Eğitim-Sen Genel Merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen Dinçer, IMF direktifleriyle hareket eden siyasal iktidarın emekçiyi gözden çıkardığını öne sürerek, "Onların hayatında emekçiler, dar ve sabit gelirliler, yoksullar yoktur. Şimdi emekçiyi gözden çıkaranlara yanıt olarak üretimden gelen gücümüzü kullanacağız. 17 Ekim'de yüzbinlerce eğitim emekçisi hizmet üretimini durdurma eylemini hastanelerde sağlık kontrolüne çıkarak gerçekleştirecektir. Bunun için de yasal bir engel yoktur. Hakkımızı meşru ve demokratik zeminlerde arayacağız" şeklinde konuştu.
Toplu görüşme sürecinde Türkiye'nin bir gerçeğinin daha ortaya çıktığına dikkat çeken Dinçer, "Hükümet, IMF'nin direktifleriyle hareket etmektedir. Toplu görüşme masasında IMF gölgesi hissedildi. 17 Ekim'de bir kez daha ekmeğimize ve emeğimize sahip çıktığımızı, başka bir yaşamın var olduğunu ve bunu istediğimizi göstereceğiz. Eğitim ve Öğretim kurumlarında hizmet üretmeyeceğiz. Sadece Eğitim-Sen değil tüm kamu çalışanları katılacaktır. Yasal olarak hakkımız olan viziteleri vermek zorundalar herhangi bir zorluk çıkartılırsa üyelerimiz acil kliniklere kayıt yaptırarak eğitim ve öğretim hizmeti veremmeyeceklerdir. Bu konuda son derece kararlıyız" ifadesini kullandı. Türkiye'de doğan her çocuğun 2 bin 918 dolar olduğunu vurgulayan Dinçer insanca yaşayacak bir ücret, zorunlu tasarruflarımızın ödenmesi, bütçede eğitime, sağlığa daha çok pay ayrılması, aşımıza sahip çıkmak için, çocuklarımızın geleceğine göz koyanlara, hortumculara ve ülkemizin kaynaklarını uluslararası sermeyeye peşkeş çekenlere dur demek için hizmeti durduma kararı aldıklarını söyledi.
ANKARA (İHA) -