İSTANBUL (İHA) - Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Eğitim - Üniversite - Gençlik Komisyonu Başkanı Zekeriya Erdim, kamuoyuna "Eğitim Reformu" olarak lanse edilen müfredat değişiklilerinin, beklenen faydayı sağlamayacağını ileri sürdü.
Erdim konu ile ilgili yaptığı açıklamada, nüfusun büyük çoğunluğu genç yaş gruplarından oluşan Türkiye'de eğitim sisteminin hem müfredat, hem de okul öncesinden yüksek öğretime kadar uzanan yelpaze içindeki çocukların ve gençlerin yaşadıkları sosyal, psikolojik, kültürel, ekonomik şartlar ve ortamlar açısından ele alınıp değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan müfredat çalışmalarını ve diğer düzenlemeleri, iyi niyetli gayretler olarak değerlendiriyor ve taktirle karşıladıklarını, ancak, reformun köklü değişiklik demek olduğunu belirten Erdim, "Talim Terbiye Kurulu tarafından yapılan müfredat değişikliklerinin 'Eğitimde Reform' olarak sunulması, en azından şimdilik abartılı bir ifadedir. Henüz uygulanmamış, faydası ve zararı görülecek şekilde test edilmemiştir. Öte yandan eğitimde reformdan söz edebilmek için; yetiştirilmesi gereken insan tipi ve bunu gerçekleştirecek eğitim sistemi ile ilgili temel sorulara doğru cevaplar verilmesi, temel sorunlara köklü çözümler üretilmesi gerekir. Ayrıca, verilecek cevapların da, üretilecek çözümlerin de ülkenin ve toplumun tüm kesimlerinin ve sektörlerinin beklentilerine ve ihtiyaçlarına uygun olması sağlanmalı; ortak aklın ve iradenin ürünü olacak şekilde gerçekleşmesi organize edilmelidir. Bakanlığın niyet ve gayretleri bir ön adım olarak kabul edilebilir. Fakat devamı gelmezse ve bütüncül bir projeye dönüştürülmezse, reform söylemlerinin sözde kalacağı kesindir" dedi.
OKULLARIN GÜVENLİĞİ Okulların açılması üzerine medyaya yansıyan eğitim manzaralarının ümit ve güven sarsıcı olduğunu ifade eden Erdim, "Eğitimde reform yapılacaksa; aileden okula, okuldan hayata doğru uzanan bir iyileştirme sürecinin başlatılması ve devam ettirilmesi gerekir. Annelerin, babaların, öğretmenlerin, idarecilerin kuşatamadıkları çocuklar ve gençler; sokağın ve serkeşliğin kucağına düşüyorlar. Sigara, alkol, uyuşturucu, fuhuş, terör ve benzeri tezgahların, tuzakların oluşturduğu bataklıklarda boğulup kayboluyor. Bu açıdan maalesef okulların içi de dışı da güvenli değil. Akıl, ruh, beden sağlığını ve temel değerlerini korumakta zorlandığımız çocuklarımızın ve gençlerimizin bu ürkütücü, korkutucu durumları ortadayken hangi reformdan söz edilebilir?" diye sordu.
BEYİN GÖÇÜ
Eğitim sisteminin tüm birimleri, kurumları arasında uyumun olması, birbirini tamamlayıp desteklemesi; her yaş, seviye ve statüdeki vatandaşa "eğitim hakkı" tanınması gerektiğini belirten Erdim; yanlış uygulamalar yüzünden meydana gelen "beyin göçü"ne dikkati çekti. Erdim, "Anayasa'da ifadesini bulan temel hak ve özgürlüklere; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin tanıdığı ve tanımladığı ilkelere, prensiplere; Avrupa Birliği yolunda atılan adımlara ve kabul edilen kriterlere rağmen; bu ülkenin ve toplumun evlatları, eğitim sisteminin zencileri durumuna düşürülüp dışlanıyorlar. Bu indi ve inadi tavır; bir yandan toplum huzurunu ve güvenini zedeleyen tepkilere yol açarken, öte yandan genç beyinlerin yurtdışına yönelmesine sebep oluyor. Sosyal, psikolojik, kültürel, ekonomik, bilimsel, teknolojik kazanımlarımızı gözden çıkarmak ve bizim için kayıp, başkaları için kazanç hanesine yazmak anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.
MESLEKİ EĞİTİM MÜSİAD Eğitim-Üniversite-Gençlik Komisyonu Başkanı Zekeriya Erdim; bir yandan çeşitli sektörler nitelikli eleman ihtiyacını karşılamakta zorlanırken, öte yandan lise ve üniversite mezunu işsizlerin sayısının attığını belirterek; mesleki eğitim konusunda da, "Eğitim reformunun sağlaması gereken sonuçlardan biri, iyi bir insan kaynakları ve kariyer planlaması yaparak, ülkenin ve toplumun ihtiyaç duyduğu nitelikli insanı yetiştirmek olmalıdır" dedi. Erdim diplomalı işsizler ordusunu büyütmenin akıl karı olmadığına işaret ederek, "Orta öğretim kurumlarında Genel Lise, Süper Lise, Anadolu Lisesi, Fen Lisesi statülerinin sayılarını artırmak yerine, meslek liselerinin önü açılmalı, alanı genişletilmeli, gençlerimiz tüketici çoğunluk olmaktan kurtarılarak üretici hale getirilmelidir. MÜSİAD'ın Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e de sunduğu Mesleki Eğitim Raporu incelenerek, iş dünyasının beklediği çözümler hayata geçirilmelidir" dedi.
"ÖZEL EĞİTİM TEŞVİK EDİLMELİ" Özellikle büyük şehirlerde ve nüfusun kalabalık olduğu yerlerde sınıf mevcutlarının izdiham düzeyine ulaştığını, ikili öğretim yapılan okullarda bir öğretmene iki mesai yaptırıldığını ve bütün bunların eğitim kalitesini ciddi düzeyde düşürdüğünü hatırlatan Erdim; özel öğretim kurumlarının teşvik edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Erdim, "Akıllı kendi aklını kullanır, dahi başkalarının aklından da istifade eder. Eğitim sektöründe ve daha pekçok sektörde, devletin dahi rolü oynaması gerekir. Özel öğretim kurumlarının önü açılır, desteklenir ve her yönüyle cazip bir sektör haline getirilirse; hem devletin yükü azalır, hem de eğitim kalitesi artar. Dünya bunu keşfetmiş ve geliştirmiş. Bizde yüzde 1.5 civarında seyreden özel öğretim kurumları, gelişmiş ülkezfdna düşüyorlar. Sigara,lerin bazılarında yüzde 50'ye kadar ulaşmış" açıklamasını yaptı.
MÜSİAD'IN RAPORU Son olarak MÜSİAD'ın ciddi bir "Eğitim Raporu" hazırlığı içinde olduğunu duyuran Zekeriya Erdim; "Eğitim Sektörü ve Sektörlerin Eğitimi" başlığı altında yürütülen rapor çalışmalarının sürdüğünü kaydetti. Erdim, "MÜSİAD'ın eğitim raporu, iki ana bölümden oluşacak. Birinci bölüm soruşturma formatında olup; 'Hangi İnsan, Nasıl Eğitim?' sorusunun cevabı aranacak. Anketler, yazılı görüş almalar ve uzman tebliğleri ile toplumun tüm kesimlerinin beklentileri ve belirlemeleri ortaya çıkarılacak. İkinci bölüm araştırma formatında olup; örgün eğitimden yaygın eğitime, okul öncesinden üniversiteye kadar eğitimin tüm sorularının cevapları bulunmaya, tüm sorunlarının çözümleri üretilmeye çalışılacak. Bu süreç içinde, alanlarına ve konularına göre uzman
kişilerle ve kurumlarla diyalog ve işbirliği içine girilerek ortak çalışma yapılacak. Ön hazırlıkları tamamlanan rapor çalışması, MÜSİAD fuarından sonra hızla harekete geçirilerek, en geç öğretim yılı sonuna kadar tamamlanacak. Sadeleştirilmiş tespitlerden ve draje haline getirilmiş tekliflerden oluşan eğitim raporu; ilgili kişilerin, kurumların ve kamuoyunun bilgisine sunulacak" ifadelerini kullandı.