Einstein 100 yıl sonra haklı çıktı

Yerçekimsel dalgalar: Einstein 100 yıl önce söyledi, varlıkları bugün teyit edildi

Bilim insanları Albert Einstein’ın varlıklarını 100 yıl önce söylediği yerçekimsel dalgaları ilk kez tespit ettiklerini duyurdu. Yeni bulgular, evrenin anlaşılması konusunda yeni pencereler açacak.

California Teknoloji Enstititüsü (Caltech), Massachusetts Teknoloji Üniversitesi (MIT) ve LIGO Bilimsel İşbirliği, Einstein'in hipotezinin kanıtlandığını Washington'da duyurdu.

Dünya'ya 1.3 milyar ışık yılı uzaklıktaki iki kara deliği mercek altına aldıklarını belirten bilim insanları, bu ikisinin birbiri etrafında dönüp çarpması sonucu meydana gelen yerçekimsel dalgaları ilk kez 14 Eylül'de saptadıklarını ancak keşif, yapılan son çalışmaların ardından dünyanın geri kalanıyla paylaşıldı.

Reklam
Reklam

"Karadeliklerden çıkan sesi duyabilirsiniz"

​MIT'de görev yapan astrofizikçi Nergis Mavalvala, "Astronomi için yeni bir aracın ortaya çıkışına şahit oluyoruz" derken, meslektaşı Matthew Evans da yerçekimsel dalgaları tespit etmelerinin ardından bunları ses dalgalarına dönüştürdüklerini belirterek, "Karadeliklerden çıkan sesi duyabilirsiniz" diye konuştu.

Dünyayı sarsan görecelilik teorisiyle yerçekiminin uzay ve zamanın bükülmesi anlamına geldiğini ortaya koyan Einstein, 1916'da bu teorinin bir uzantısı olarak, yerçekimsel dalgaların varlığını savunmuştu. Ancak bugüne kadar bu dalgaların varlığına dair doğrudan bir kanıt bulunamamıştı.

ABD'li bilim insanlarının araştırmaları sonucunda ise 100 yıl önce teknolojik yetersizlikler sebebiyle kanıtlanamayan yerçekimsel dalgaların bugün sesi bile duyuldu.

Einstein’ın teorisi neydi?

Einstein’ın çığır açan genel görelilik teorisine göre yerçekimi, maddenin varlığı nedeniyle uzay ve zamanın bükülmesi anlamına geliyor. Einstein 1916’da bu teorinin bir uzantısı olarak, yerçekimsel dalgaların varlığını savunmuştu. Ancak bugüne kadar bu dalgaların varlığına dair doğrudan bir kanıt bulunamamıştı.

Reklam
Reklam

Yerçekimsel dalga nedir?

Yerçekimi, ışık gibi dalgalar halinde ilerliyor, ama ışığın aksine radyasyon yaymak yerine, uzayın kendisinde dalgalanmalar yaratıyor. LIGO lazer dedektörleri, ışık hızında ilerleyen bu dalgaların ses sinyaline dönüştürülüp kaydedilmesine imkan sağladı. Reuters’a konuşan MIT bilimadamı Matthew Evans, “Karadelik’ten yayılan ve Dünya’ya gelen sinyalleri hoparlöre bağladık. “Vuup” sesini duyduk” diyor.

Bu keşif ne işe yarayacak?

Belki yarın televizyon veya cep telefonu gibi hayatımızı kolaylaştıracak bir icada dönüşmese de bu keşif bilimde tam bir çığır. Çünkü kainatla ilgili tüm bilgilerimiz, radyo dalgaları, ışık, X ışınları, gamma ışınları ve kızılötesi ışınlar gibi elektromanyetik dalgalardan oluşuyor. Bu dalgaların hepsi evrende ilerlerken kesintiye uğrayabildiğinden, 'uzayın hikayesini' bugüne kadar hep parça parça, eksik halde öğrenebiliyorduk.

"Kainata yeni bir pencere açılıyor"

Reklam
Reklam

Yerçekimsel dalgaların saptanması sayesinde artık astronominin elinde yeni ve çok önemli bir araç var. Bu sayede “kainatın hikayesini” yakında bir bütün olarak öğrenebiliriz. Kainatın ilk dönemine ait hiç bilmediğimiz verilere ulaşabilir, esrarını koruyan karadelikleri ve nötron yıldızlarını daha iyi anlayabiliriz. Penn Üniversitesi’nden Abhay Ashtekar’a göre “Bu gerçekten, gerçekten heyecan verici bir olay. Kainata yeni bir pencere açılıyor”.

(Albert Einstein Türkiye Hatırası - VİDEO)

_

Albert Einstein kimdir?_

Alman İmparatorluğu'nun Ulm kentinde dünyaya gelen Einstein, yaşamının ilk yıllarını Münih'te geçirdi. Lise eğitimini ve yüksek eğitimini İsviçre'de tamamladı; fakat bir üniversitede iş bulmada yaşadığı zorluklar nedeniyle bir patent ofisinde müfettiş olarak çalışmaya başladı. 1905 yılı Einstein için bir mucize yıl oldu ve o dönemde kuramları hemen benimsenmemiş olsa da ileride fizikte devrim yaratacak olan dört makale yayınladı. 1914 yılındaMax Planck'ın kişisel ricası ile Almanya'ya geri döndü. 1921 yılında fotoelektrik etki üzerine çalışmaları nedeniyle Nobel Fizik Ödülü'ne layık görüldü.Nazi Partisi'nin iktidara yükselişi nedeniyle 1933'te Almanya'yı terk etti ve Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşti. Ömrünün geri kalanını geçirdiği New Jersey eyaletinin Princeton ilçesinde hayatını kaybetmiştir.

Albert Einstein, özel görelilik ve genel görelilik kuramları ile iki yüzyıldır Newton mekaniğinin hakim olduğu uzay anlayışında bir devrim yaratmıştır. Sadece matematik hesaplamalar ve denklemler ile oluşturduğu kuramları sonradan deneysel olarak defalarca doğrulanmıştır. E = mc2 denklemi ile formüle ettiği kütle-enerji eşdeğerliği yıldızların nasıl enerji oluşturduğuna açıklama getirmiş ve nükleer teknolojinin önünü açmıştır. Fotoelektrik etki ve Brown hareketine getirdiği matematiksel açıklamalar, modern fiziğe diğer katkıları arasındadır. Ömrünün büyük bir kısmını bütün kuramları birleştiren bir birleşik alan kuramı yaratmaya çalışarak geçirmiş ama bu çabaları sonuçsuz kalmıştır. Einstein kuantum mekaniğinin bazı sonuçlarına, özellikle belirsizlik ilkesine oldukça şüpheci yaklaşmış fakat bu yaklaşımlar ileride geniş kabul görmüştür.

Einstein, Nazilerin nükleer bomba geliştirmesi endişesiyle ABD başkanı Roosevelt'e bir mektup göndermiş, ABD'nin nükleer çalışmalara başlamasını tavsiye etmiştir. Holokost sonrası Yahudilerin kendi ülkelerine sahip olması gerektiği fikrini savunmuş, İsrail'in kuruluşuna destek vermiştir. Çeşitli söyleşilerinde Yahudilik dinine ve diğer kutsal kitaplara inanmadığını belirtmiş,sosyalizme sempati duyan bir makale yayınlamıştır. Bertrand Russell ile birlikte nükleer silahlara karşı bir manifesto da yayınlamıştır.

1999'un sonlarında 100 ileri gelen fizikçiyle gerçekleştirilen milenyum oylamasında Einstein, tüm zamanların en iyi fizikçileri arasında 1. sırayı almıştır.

Einstein, hayatı boyunca 300’den fazla bilimsel makale yayınlamıştır, ayrıca 150’den fazla bilim dışı çalışmaları da olmuştur. Başarıları ve eserleri nedeniyle Einstein sözcüğü, “dahi” ile eş anlamlı olarak kullanılmaya başlanmıştır.

_

Ölümü ve beyninin çalınması_

Reklam
Reklam

18 Nisan 1955’te, Albert Einstein iç kanama geçirdi. İsrail’in kuruluşunun yedinci yıl dönümü nedeniyle bir televizyon konuşmasının taslağını hazırlıyordu ama bitiremeden hayatını kaybetti. Einstein ameliyatı şu sözlerle reddetti, “İstediğim zaman gitmek istiyorum. Hayatı yapay bir şekilde uzatmak tatsız. Ben payımı kullandım, şimdi gitme zamanı ve bunu zarif bir şekilde yapmak istiyorum”. 76 yaşında, Princeton Hastanesi’nde gece saat 01.55'te yaşamını yitirdi.

Otopsisi sırasında Princeton Hastanesi patolojisti Thomas Stoltz Harvey o gece nöbetteydi ve Einstein'ın ölüm nedenini belirlemesi gerekiyordu. Beyni kafatasından çıkardıktan sonra kendi kendine "Bu dünyamız hakkında her şeyi değiştiren beyindir" demiştir. Einstein öldükten sonra vücudunun putlaştırılarak tapılmasını istemiyordu. Fikirlerine ve bilime olan katkısına odaklanması gerektiğine inanıyordu. Bunun için ailesi tarafından öldükten sonra yakılması fikri ortaya atıldı. Harvey bedeni yakılması için hazırladı. Beyni ise kendi sefer tasına koydu ve evine götürdü. Böylece Einstein'ın beyni çalınmış oldu.

Beyni çalınan Einstein'ın ailesi şoktaydı. Hükumet yetkileri ve Harvey'in meslektaşları ise çileden çıkmıştı. Herkes beynin iade edilmesini istiyordu ancak Harvey bunu kabul etmedi. Bu nedenle de işinden oldu. Ancak Harvey beyni bilimsel araştırmalarda kullanılacağına yemin edince, ailesi bu isteğinden vazgeçti. Daha sonra Einstein’ın kalıntıları ailesi tarafından yaktırıldı ve külleri bilinmeyen bir yere serpildi. Beyni ise Harvey tarafından 1985 yılına kadar hayatının anlamı oldu ve bu yılda beynin bir kısmını o yıllarda beyinle uğraşan bir uzmana gönderdi. Gönderdiği uzman tarafından bulunanlar ise basında bir sansasyona neden oldu. Çalışmalar Einstein'ın beyninde bulunan ve beyin nöronlarını besleyen glial hücrelere odaklanmıştı. Einstein'ın beyninde normal bir insana nazaran daha fazla glial hücre bulunuyordu. Fakat bu konuda bilim adamları farklı fikirler ortaya attılar.

Einstein'ın beyni 53 yıl sonunda çalındığı Princeton Hastanesi’ne geri döndü. Harvey bundan 3 yıl sonra hayatını yitirdi.

BU KONU HAKKINDA SOSYAL MEDYADA NELER KONUŞULUYOR?

Reklam
Reklam