NUR EBU IYŞE - İsrail ablukası altındaki Gazze'deki roman ve hikaye kitabı yazarı Hani es-Salimi (40), kaldırıma kurduğu tezgahta çay ve kahve satarak ailesinin geçimini sağlamaya çalışıyor.
Ekonomik koşulların son derece zor olduğu, işsizlik probleminin her geçen gün daha da arttığı Gazze'de ailesini yazarlıkla geçindiremeyeceğini anlayan Salimi, çözümü bu kez hikaye yazmak yerine bir hikayenin kahramanı olmakta buldu.
Yazarlığa 2007'de Abdulmuhsin el-Kattan Filistinli Geç Yazarlar Ödülü almasını sağlayan "En-Nudbe" adlı romanıyla başlayan Salimi, "Hind'in Yüzü Kaybolduğunda", "Bu Kurşunu Severim", "Kokunun Sırrı", "Gölge Benimle Dans ediyor", "Elmas", "6 Numaralı Otobüs", "İkinci Cennet" gibi birçok romana ve hikayeye imza attı.
Başarılarına rağmen hayat şartları dört çocuk babası olan Salimi'yi kaleminden ve kitaplarından koparıp, Han Yunus kentinde bir kaldırımda çay ve kahve satarak, ekmek parası kazanmaya mecbur etti.
-"Filistinliler için yazmak bir direniş eylemidir"
AA muhabirine yaptığı açıklamada Salimi, Gazze'de çok fazla iş fırsatı olmadığı için daha önceden de hamallık ve inşaat işçiliği gibi kas gücü gerektiren birçok işte çalıştığını belirtti. Salimi, Gazze'de yazarlığın maddi getirisi olmayan masraflı bir iş olduğunu ancak İsrail'in işlediği suçları açığa çıkarma noktasında etkin bir rol oynamaya devam edeceğini savundu.
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus mülteci kampında yaşayan Salimi, Filistinli mültecilerin yaşam koşullarının yazarlığa merakı olanlar için konu açısından çok zengin olduğunu kaydederek, kendisinin yazmaya çocukluğunda başladığını söyledi.
Filistin mülteci kamplarına ilişkin yazılar kaleme aldığında kendisini "direnişçi" gibi hissettiğini ifade eden Salimi, "Filistinliler için yazmak bir direniş eylemidir." dedi.
Salimi, yazarlık yolculuğuna profesyonel olarak 2007'de Abdulmuhsin el-Kattan Filistinli Geç Yazarlar Ödülü almasını sağlayan "En-Nudbe" adlı romanıyla adım attığını ifade etti.
En-Nudbe adlı romanın ardından birçok roman daha çıkarma imkanı bulduğunu dile getiren Salimi, yazdığı romanlarında abluka altındaki Gazze Şeridi'nin farklı bir yüzü olduğunu göstererek, Filistin halkının sanat ve yeteneklerine ilişkin dünyaya mesajlar vermek istediğini aktardı.
- Müşteriler bir romancının elinden kahve içmekten memnun
Gazze'deki Ezher Üniversitesi'nden 2002 yılında mezun olduktan sonra geçici olarak bazı sivil toplum kuruluşlarındaki yaratıcı yazarlık atölyelerinde eğitmenlik yapan Salimi, Gazze'nin içinde bulunduğu ekonomik şartlardan dolayı edebiyat ve yazarlık alanında sürekli bir iş imkanı bulamadığını vurguladı.
Ailesinin yaşadığı ekonomik durumlardan dolayı yaklaşık bir yıl önce, Gazze kaldırımlarında çay ve kahve satmaya karar veren Salimi, "Başlangıçta oldukça zorlandım çünkü kitap yazan ellerim yoldan geçenlere kahve yapıp satmaya alışık değildi. Ancak günler geçtikçe bu duyguyu aşarak, mesleğimle övünür duruma geldim." ifadelerini kullandı.
Müşterileriyle zaman zaman edebi sohbetlerde bulunduğunu ifade eden Salimi, "Bir romancının elinden bir fincan kahve içmek onları çoğu zaman memnun ve mutlu ediyor. Belki de bu gelecek günlerde kitaplarıma bir yenisini ekleme imkanı sunacak." şeklinde konuştu.
Salimi, yeniden yazmayı ne kadar çok istese de zor ekonomik şartların bu konuda hiç de yardımcı olmaması sebebiyle derin üzüntü duyduğunu sözlerine ekledi.
İsrail, Hamas Hareketi'nin 2006'da kazandığı parlamento seçimlerinin ardından Gazze'ye abluka ilan etmiş, hareketin kentte hakimiyet sağlamasının ardından uyguladığı ablukayı daha da sıkı hale getirmişti.
Fetih Hareketiyle de yaşanan anlaşmazlıkların da önemli katkı sağladığı olumsuz durumların sonucuyla Birleşmiş Milletler verilerine göre Gazze'de yaşayanların yüzde 80'si insani yardımların desteğiyle hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Gazze'de resmi ve gayri resmi merkezlerin verdiği bilgilere göre 2018'in ilk çeyreğinde işsizlik rakamları kentte yüzde 53.7'ye ulaşırken, fakirlik oranı ise yüzde 80'i geçmiş görünüyor.
Bunun yanı sıra Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı'nın geçen yılın sonunda yayınladığı rapor, Gazze halkının yüzde 70'inin gıda güvenliğinden yoksun olduğunu ortaya koyuyor.