Vatandaş yüksek enflasyonun pençesinde mücadele ederken uzmanlar peş peşe açıklama yapmaya devam ediyor. Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı ekonomide şahin duruştan geri kalmayacaklarını sık sık hatırlatırken Türkiye ekonomisi stagflasyon riski ile karşı karşıya kaldı.
Eski Merkez Bankası üst düzey yönetici ve TEPAV Makroekonomi Çalışmaları Program Direktörü Ali Çufadar, Cumhuriyet'ten Remzi Akkök'e konuştu.
Haziran ayına ait sanayi üretimi, son 16 ayın en sert düşüşünü yaşarken işsizlik oranı ise 11 ayın zirvesini görürken cari dengede 9 ay sonra fazla verdi. Çufadar, bu verilerin ekonomideki yavaşlamayı teyit ettiğini belirterek, önümüzdeki aylarda bu yavaşlamanın daha da hissedileceğini söyledi.
Çufadar, ekonomideki bu yavaşlama en azından yıl sonuna kadar, hatta 2024'ün ilk aylarına kadar devam edeceğini vurgulayarak, "Bu süreçte enflasyonu düşürmek için atılması gereken adımlar da oldukça net: Döviz kurunun stabil tutulması, iç talebin daraltılması, maaş artışlarının sınırlı tutulması ve firmaların kâr marjlarının düşürülmesi" dedi.
Yüksek faiz ile enflasyonla mücadele edileceğini aktaran Çufadar, reel faizlerin tarihi yüksek seviyelerde seyretmeye devam edeceğini ve bunun kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Bu durumun ekonomideki yavaşlama ile birlikte işsizliğin artmasına ve talebin daralmasına neden olacağını söyledi.
Çufadar, Merkez Bankası'nın yıl sonu enflasyon tahmini olan yüzde 38'i gerçekçi bulmadığını aktaran Çufadar, TÜFE oranını yıl sonunda yüzde 41-42 seviyelerinde beklediğini ifade etti.
Yüksek faizin enflasyonu kontrol altında tutmak için zorunlu olduğunu belirten Çufadar, ancak bu politikanın sürdürülmesi halinde, reel faizlerin yüksek kalacağı ve bu durumun ekonomik yavaşlamayı daha da derinleştireceği konusunda uyarıda bulundu.
Eski Merkez Bankası üst düzey yönetici Çufadar, ekim ayından itibaren faiz indirimlerinin gündeme gelebileceğini ancak bunun yurttaşı ikna edecek bir stratejiyle, kademeli olarak yapılması gerektiğini savundu.
Önümüzdeki dönemde, maaş artışları ve bütçe disiplininin enflasyonla mücadelede tartışma konusu olacağını ifade eden Çufadar, Türkiye’nin yüksek faiz-düşük kur politikasının uzun bir süre daha devam edeceğini öngördü.