Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, çözüm süreciyle ilgili, "Türkiye bu süreci de başarılı bir şekilde halledecek ve dünyadaki birçok büyük yatırımcının gelip yerleştiği, kendine güvenli bir yer olarak gördüğü bir ülke haline gelecektir" dedi.
Çağlayan, Bursa'da, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde bu yıl ikincisi düzenlenen "Ar-Ge Proje Pazarı ve Otomotiv Komponent Tasarım Yarışması" kapsamındaki "Ar-Ge Proje Pazarı Ödül Töreni" sonrası bir grup Polonyalı medya mensubunun da aralarında bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin büyümesinin ihracat kanalıyla gerçekleştiğini ve iç talebin, büyümeye destek vermediğini belirten Çağlayan, dış satımın, üretim kapasitesi ve rekabet gücünün göstergesi anlamında son derece önemli olduğunu bildirdi.
Çağlayan, bu yılın şubat ayı dahil 36 aydır ihracatın artış kaydettiğine dikkati çekerek, "Tarihimizin en yüksek ihracatını yapıyoruz. Geçen yıl 152,6 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. İthalatımızda geçen yıl düşüş yaşadık. Yüzde 1,38'lik düşüşle 236,5 milyar dolar ithalatımız söz konusu oldu. Türkiye, mal ticaretinde önemli bir oyuncu iken hizmet ihracatında dünyanın 17'inci büyük ülkesi oldu. Bu anlamda 44,2 milyar dolar hizmet ihracatı gelirimiz oldu" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin geçen yıl 97 ülkeye ihracatla rekor kırdığını anlatan Çağlayan, 241 gümrük bölgesine 20 binden fazla ürün çeşidinin satıldığını dile getirdi.
Çağlayan, Türkiye'nin ihracat yapmadığı iki ülkenin, Asya Pasifik'te, Bursa'dan küçük yüzölçümlere sahip Mikronezya ve Nauru olduğu bilgisini vererek, bu yıl buralara da ihracat yaparak Türkiye'nin girmediği hiçbir pazar kalmamasına karar verdiklerini anlattı.
-"İşimiz sadece ekonomiyi geliştirmek değil"-
Çağlayan, 1923'ten 2002 yılı sonuna kadar Türkiye'ye gelen ve yabancı yatırım diye nitelenen toplam doğrudan uluslararası sermayenin 14,6 milyar dolar olduğuna işaret ederek, "2002'den sonra hükümetlerimizin iş başına gelmesiyle serbest piyasa kurallarına göre bir dönüşüm sağladık. Hukuk ve bankacılık sistemimizde önemli değişiklikler yaptık. 80 yılda 14,6 milyar dolar yabancı sermaye alan Türkiye, 2002'den itibaren 10 yılda ise 123,7 milyar dolar doğrudan sermaye aldı. Türkiye'ye 80 yılda gelen uluslararası doğrudan sermayenin 8,5 katı, son 10 yılda geldi" diye konuştu.
Müteahhitlik sektöründe, Türkiye'nin Çin'den sonra ikinci sırada yer aldığını vurgulayan Çağlayan, Varşova Metrosu'nu bir Türk firmasının yaptığını söyledi.
Türkiye'nin, müteahhitlik sektöründe dünyanın prestijli yapılarını inşa ettiğini ve en fazla işi Rusya Federasyonu'na yaptığını bildiren Çağlayan, şöyle devam etti:
"Türkiye, bölgesinde barış ve huzurun kalıcı olarak tesis edilmesinde de önemli bir rol oynuyor. İşimiz sadece ekonomiyi geliştirmek değil, insanlarımızın demokratik hak ve özgürlüklerini de geliştiriyoruz. Önemli bir hamle başlatmış durumdayız. Türkiye'nin son 30 yılında ilerlemesine engel olan terör meselesinden kurtulma noktasında da hükümet olarak önemli bir süreci başlattık. Türkiye bu süreci de başarılı bir şekilde halledecek ve dünyadaki birçok büyük yatırımcının gelip yerleştiği, kendine güvenli bir yer olarak gördüğü bir ülke haline gelecektir."
-Türkiye-IMF ilişkileri-
Çağlayan, 12 yıl önce Türkiye'nin, IMF'den 1 milyar dolar borç alamadığı takdirde memurunun maaşını ödeyemediği bir noktada bulunduğunu hatırlattı.
Türkiye'nin, 2002'de IMF'ye 23,5 milyar dolar borcu olan bir ülke olduğunu dile getiren Çağlayan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şimdi Türkiye'nin, IMF'ye sadece 460 milyon dolar borcu var. Bunun da son taksitini ödeme tarihi 14 Mayıs. Türkiye artık bugünden sonra IMF ile masadaki yerini değiştirdi. Şimdi Türkiye, IMF'ye, 'Sizin için ne yapabiliriz-' diyecek konuma geldi. Türkiye, tarihinde ilk defa 66 yıldır birlikte çalıştığı IMF'ye şartlar uyarsa 5 milyar dolar kredi verecek. Böylesine önemli ve güçlü bir ekonomiye sahibiz."
-"Umuyorum ki Volkswagen, yatırımını Türkiye'ye yapacak"-
Çağlayan, Türk otomotiv sektörünün 2023 yılında, 75 milyar dolarlık ihracatın yanı sıra şimdi 1 milyon 200 bine yaklaşan üretimini 4 milyona çıkarmayı ve bunun 3 milyonunu yurt dışına göndermeyi hedeflediğini vurguladı.
İhracat konusunda hiçbir endişesi bulunmadığını anlatan Çağlayan, şunları kaydetti:
"Bu yarışta da kusura bakmasınlar ama Polonya'yı geçeceğiz. Umuyorum ki Volkswagen, yatırımını Türkiye'ye yapacak. Otomotiv sektöründe çok cüzi karlarla yatırımcı kendisine en uygun iç pazar olan ülkeyi tercih edecektir. Bugün Türkiye, doymamış bir pazar. Türkiye yatırımcılar için yatırım ortamı ve diğer pazarlara ulaşım açısından önemli bir yapıya sahip. Volkswagen'in Ortadoğu'daki pazar payı yüzde 1. Türkiye'de yatırım yapmış olsalar bu payı çok yukarı çıkarabilirlerdi. Türkiye'nin bana göre Polonya'dan farkı, birçok önemli lojistik avantaja sahip olmasıdır."
(Bitti)
Muhabir: Cem Şan - Zeynep Duyar
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz