Ekonomi Bakanı Çağlayan’ın Açıklamaları (2)

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “Türkiye’de faizler düştüğü için kredilerini revize etmek isteyenlerin önüne ahlaki olmayan kapatma komisyonları ile engellemeye çalışıyorlar. İşte faiz lobisinin karşılığı bu” dedi.

Ekonomi Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında yapılan İnovasyon Atölyeleri İmza Töreni’nde gazetecilerin sorularına cevap veren Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, bir gazetecinin Bakanlar Kurulu’nda faiz lobisine karşı ne gibi önlemler alındığını sorması üzerine, “Son günlerdeki olaylardan dolayı yaşanan gerek borsadaki düşüşler, gerek faizlerdeki artışlar geçici durumlar. Borsa dediğiniz ve faiz dediğiniz şey kalp grafiğine benzer, zaman zaman çıkar ve iner. Türkiye çok önemli bir noktaya gelmişti, Cumhuriyet tarihinde görmediğimiz bir gösterge faizi ile karşı karşıya kalmıştık, yüzde 4.6’lara kadar inen faiz vardı. O sistem ile baş aşağı gidiyordu faiz. Son çıkan olaylar ister istemez tedirginlik oluşturduğu için bazı kesimlerde faizler yeniden yükselmeye başladı. Son gelişmeler söz konusu olmamış olsaydı faizlerin yüzde 2.3’lere kadar düşeceğini tahmin etmiştim. Şuanda geldiğimiz seviye bizi çok korkutacak, ürkütecek rakamlar değil. Hemen hemen enflasyon civarında bir faize sahibiz” diye konuştu.

“BİZ BU RAHATSIZLIĞI ONLARA VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Ekonomi Bakanı Çağlayan, “Başbakan’ın söylediği faiz lobisi kimdir, bankalar mı, medya patronları mı, yoksa yurt dışı kaynaklı finansal kuruluşlar mıdır?” şeklindeki soruya “Aslında bildiğiniz soruyu bize niye soruyorsunuz anlamıyorum” şeklinde cevap verdikten sonra, “Faiz lobisinin kim olduğunu size sayamam. Faiz lobisi Türkiye’nin geçmişte damarlarındaki kanı emen, Türkiye’ye ciddi bedeller ödetmiş, Türkiye’yi zaman zaman karışıklığa sokmuş, gerek dışarıdan, gerek onların içerideki işbirlikçileri. Geçtiğimiz 30 yılda Türkiye maalesef bu faiz lobisinin yaptıklarıyla 1.5 trilyon dolara yakın faiz ödemiştir. Geçen yıl ki milli gelirimizin 2 katı demektir. Bu 76 milyonun cebinden çıktı. Geçmiş dönemlerdeki gibi Türkiye’yi ekonomik ve siyasi açıdan sıkıntıya sokarak yeniden eski günlere dönmek isteyenler yeniden piyasaya çıktılar. Bunlar bir taraftan faizlerin yükselmesini, Türkiye’nin kemiklerinin daha fazla sömürülmesini istiyorlar. Devlet 10 yıl önce toplanan her 100 liralık verginin 75 lirasını faize öderdi. Bugün Türkiye’de toplanan her 100 liralık verginin sadece 15-16 lirası borcun faizine gidiyor. Bu birilerinin zoruna gidiyor. Emir almadığı için borç almayan Türkiye var. IMF karşısında 1 milyar dolar borç almak için kapı önünde tek ayaküstünde bekletilen bir Türkiye yok artık. Maalesef Türkiye’yi bu şekilde güçlü görmek istemeyenlerin hevesi şuanda kursağında kalıyor. Faiz lobisi Türkiye’nin büyümesini, gelişmesini istemeyenler, Türkiye’nin yüksek borçlar içinde yüksek faizler ödeyen ülke olmasını isteyenlerdir. Türkiye bugün 100 liralık verginin sadece 15-16 lirasını faize ödüyor. Bu birilerini rahatsız ediyor, biz bu rahatsızlığı onlara vermeye devam edeceğiz. Borsada çok az bir düşüş yaşandı, faizlerde az bir yükseliş yaşandı bunlar son derece olağan. Türkiye’de dış medya grupları tarafından panik havası dünyaya lanse ediliyor” şeklinde konuşu.

“BANKACILIK SİSTEMİNİN DE KENDİNE ÇEKİ DÜZEN VERMESİ GEREKİYOR”

Bazı bankaların Türkiye’de hak etmedikleri ciddi bedellerle, yüksek faizlerle para satmanın peşinde olduklarını belirten Çağlayan, “Bankalar yüksek faizlerden hoşlanmaz deniliyor, doğrudur. Bankalar faiz düştükçe daha evvelki ellerindeki kağıtları yüksek rakamlarla aldıkları için faiz düşünce kar ederler. Bankalar konusunda maalesef bazı bankalar Türkiye’de hak etmedikleri kadar çok ciddi yüksek bedellerle vatandaşa işlem masrafları başta olmak üzere yüksek faizlerle vatandaşa para satmanın hesabı ve hevesi içindeler. Bankaların borçlanma maliyetlerinin düştüğü, daha yüksek faizle vatandaşa, tüketiciye, sanayiciye, ihracatçıya faizle para verdiği ortamda kim kazanır parayı? Bu olaylar başlamadan önce Türkiye 4.60’lara kadar borçlanma faizlerini getirmişti. Yıllık faizden bahsediyorum, 10 yıl önce aylık faiz bile bundan yüksekti. Bu düşen faizleri bankacılık sisteminin de mutlak suretle vatandaşa yansıtması gerekir. Türkiye ancak böyle bir sistem ile ayağa kalkar. Bu kredi maliyetleri düştüğü sürece Türkiye’de enflasyon da düşecektir. Faiz yükseldikçe maliyet enflasyon olarak yansımaktadır. Maalesef bazı bankaların eski tutumlarını devam ettirdiklerini görmekten üzüntü duyuyoruz. Bankalar kar etmesin demiyoruz, birinin karı diğerinin zararıdır. Bankacılık sisteminin de kendine çeki düzen vermesi ve Türkiye ile senkronize hareket etmesi gerekiyor. İşini doğru yapanlara sözümüz yok, sözümüz işini doğru yapmayanlara. Türkiye’de faizler düştüğü için kredilerini revize etmek isteyenlerin önüne ahlaki olmayan kapatma komisyonları ile engellemeye çalışıyorlar, işte faiz lobisinin karşılığı bu” açıklamasında bulundu.

“TÜRKİYE İŞİNİ KÖTÜ YAPAN BANKALARA MAHKUM DEĞİLDİR”

Çağlayan; bir gazetecinin, “Sayın Başbakan yaptığı konuşmada özel bankaların da faiz lobisinin içinde olduğunu söyledi ve vatandaşları özel bankalardan kamu bankalarına ve katılım bankalarına mevzuatlarını aktarmaya davet etti, buna katılıyor musunuz?“ şeklindeki sorusuna “Tabi ki katılıyorum. Özel bankaların içinde işini doğru yapanlarda var. Tamamını kapsamadığını sayın Başbakanımızın da görüşünün bu şekilde olduğunu paylaşmak isterim. Biz işini iyi yapan, doğru yapan, Türkiye’de oluşan ekonomik havayı Türkiye açısından en iyi değerlendirenlere tek bir sözümüz yok. İşini farklı boyutlarda yapan ve Türkiye ekonomisinin gelişmesine engel olanlar konusunda Başbakanımız vatandaşa gönlünden geçenleri söylemiştir. Türkiye işini kötü yapan bankalara mahkum değildir” ifadeleriyle cevap verdi.