Demir, yaptığı yazılı açıklamada, 19-24 Aralık 1978 tarihleri arasında gerçekleşen Maraş olaylarının, “karanlık ve kirli sayfalar” olarak tarihteki yerini aldığını, Kahramanmaraş’ın 12 Eylül’e giden karanlık yolda, seçilen şehirlerden biri olduğunu belirtti.
Olayların Maraş’la sınırlı kalmadığını, Türkiye’nin pek çok iline de yayıldığını ifade eden Demir, bu olayların karanlıkta kalan yönlerinin aydınlatılmasının, Türkiye’de gerçek demokrasinin yerleşmesini ve gelişmesini de sağlayacağını vurguladı. Olaylardan sonra bazı maşalar yakalanıp yargılandığına; ancak, karanlık noktalar henüz aydınlatılamadığına, maşanın kimin elinde olduğunun ortaya çıkarılamadığına dikkat çeken Demir, şunları ekledi:
“Gerçek sorumluların bulunup yargılanmaması ve bugün de aynı anlayışın işbaşında olması, bir demokrasi ayıbıdır.
Etnik ve dini kimlik üzerinden siyaset yapanları bugün bir kez daha uyarmak gerektiğini düşünüyoruz. İnsanların etnik ve dini hassasiyetlerini kullanarak siyaset üretmenin sonuçlarını halkımız çok ağır bedellerle ödemiştir. Maraş’ı, Çorum’u, Sivas’ı unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Biliyoruz ki, bu olayların asıl hedefi, Türkiye’nin ulusal birliği, antiemperyalist yapısı ile cumhuriyetin değer ve kazanımlarıdır. Ulusal egemenlik yerine müstemleke isteyenlerin tezgahıdır bu yaşananlar. Bu nedenle Türk Ulusu olarak her zaman uyanık ve tetikte olmak zorundayız.”
ANKA