Ekonomide riskler var

Merkez Bankası, yayımladığı raporlar ve duyurularda bazı risklere dikkat çekmesinin, bu rapor ve duyuruların kalan bölümleri ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Aksi takdirde Merkez Bankası'nın faiz politikasının yakın gelecekte alacağı şekil hakkında çok yanlış çıkarsamalar yapılabilecektir" vurgulamasında bulundu.

Merkez Bankası, dün açıklanan Para Politikası'na ilişkin yaptığı açıklamada, enflasyon hedeflemesi uygulayan bir merkez bankasının, faiz politikasını, enflasyonun gelecekte alacağı değerler hakkındaki öngörülerinin enflasyon hedefine ne derece uygunluk gösterdiğine bağlı olarak şekillendireceğinin açık olduğunu vurguladı. Bu çerçevede, faiz oranlarının azaltılabileceği gibi artırabileceğinin de genel bir doğru olduğu belirtilerek, "Aynı gerçekler, şüphesiz örtük enflasyon hedeflemesi için de geçerlidir" denildi.

Reklam
Reklam

Öte yandan, açık ya da örtük biçimde enflasyon hedeflemesi uygulamasına geçilmesini engelleyen en önemli olgunun maliye politikasının yeteri kadar disiplin altında olmaması olduğu kaydedilen açıklamada şöyle devam edildi: "Hele, bu ekonomilerde bir de kamunun borç stoku çok yüksekse, açık ya da örtük bir enflasyon hedeflemesinden söz etmek dahi mümkün olmayacaktır. Bunun nedeni de açıktır: Bu tür ekonomilerde faiz oranlarının yükseltilmesi arzu edilen sonuçları vermeyebilecek, hatta arzulanın tam tersi gelişmelere yol açabilecektir. Daha açık bir ifade ile bu tür bir artırım sonucu, borcun sürdürülebilirliği hakkındaki şüpheler giderek artabilecek, yerli para birimi hızla değer kaybedebilecek ve enflasyonist bir süreç başlayabilecektir."

Borç stokunun yüksek, ancak maliye politikasının tam bir disiplinle sürdürüldüğü ülkelerde ise borcun giderek azalacağı ve bu sorunun bir sorun olmaktan çıkacağının da açık olduğu vurgulandı. Bu normalleşme noktasına ulaşılabilmesi için bir süreç gerektiğinin de ortada olduğu ifade edilen açıklamada, "Merkez Bankası'nın (koşullar gerektirirse faiz artırımı da yapabileceğini) vurgulaması, Türkiye ekonomisinin bu normalleşme noktasına yaklaştığının ilanından başka bir şey değildir" denildi.

Reklam
Reklam

Raporda, 2004 enflasyon hedefinin ulaşılabilir bir hedef olarak görüldüğü ifade edilen açıklamada, "Mevcut programın özünde yer alan (mali disiplin, parasal disiplin ve yapısal reformların) uluslararası kurumlarca da desteklenen yeni bir orta vadeli programla sürdürülmesi halinde 2005 hedefine de ulaşılacağı beklenir. Kısacası, Merkez Bankası (normal koşullar altında) enflasyondaki azalmanın devam edeceğini tahmin etmektedir" denildi.

RİSKLER

Ancak, her ekonomide değişik düzeylerde olan risklerin, Türkiye ekonomisinde de mevcut olduğu vurgulanırken, bu risklere dikkat çekmenin Merkez Bankası'nın görevi olduğu, risklerin var olduğunun vurgulanmasının bu risklerin hepsinin birden gerçekleşeceği anlamına da gelmediği belirtildi. Bu risklerin bir kısmını ortadan kaldırmanın mümkün olduğuna işaret edilirken, "Sayın Başbakan tarafından Türkiye'nin üç yıllık yeni bir stand-by anlaşması yapmak niyetinde olduğunun beyan edilmesi sözkonusu risklerden en büyüğünü ortadan kaldırmıştır" denildi. Buna karşılık, petrol fiyatlarından kaynaklanan riskin, kontrol edilemeyecek bir risk olduğu, orta vadeli bir perspektifte bu tür bir arz şokundan kaynaklanabilecek enflasyon artışlarına karşı faiz politikasının yapabileceği bir şeyin de olmadığı vurgulandı. Dolayısıyla, Merkez Bankası'nın yayımladığı raporlar ve duyurularda bazı risklere dikkat çekmesinin, bu rapor ve duyuruların kalan bölümleri ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği, aksi takdirde Merkez Bankası'nın faiz politikasının yakın gelecekte alacağı şekil hakkında çok yanlış çıkarsamalar yapılabileceği vurgulandı.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: