Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Çağlar: Milletin Yanında Durmaya Devam Edeceğiz

Eğitim Bir Sen Tokat Şubesi Başkanı Cemil Çağlar, Türkiye'nin zor dönemlerden ve süreçlerden geçtiğini belirterek, "Eğitim Bir Sen milletin yanında durmaya devam edecek." dedi.Eğitim Bir Sen üyeleri ve aileleri, İşeri Otel'de düzenlenen iftar programda bir araya geldi. Yaklaşık bin 500 kişinin katıldığı ve samimi bir ortamda gerçekleşen iftar yemeğinde konuşan Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Cemil Çağlar, sendikalarının istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ettiklerini belirtti. Gündemdeki konularla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Çağlar, "Küresel sermaye ve yerli taşeronları Türkiye'nin huzur ve istikrarını bozmayı hedef almaya devam ediyorlar. İşte en yakın örneği Gezi Parkı'nda yaşananlar. Başta ağaç ve doğa sevgisi olarak başladı sonra arkasından bir yığın çapanoğlu çıktı. Doğa ve ağacı korumaya yönelik demokratik tavrı anlarız. Ancak ülkenin birlik ve bütünlüğüne yönelik şiddet eylemlerini kabul etmemiz mümkün değil. Sokaklardan iktidar devşirilmez. İktidarlardan, hükümetlerden rahatsız olanların gideceği tek yer sandık ve millet iradesi olmalıdır.""Bu ülkede sağcı-solcu, Türk-Kürt, laik-anti laik, ilerici-gerici ve Alevi-Sünnî tartışmaları ile yıllardır kargaşa çıkartmaya çalıştılar. Artık yeter diyoruz. Ülkemizin üzerinde operasyon yapılmasına izin vermemeliyiz." diyen Çağlar, "Kaos, kargaşa çıkartmak isteyenler büyük Türkiye'nin önünü kesmek isteyenlerdir. Bizim tüm siyasi partilerde, sivil toplum örgütlerinden isteğimiz, topluma sağduyu ve sükûnet aşılamalarıdır. Ve daha fazla demokrasi, daha fazla insan hakları alanında çalışmalar yapmalıdırlar. İktidar ve muhalefet toplumun tüm kesimlerine duyarlı olmalıdır. Toplumsal olaylar boşluk kabul etmez. Sizin ihmal ettiklerinizi başkası istismar eder. Alevi, Kürt, Laz, Çerkez, Romen veya başka bir kimlik bunlar bu ülkenin zenginliğidir. Devlet bu ülkede yıllarca tanıma yerine tanımlamayı seçti. Alevi kardeşimiz kendini nasıl tanımlıyorsa, herkes de öyle kabul etmelidir. Dindar nasıl tanımlıyorsa herkes öyle kabul etmelidir. Onu tanımlama çabası içerisine girmemeli ve dar kalıplara hapsetmemelidir. Tanımlayan devlet değil, tanıyan devlet olmalıdır."Bu ülkede jakoben kafaların yıllarca insanları kalıba sokmaya zorladığını belirten Çağlar, şunları kaydetti: "Kürdüm' diyen adama, 'Sen Kürt değilsin aslında sen şusun, busun' demeye kalktı.İnsanlar bundan hoşlanmadı ve direnç noktaları oluştu. Toplumda herkes empati yapmayı ve diğergamlığı başarabilmelidir. Eğer biz başaramazsak bir başkası bu zaafı kaşıyacaktır. Ülkemizde yıllardır sorun olan alanlarda, kaşınan ve kanatılmaya çalışılan problemlerde bellidir. Bizi bizle vuruyorlar. İçimizde kullanılmaya teşne birçok kurum ve kuruluş var. Taşeronluğa hevesli yapılar var. Üzülerek görmekteyiz ki çakma sendika ve sivil yapılar batının taşeronluğunu yapmakta ülkemizin birliğini bütünlüğünü hedef alan çalışmalar içine girmektedirler. Bütün darbe dönemlerinde bu yapılar kullanıldı. Gezi olayları bunu bir kez daha teyit etti. Allah’tan ki Memur-Sen ve bağlı sendikalar var. Allah’tan ki Eğitim-Bir-Sen var. Kral çıplak demeye, oyunlara çomak sokmaya ve milletin, milli iradenin yanında durmaya, kamuoyunun haklı vicdanı olmayı sürdürmeye devam edeceğiz.