'Ekmeğe 'sağlığa zararlı' etiketi konmalı'

Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, beyaz ekmeğin kanseri tetiklediğini belirterek, "Beyaz ekmeğin içinde domuz ve tavuk tüyünden elde edilen E 920 sistain" bulunduğunu ileri sürdü.

Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı'ya göre beyaz ekmeğe, beyazlatmak ve dayanıklılık süresini artırmak amacıyla üretim aşamasında çok yoğun biçimde katkı maddeleri ekleniyor ve sağlıkta önemli sorunlar çıkartıyor.

Beyaz ekmek tüketiminin şeker hastalığının ortaya çıkmasında da birinci derecede etken olduğunu belirten Prof Kaymakçı, "Şeker hastalığı yanı sıra obeziteye de neden oluyor” diye konuştu.

BEYAZ EKMEK İÇİNDE NELER VAR?

Beyaz ekmeğe on kadar kimyasal madde konuluyor.

E 170 kalsiyum karbonat. Yüksek dozlarda zehirleyici. Safra, böbrek taşı, hemoroit, müzmin kabızlık, fistül kanaması gibi hastalıklara neden olabiliyor.

Reklam
Reklam

E 471, E 477 mono ve di-gliseridler ve modifiye edilmiş fırkaları. Bitkisel ve hayvansal olabilir. Domuzdan elde edilenleri de var.

E 280 propiyonik asit, E 281 sodyum propiyonat, E 282 kalsiyum propiyonat, E 283 potasyum sorbat. Koruyucu olarak kullanılır. Migren ağrılarına neden olabilir. Ekmeklerde yaygın olarak kullanılıyor.

E 200 sorbik asit. Cilt kaşıntılarını ortaya çıkartıyor.

E 420 sorbital. Kıvam artırıcı, tatlandırıcı, nem tutucu... Bebek ve küçük çocuk gıdalarında kullanılması yasaktır.

Fazla miktarlarda alınırsa baş ağrısı, susuzluk, bulantı ve kan şekerinin yükselmesine neden oluyor.

E 920 sistain: İnsan saçından, başta domuz olmak üzere hayvan kılından, tavuk tüyünden elde edilir.

E 924 potasyum: Un işleme ajanıdır. Fazla miktarda alınırsa bulantı, kusma, ishal ve sancı yapıyor. *E 928 benzoil peroksit: Unu beyazlatmak için kullanılıyor. Ekmeklere bunları dışında çeşitli boyalar konuluyor.

NE YAPMAK GEREKİR? Birincisi: Türkiye’de beyaz undan yapılmış ekmeklere “Sağlığa Zararlıdır” ibaresi yazılmalı. Bu önerme, kimilerine naif gelebilir, uzun dönemde birçok hastalığı tetikleyen besinin beyaz ekmek olduğu artık biliniyor

Reklam
Reklam

İkincisi: Evlerde tam buğday unundan yapılmış ekmek üretimi özendirilmeli. Bu doğrultuda başta tüketici örgütleri harekete geçmeli.

Üçüncüsü: Türk Gıda Kodeksi, tam buğday unundan yapılmış ekmeği önerecek şekilde değiştirilmeli. Sağlık Bakanlığı ile Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, tam undan yapılmış ekmek üretimini yaygınlaştırmak için kampanyalar açmalı. Bu girişimleri, doğal olarak Türkiye Fırıncılar Federasyonu’nun çıkarlarıyla çatışacaktır. Ancak, ekonomiye ve halk sağlığına getireceği yararlar açısından bu kampanyanın önemi büyük.

Dördüncüsü: Yerel yönetimler Tam buğday unundan yapılmış ekmeğe yönelmeli. Belediyelerin beyaz ekmek üretimleri, toplum sağlığından çok bir gelir kapısına dönüşmüştür. Oysa bir kamu kurumunun amacı, yüksek kârlılık değil, yüksek kalitede ve toplum sağlığını önceleyen tam buğday ekmeği üretmek olmalıdır.

Oda TV