Saadet Partisi (SP) Kilis Halkla İlişkiler Başkanı Mehmet Sabahattin Ekmekpişiren, Öğretmenler Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
Ekmekpişiren yayınladığı mesajında, "Öğretmenlerimizin yaşam tarzlarında ne gibi zorluklarla karşı karşıya kaldıklarını iyi idrak eden bir partiyiz. Öğretmenler Günü olan 24 Kasım, öğretmenlik mesleğini fedakarca icra eden, eğitimimizin ilim ve irfan orduları olan fedakar değerli kimselerdir. Bu insanları onurlandırmak, sahiplenmek için düzenlenen çeşitli etkinliklerin yapıldığı kutlama günleridir. Ülkemizde 24 Kasım, Millet Mektepleri Talimatnamesi'nin yayınlanması ile resmileşen ve devletin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 'Millet Mekteplerinin Başöğretmenliği'ni kabul ettiği gündür. 26 Kasım 1992’de Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir ve pek çok ülkede coşkulu bir şekilde kutlanmaktadır. 'Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum' deyimleriyle başlarsak, öğretmenlerimizin kıymetini iyi bir şekilde idrak etmeli, öğretmenlerimize sahip çıkmalıyız. Öğretmenlerimizi sahiplenmek aslında çocuklarımıza sahip çıkmaktır. Çünkü öğretmenlerimiz toplumun geleceğini yönlendiren değerli birer insan mimarıdırlar. Eğitim projesi ne kadar sağlıklı olursa olsun yeni yetişen genç nesli eğitecek olan, değerli öğretmenlerdir" dedi.
Cehaleti yok edercesine mücadele veren, çocuklara; sosyal içerikli, devamlı değişen dünyanın uyumuna göre ayak uyduran, toplumun gerçeğe ve mutluluğa erişebilmesi için ulusun geleceğini tayin eden, geleceğini yoğuran, eğitimin ilim ve irfan ordularının öğretmenler olduğunu belirten Ekmekpişiren, açıklamasına şöyle devam etti:
"Öğretmenler adeta cehaleti yok edercesine mücadele veren, okuma yazmayı öğreten, insanlara genel bilgiyi kazandırırken diğer yanda da halkımızın aydınlatılmasına vesile olurlar. Nasıl ki bir ana-baba çocuğunun terbiyesi ve yetişmesi için neler yapabiliyorsa, öğretmenler de aynı şeyleri okullarda yapabilirler. Biz veliler olarak onlara gencecik dimağları olan filiz gibi gencecik çocuklarımızı emanet ediyoruz. Öğretmenler çocuklarımıza hem ana, hem baba, daima sevecen, çocuklarımıza hata yaptıklarında bağırıp çağıran, yerine göre kızan ama asla şiddete başvurmayan ve çocuklarımıza sosyal ve kültürel alanlarda daima yardımcı olan ve çocuklarımızı topluma yararlı iyi birer insan mimarı olarak yetiştiren bu insanlarımıza sahip çıkmalıyız ve bu insanlara yardımcı olmak için çaba sarf etmeliyiz. Çünkü hiçbir kimse hiçbir vatandaş ülkede eğitimin kötü olmasını asla istemez, okullar ve öğretmenlerimiz de daima çevreleri ile daima bir bütünlük içerisinde olmak için çaba sarf ederler. Okul idaresiyle, çevresiyle, öğrencileriyle ve öğrenci velileri ile devamlı irtibat halindedirler. Aksi halde çevresinden kopan bir eğitim kuruluşunun başarılı olması hiçbir zaman düşünülemez. Eğitimin iyi olmasını istiyorsak eğer, biz veliler de çocuklarımızın iyi yetişmelerini istiyorsak, ellerimizi taşın altına koymamız gerekir. Okullarda öğretmenler, evlerde ise anne-babalar da çocuklarıyla yakından ilgilenmeliler. Çocuklarımızı evde çalıştırırken kızmadan iyilikle öğrenmelerini mutlaka sağlamalıyız. Okullarda daima çocuklarımızın hareketlerini izlemeliyiz ve hiçbir zaman çocuklarımıza işte 'biz fakiriz seni okutmaya gücümüz yok' dememeliyiz. Daima çocuklarımıza güven sağlamalıyız ki okuldan soğumasınlar, kitaplardan soğumasınlar."
Velilerin, okullarda kurulan okul aile birlikleri veya koruma dernekleriyle işbirliği halinde olmalarının gerektiğini kaydeden Ekmekpişiren, "Okul toplantılarına mutlaka katılıp, okulda nelerin olup bittiğini, nelerin yapılıp nelerin yapılmadığını, iyice anlayıp ve dinlemek gerekir. Çünkü dernekler, üç beş öğrenci velisinin bir araya gelerek kurmuş oldukları derneklerdir. Bu dernekler okul müdürü gel der gelirler git der giderler yani okulla öğrenci arasında bir köprü vazifesi görür, hem de okula maddi ve manevi yardımcı olurlar. Eğer ki bizler veliler olarak çocuklarımızı topluma iyi birer insan, iyi birer eğitimci olmasını istiyorsak, çocuklarımızın okumalarına da mutlaka maddi ve manevi olarak destek vermeli ve yardımcı olmalıyız" ifadelerini kullandı.
Öğretmenlerle ve çocuklarla sıkı diyalog içerisinde olmada fayda olduğunu vurgulayan Ekmekpişiren, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Son yapılan istatistiklere göre gençlerimizin kitap okuma alışkanlığından hızla uzaklaştığını görüyoruz. Öğretmenlerin ekonomik geçim sıkıntıları, atanamayan öğretmenler, eğitimin pahalı bir hal alması, okullarda öğretmenlere yönelik yapılan kötü ve iğrenç davranışlar, huzursuz personel ilişkileri ve rotasyonlar karşısında çaresiz kalan öğretmenlerimizin bu sorunların biran önce sona erdirilmesi dileğimizdir. Bugün Avrupa Birliği'nde eğitimi, kendilerini iyi yetiştirmek için yapıyorlar ama ülkemizde önce anaya babaya hayırlı birer evlat olsun ve mutlaka devlet kapısında da bir işi mutlaka olsun diye gençlerimiz okutuluyor. Bunları aşmamız gerekiyor, çocuklarımıza mutlaka güven duygusu verebilmeliyiz ve öğretmenlerimize yardımcı olmalıyız. Öğretmenlerimizin sağlıklı ve huzurlu olması, geçim sıkıntısı çekmemesi, maddi-manevi sıkıntılardan uzak olması dileğiyle, eğitimin cefakar ilim irfan orduları olan öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü saygıyla kutluyorum."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz