Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, GDO’lu mısırın yemlerde kullanılmasına ilişkin “Zarar verirse hayvana verir buradan besine asla geçmez. GDO’nun ete, süte ve yumurtaya geçtiğini kanıtlayan bir tane bile bilimsel çalışma, veri yok” dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile İstanbul Veliefendi Hipodromu’nda Türkiye Jokey Kulübü tesislerinde buluştuk. Amacımız tavla oynamaktı ama misafir umduğunu değil bulduğunu yer misali oturduk satrancın başına. Yıllardır oynamadığım satranç, karşıma beklenmedik biçimde çıktığı için paslandığım gerçeğiyle de yüzleşmiş oldum. Son dönemin en popüler konularının başını çeken GDO’lu ürünlerden girdik sohbete oradan et fiyatlarının seyrini masaya yatırdık. Türkiye’nin tartışması bitmez pamuk üretimini de konuştuk, Yeni Hal Yasası’nı da.
**EKER: GDO PARÇALANIYOR DNA ZİNCİRİ KIRILIYOR**
Hayvan yemi olarak 13 GDO’lu mısırın kullanılmasının serbest bırakılmasına yapılan itirazlarla ilgili olarak Bakan Eker, “GDO’nun ete, süte, yumurtaya geçtiğine dair dünyada ortada bir tane bilimsel veri yok. Aksine yirminin üzerindeki araştırmaya göre geçmediğine dair bulgular var” dedi. Bu yüzden dünyada GDO konusunda en muhafazakâr ülkelerin bile GDO’lu hayvan yemlerini kullandığını kaydeden Eker, “Yemden geçmiyor çünkü besin sindirilirken protein parçalanıyor. Yani GDO parçalanıyor ve DNA zinciri kırılıyor. Birbirine geçmiyor. Zarar verirse o hayvanın kendisine zarar veriyor” şeklinde konuştu. Eker, kendisinin GDO’ya temkinli yaklaşılmasını savunduğunu da konuşmasında hatırlatmadan geçmedi.
**İTHALAT BAŞLADIĞINDAN BERİ KIYMA FİYATI YÜZDE 17 DÜŞTÜ**
Bakan Eker, her gün 13 marketin et fiyatı listesini takip ettiğini belirtirken “İthalatın başladığı Nisan 2010’dan beri kıyma fiyatı yüzde 17 düştü” dedi. Et fiyatını kimlerin yükselttiğini bildiğini söyleyen Eker ette artık spekülasyon bittiğini belirtti
Bakan Eker, kırmızı ette ithalat ve yerli üreticiye getirilen 2 yılı ödemesiz 7 yıl vadeli kredi imkanından alınan sonuçların “Muazzam” olduğunu söylüyor. Yerli üretimin ciddi biçimde arttığını söyleyen Eker, önüme görüştüğümüz cumartesi günü için 13 market zincirinin Ankara’daki şubelerinden alınmış et ve tavuk fiyatlarını koydu. Kıymadan gerdana, pastırmadan bonfileye bütün fiyatların her gün önüne geldiğini anlatan Eker, “Bende ekonomik araştırma enstitüsü var. Bir ekip cumartesi ve pazar da dahil sürekli geziyor. Migros’un, Kipa’nın, Makro’nun fiyatları bunlar. Bakın kıymanın fiyatı ithalatı başlattığımız 26 Nisan 2010’dan beri yüzde 17 düşmüş” diye konuştu. Artık spekülasyonun sona erdiğini belirten Eker, “Zaten spekülasyonu hangi firmalar yapıyor az çok biliyorum. Piyasadan mal toplayıp, götürüp kendi büyük yerlerine kapatıyorlardı” dedi.
**ZABITAM MI VAR?**
Hem gıda ürünlerinin fiyatlarının seyri hem de merdivenaltı üretim için Eker, şu değerlendirmede bulundu: “Merdivenaltı üretim var mı? Bu benim sorunum mu? Benden üretim izni almıyor ki. Benim zabıtam var mı? Yok. Sonuç olarak Türkiye’de üretim yapılması ve ürünün tedarik edilmesini sağlamak durumundayım. Bir gıda maddesinin üretim ya da tedarik yoluyla bulunmasını sağlamak benim görevim. Eğer dışarıdan tedarik ediyorsam benim referansım uluslararası sağlık standartlarıdır. Bu ölçülere göre şartlarını koyarım ve bunu denetlerim.”
Not: Tarım Bakanı Mehdi Eker’in günlük takip ettiği 13 marketin ortalama fiyatlarının karşılaştırılması.
**"PAMUK İÇİN MİLYARLIK YATIRIM LAZIM"**
Türkiye’nin pamuk üretiminin artırılmasıyla ilgili tartışmalara değinen Eker, şunları söyledi: “Yanlış bir yerden gidiyor mesele. Pamuk ekilebilecek alanların mutlaka sulanması gerekiyor. Sulanabilir alanı artırma imkânın yok. Azami üretebileceğin pamuğu Söke, Diyarbakır, Urfa ve Çukurova’da üretirsin. Aynı alanda mısır, soya ve ayçiçeği de ekmen lazım. Su gerektiren ürünleri aynı tarlada yetiştiriyorsun ve hepsine ihtiyacın var. Türkiye’deki sulanabilir alanların hepsini sulamaya açarsın, yani kaç milyar yatırım lazım. Zaten Türkiye’de tekstil ilerledikçe uzun elyaflı pamuğa talep artıyor. Ancak Türkiye’nin ikliminde de böyle pamuk yetişmiyor. Pamukta işçinin maliyeti de yüksek.”
**‘MALI BEKLET’ DENEMEYECEK VE FİYAT ZİNCİRİ KISALACAK**
Yeni Hal Yasası’nın 2012’de yürürlüğe gireceğini hatırlatan Eker, “Türkiye’de aralarında organik muz üreticileri gibi 699 tane üretici birliği var. Bunlar eskiden ürünlerini pazarlayamıyordu. Artık bunu yapabilecekler” dedi. Bugüne kadar ürünün halden çıktıktan sonra halden hale dolaşarak ve sürekli üzerine maliyet binerek uzun bir fiyat zinciri oluştuğunu anlatan Eker, “Diyelim ki 15 tane domates üreticisi birliği bir araya gelecek ve ürünlerini doğrudan verecek. Bu fiyat zincirinin kısalmasına neden olacak” dedi. Fiyatları yükseltmek adına ‘Malı beklet’ telefonları açıldığına dikkat çeken Eker, “Artık bu sona eriyor” mesajını verdi.
**‘GAYE KUMAR DEĞİL AMA BAHİS KAÇINILMAZ‘**
Bakan Eker ile Veliefendi Hipodromu’nda görüşünce atlardan ve at yarışlarından da bahsettik. Kumar olduğunu düşünüp, düşünmediğini sordum. “İptilaya vardırmamak lazım ama at yetiştiriyorsanız yarış kaçınılmaz. Başka türlü atın performansını ölçemezsiniz” diyen Eker, gayenin kumar olmadığı yanıtını verdi. Yine de dünyada bunun kurulmuş bir sistemi olduğunu vurgulayan Eker, “Tabii kaçınılmaz olarak bahse konu oluyor. Süper Toto gibi bir şeye göre zorunluluğu var” dedi.