Eğitim-Bir-Sen 7. Şube Yönetim Kurulları İstişare Toplantısı

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Özel okullara tıpkı fabrikalar gibi teşvik verilirse imkanları olan dershaneler bu teşviklerle okullara döndürülebilir" dedi.

Ahmet Gündoğdu, Alanya Bera Otel'de yapılan Eğitim-Bir-Sen 7. Şube Yönetim Kurulları İstişare Toplantısı'nın sona ermesi dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, "dershaneleri kapatıyorum" şeklinde bir yaklaşımın eğitim bilimi açısından sakıncalı olduğunu, ancak "dershaneler kurtarıcıdır, kesinlikle kalmalıdır" demenin de bir başına sakıncalı olduğunu söyledi.

Anayasa gereği zorunlu eğitimin devlet tarafından yerine getirilmesi gerektiğini dile getiren Gündoğdu, dershane ihtiyacının artmasındaki en önemli nedenin eğitimdeki kalitesizlik ve eksikliğin olduğunu savundu.

Bu eksikliğin giderilmesi ve dershaneciliğin ayrı bir boyutta ele alınması gerektiğini ifade eden Gündoğdu, "Sınavlara hazırlayan boyutuyla ele aldığımızda dershaneciliği tanımlamış oluruz. Ama sınav bittiği günden itibaren yok hükmünde olduğu, diploma veren bir kurum olmadığı için devletin yükünü hafifletmediği gerçeğini de ayrı bir kategoride ele almak gerekir. Bize göre dershaneler sebep değil, sonuçtur. Devlet önce bu sebepleri gidermelidir. Bugün hala 60-70 kişilik sınıflar var. Özel okullara tıpkı fabrikalar gibi teşvik verilirse imkanları olan dershaneler bu teşviklerle okullara döndürülebilir. Bu da sınıflardaki kalabalığı azaltır" diye konuştu.

-"Memnuniyetsizliklere neden olan yönetmelikler dönemi kapanmalıdır"-

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 28 Şubat'ta Yönetici Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nde değişikliğe giderek 2009 yılındaki yönetmeliği büyük ölçüde değiştirdiğini belirten Gündoğdu, şöyle konuştu:

"Yeni yönetmelikte yöneticilerin müktesep hakları korunmamış, ehliyet, kariyer, liyakat gibi kriterlerin pratik karşılığı yönetmeliğe yansıtılamamış, hizmet puanı ön plana çıkarılmış, aylıksız izinde bulunan yöneticiler, kapatılan okullardaki yöneticilerin durumu gibi birçok konuda genelgeyle düzeltilemeyecek yasal boşluklar oluşturulmuştur. Yönetmeliğinin uygulanması halinde telafisi mümkün olmayan sıkıntılar yaşanabilir. Sendika olarak Bakanlık uygulamaları ile yargı arasında git gel yaşamak istemiyoruz. Hem Bakanlığı meşgul eden hem eğitimcileri huzursuz eden, yapılan işlemin yargı kararları dolayısıyla geri alınması esnasında da yeni memnuniyetsizliklere neden olan yönetmelikler dönemi artık kapanmalıdır."

Yardımcı hizmetli başta olmak üzere had safhada olan yardımcı personel açığı nedeniyle okulların, Okul Aile Birlikleri marifetiyle velilerden toplayabildikleri bağışlarla ücretli personel çalıştırarak sorunu aşmaya çalıştığını kaydeden Gündoğdu, okul giderlerinin merkezi bütçeden karşılanmamasının okul ile veli arasında "zorunlu bağış" gibi bir engelin çıkmasına neden olduğunu, bu durumun da okul ile veli diyaloğunu, okul iklimini olumsuz etkilediğini ileri sürdü.

-"4/C'li çalışanlar kadro beklemektedir"-

Gündoğdu, Milli Eğitim Bakanlığı'nda raflarda tutulup ötelenen sorunların çözüm zamanının geldiğini düşündüklerini dile getirerek, Sayın Nabi Avcı'nın göreve gelmesiyle özür grubu tayinlerinde atılan olumlu adımların öğretmenlerin moral bozukluğunu dağıtmaya başladığını, bin 518 eğitimci hariç, geri kalanların aile bütünlüğünün sağlandığını vurguladı.

Bu olumlu yaklaşımı Eğitim-Bir-Sen olarak takdir ettiklerini, sorunlarına yıllardır çözüm bekleyen eğitim çalışanlarının umutlarının arttığını gördüklerine işaret eden Gündoğdu, şunları söyledi:

"Öğretmenlerin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği başta olmak üzere Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği'nin bir an önce değiştirilmesini, şube müdürü, şef ve memurluğa yükselmek için görevde yükselme sınavının yapılmasını, mühendis, tekniker ve teknisyenliğe geçiş için unvan değişikliği sınavlarının açılmasını istiyoruz. Genel idare hizmetleri, teknik hizmetler ve yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları için de atama ve yer değiştirme yönetmeliği çıkarılmasını bekliyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki rehberlik ve denetim mekanizması güçlendirilmelidir. Eğitim çalışanları, sorunlarının zamana yayılmasını değil, zamanında çözülmesini beklemektedir."

Gündoğdu, 4/C'li çalışanların yaşadıkları sıkıntıları anlatarak, "4/C'li çalışanlar kadro beklemektedir. Eğitim-Bir-Sen olarak farklı istihdam şekillerinin tamamen ortadan kaldırılması zamanı gelmiş ve geçmektedir diyoruz. 4/C kapsamında yapılan istihdama son verilmeli, çalışanlar kadroya geçirilmelidir" dedi.

Kamuda kılık-kıyafet özgürlüğü talebiyle yürüttükleri "Özgürlük İçin 10 Milyon İmza" kampanyasında topladıkları 12 milyon 300 bin imzayı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nden önce Başbakanlığa teslim etmeyi planladıklarını bildiren Gündoğdu, kamuda başörtüsü yasağının 30 yıldır on binlerce insanın mağduriyetine neden olduğunu kaydetti.

Muhabir: Mustafa Kurt