak anlamasın. Ama tam anlamıyla profesyonel olduğumu düşünüyorum. Bunu çok açık ve net söylüyorum. Doğru yaşıyorum, iyi dinleniyorum, iyi çalışıyorum. Doğru ve düzgün bir şekilde antrenman yaptığımı düşünüyorum.
‘Daha iyi anladım’
* Oynadığım kulüpleri birbiriyle kıyaslamam, çünkü saygısızlık olur. Her takımda iyi ya da kötü anılarım var. Şu an buradayım ve çok mutluyum. Bunu dışarıdan bakınca da zaten görüyorsunuz. Ama içinde yaşamak çok farklı. Kulüp içeriden çok daha büyük. Gelince bunu daha iyi anlıyorsunuz.
* Daha önce oynadığım kulüplerde kimse ile kötü ayrılmadım. Çok netim bu konuda. Daima kulüp başkanı veya yöneticileriyele hellalleşerek ayrıldım.
* 31 yaşıma girdim. Gelecekle ilgili net planlarım olduğunu söyleyemem. Sağlığım el verdiği sürece oynamak istiyorum. Ben bu işi gerçekten seviyorum. Ticaretten anlamam. Başka bildiğim bir iş yok. Elimdeki tek iş bu. Uzmanlık alanım bu. Herkesin kendi bildiği konularda ilermesi doğru diye düşünüyorum.
* Ligin hemen hemen 3’te 1’i oynandı. Bu kadar kısa süreçte ‘lig bitti’ demek yanlış olur. Ama şunu söylemem lazım, ciddi bir avantaja sahibiz. Herkesin gösterdiği gibi ‘bitti’, ‘Yüzde 80’lerdeyiz’, ‘şampiyonun şampi’si” olduk demem. Hep iddialı oldum hayatım boyunca ancak bunu açık açık söylemekten hoşlanmadım. İddialı olmak güzel. İddialı bir takımdayım. Bunu söze dökerken daha dikkatli olmak gerektiğini düşünüyorum.
* Ligde 3 maçı 90 ve artılarda çeviriyorsanız bu durum şans olmaktan çıkıyor artık. Bunun adı gerçekten istemektir. Maçın son düdüğüne kadar her an gol atacağımıza inanıyoruz. Takım arkadaşlarım da aynı şeyi söylüyor. Bunlar yaşandı diye söylemiyorum.
Avrupa’dan teklif vardı
Trabzonspor’dan ayrılırken Almanya ve Fransa’dan teklif aldım. Artıları, eksileri oturduk değerlendirdik ailemle. Çok düşündük ve sonuçta Beşiktaş’ı tercih ettik. Türkiye’de kalma kararı alırken sadece ücreti düşünmedim. Türkiye’de iyi kazancımız var. Para kelimesini kullanmak istemiyorum. Yerli veya yabancı hiç farketmez. Yabancılara da aslında bu soruyu sormak lazım.
‘Yanal disiplin demek’
Ersun Yanal’la daha önce 1 sezon birlikte çalıştım. Yapısını, antrenman metodunu iyi biliyorum. Bunlar benim için artı oldu. Hocamızın en büyük özelliği disiplindir
*Ersun hoca beni Trabzonspor’a istemişti. Kendisiyle 1 sene çalıştım. Yapısını, antrenman metodunu biliyorum. Bu durum bana bir artı oldu. Ersun hocanın en büyük özelliği disiplindir.
* Aldığın ücretin karşılığını vermek diye bir şey var. Ben hep kendi içimde bunu yaşadım. Kulüp istedi ve beni aldı. Verilen ücretin karşılığını emek olarak ödemem lazım. Doğru yaşarsın, zamanında uyursun, doğru çalışırsın, bazen olmaz. Ama sen vicdanen çok rahat olursun. Her takımda böyle yaşadım.
* Stoperlerden farklı şeyler bekleniyor artık. Topla oyuna çıkan stoperlerden bahsediliyor. Benim çok fazla öyle bir özelliğim yok. Ben kesici ve topu kullanma konusunda daha iyiyim. Erciyes maçı buna örnek. Son dakikada topu verip, devam ettim. Gole katkımın olacağı asıl pozisyon duran toplar. Skor olarak da katkı yapmaya çalışıyorum.
* Son zamanlarda Chelsea’nin stoperi David Luiz’i beğeniyorum. İzlerken keyif alıyorum.
‘Gaddar değil, tatlı sertim’
Benim sertliğim genelde topa karşı. Bazı oyuncular için ‘gaddar’ tabiri kullanılır. Gaddar olduğumu hiç düşünmedim. Biraz tatlı sert oynuyorum. Saklayacak bir şey yok. Zaten istesem de saklayamam!
* Geçmişte hatalarım oldu. Ama kesinlikle art niyetli değilim. Maçın çok gergin olduğu ya da sizin yorulduğunuz anlar oluyor. Bu tip durumlarda hatalar yaptım. Fakat sertliğim genelde topa karşı. Bazıları için ‘gaddar futbolcu’ tabiri kullanılır. Böyle gaddar olduğumu hiç düşünmedim.
* Ben oynarken kendimi iyi hissediyorum. Hata oluyor. Futbol hata oyunu. Her golün arkasında bir hata bulursunuz. Hata yapmak başka şey, mücadeleden kaçmak, istememek farklı şeyler. Bizim takım genel olarak mücadele ediyor. Görülüyordur bu durum dışarıdan. İşin özü istemek. Takımda herkes kazanmayı istiyor.
* Ben hazır olmadığımda her santrafor benim için zor. Olay bende bitiyor. Kendimi hazır hissetiğim zaman maç içinde büyük sıkıntılar yaşamıyorum. Bazen karşınızdaki çok iyidir. Umulmadık bir hata yaparsınız. Bunlar futbolun içinde var.
* Teknik direktörün beni istemesi çok önemli. Yöneticilerle temas kurularak yapılan transferleri de çok gördük. Benim için en önemli kriter hocanın beni istemesi. Oynadığım her takıma teknik direktörle görüşüp transfer oldum.
Eleştiriye hep açığım
Ben 4-5 senedir gazete okumuyorum. İnternetle ilgili değilim. Televizyon da izlemiyorum. Bunlar kişisel kararlar. Bunları söylerken insanları buraya yönlendireyim, doğrusu budur demiyorum. Benim için doğrusu bu. Egemen eleştireye kapalı anlamına gelmesin. Sosyal bir adamım. Ailemle, dostlarımla konuşuyorum. Eleştirilere olumlu olumsuz çok açığım.
Ailemle olmak büyük mutluluk
Benim belli rutinlerim var. Eşim ve çocuklarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Çok büyük mutluluk duyuyorum onlarla zaman geçirmekten. Bir şey yapacaksam onlarla yapmayı seviyorum. Seyahat etmeyi seviyorum. Yurt içi ve yurt dışında çok yer gezdik. Ben evde yemek yemekten hoşlanıyorum. Daha sağlıklı geliyor. Dışarıya da çıkıyoruz ama genelde evimde ailemle yemeği seviyorum.
Medyada olmayı çok sevmiyorum
Fazla göz önünde olmaktan hoşlanmıyorum. Bu kendimle alakalı bir durum. Oynadığım çoğu takımda kaptanlık yaptım. Bu ilişkilerin ne demek olduğunu biliyorum. İşimizin bir parçası. Doğru zamanda doğru şeyleri yapmak lazım. Gerek aile yaşantısı, gerekse sportif anlamda göz önünde olmayı sevmiyorum. Demeç vereyim, gazeteye çıkayım amacım olmadı. İlk kez bu kadar uzun konuşuyorum zaten. Böyle yapanları da yadırgamıyorum. Bu işimizin bir parçası sonuçta. (milliyet)
EGEMEN KORKMAZ'IN FUTBOL KARİYERİ
Futbola 1999 yılında Balıkesirspor'da amatör olarak başlayan Egemen,1999-2001 yılının sonuna kadar Balıkesirspor forması giymiştir. 2001 yılının sonunda Kartalspor'la profesyonel sözleşme imzaladı. 2002-03 sezonunun devre arasında Bursaspor'a transfer oldu. Bursaspor forması altında 2002-03 sezonundan 2007-08 sezonunun sonuna kadar 155 lig maçına çıkıp, 5 gole imza attı. Ayrıca Bursaspor'un kaptanlığını da yaptı. Bursaspor'daki son yılında, hakkında çeşitli transfer söylentileri sıkça çıkmaya başladı.
Trabzonspor
Yıl sonunda Bursaspor'la sözleşmesi sona eren Egemen Korkmaz; 2008-09 yaz transfer döneminde, Çağdaş Atan'ın takımdan ayrılması sonucu oluşan boşluğu kapatmak isteyen Trabzonspor'a üç yıllık imza attı. Trabzonspor'a transferinden sonra da Bursaspor'da giydiği; Bursa ilinin plaka kodu olan "16" numaralı formayı giymeye devam etti. Ancak 17 Mayıs 2009'da oynanan ve Trabzonspor'un 1-0 kazandığı Trabzonspor-Bursaspor maçının ardından "16" numaralı formasını çıkarıp tribünlere sallaması ve saha ortasına gidip taraftarlara üçlü çektirmesi; Bursaspor camiasında tepkilere neden oldu. Trabzonspor'a transfer olduğu ilk yıl, taraftar tarafından yılın oyuncusu seçildi. Teknik direktör Hugo Broos'un Trabzonspor'un başına geçmesi ve sözleşme uzatılmayan kaptan Hüseyin Çimşir'in Egemen'in eski takımı Bursaspor'a transfer olması sonucu, Egemen Korkmaz 2009-10 sezonu öncesi Trabzonspor'un kaptanı olarak ilan edildi. Egemen genç millî takımlar dahil, toplamda 15 kez Türkiye adına forma giydi. A milli takımda 3 kere ilk 11'de şans buldu. Güçlü fizik yapısından dolayı taraftar kendisine "Gladyatör" lakabını uygun gördü. 14 Eylül 2009'da İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile oynanan lig maçında "3" gol atarak hatrick yapan savunma oyuncuları arasında yerini aldı. Karşılaşmadan sonra yaptığı açıklamada:"Bir sezonda 3 gol atamıyorum." dedi. Maçtan bir gün sonra da Trabzonspor yönetimi tarafından kendisine Belediyespor maçında gösterdiği üstün performanstan dolayı galibiyet priminin 2 katı prim verilmesini kararlaştırıldı. Egemen ise aldığı bu ekstra primi kulübün altyapı sporcularına dağıtacağını açıkladı.
Beşiktaş
25 Mayıs 2011 tarihinde Beşiktaş'la 4 yıllık sözleşme imzalamıştır.
Egemen, kaptanlık yaptığı Bursa ve Trabzon'da 16 numara ile sahaya çıkmıştı. Tecrübeli futbolcu Siyah-Beyazlı kulüple arasında gerilim bulunan Bursa'nın plakası yerine memleketi Balıkesir in plaka kodu 10 u giymiştir (5+5=10) 55 numaralı formayı tercih etti. Beşiktaş'ta çok başarılı bir sezon geçiren Egemen Korkmaz, 36'i ligde olmak üzere toplam 50 karşılaşmada forma giydi. Toplam 4 gol atarken 15 sarı, 1 kırmızı kart gördü. 2 Haziran günü gelecek kaygısı nedeniyle BJK'den ayrıldı. 4 Haziran 2012'de Fenerbahçe'ye transfer oldu.
Fenerbahçe
4 Temmuz 2012 tarihinde Fenerbahçe Kulübü, Kamu Aydınlatma Platformu (KAP)'na Yapılan görüşme sonucu profesyonel futbolcu Egemen Korkmaz ile 3 yıllık sözleşme imzalanması konusunda anlaşmaya varılmıştır. Sözleşme kapsamında oyuncuya verilecek yıllık garanti ücret 1.750.000 Euro, maçbaşı ücret 15.000 Euro'dur. açıklamalarında bulunmuştur. Fenerbahce'de ki ilk maçına Sampiyonlar Ligi eleme maçı olan FC Vaslui karşısında çıktı. UEFA Avrupa Ligi'nde AEL Limassol karşısında 1 gol atarak takımının 3 puan kazanmasını sağlamıştır. Aynı zamanda 25.04.2013 UEFA Avrupa Ligi yarı finalinde Benfica'ya gol atmıştır.Fenerbahçe'de ilk lig golünü 2013-14 sezonunda 3-2 kazanılan Bursaspor maçının 90.dakikasında kaydetmiştir.