Her ilave bir yıllık eğitim süresinin, yıllık büyüme oranını yüzde 0.44 oranında arttırdığını vurgulayan Yard. Doç. Dr. Mehmet Karagül, bu kapsamda, özellikle yüksek öğretimin ürünü olan beşeri sermayenin, yabancı ülkelerdeki gelişmiş teknolojinin kolaylıkla absorbe edilmesinde, yeni teknolojilerin geliştirilmesinde ve diğer üretim faktörlerinin çok daha rasyonel kullanılmasında, dolayısıyla ülkenin büyümesi ve gelişmesinde oldukça önemli rol üstlendiğini geniş şekilde anlatıyor.
Yard. Doç.Dr. Karagül, söz konusu çalışmasında, beşeri sermayenin önemli bir unsuru olan toplumun sağlığı konusuna da temas ediyor. Bu çerçevede, ortalama ömrün kısalmasının, kişilerin aktif olarak çalışabilme sürelerinin azalmasına ve verimliliğin düşmesine yol açtığını ortaya koyuyor. Buna bağlı olarak, ortalama ömrün bir yıl uzamasının ise, mevcut üretimin yüzde 4 daha yükselmesine imkan verdiği yine aynı eserde yer alıyor.
AKÜ İİBF öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Mehmet Karagül, diğer ülkelerle Türkiye'yi de karşılaştırdığı kitabında, AB ülkelerinde kişi başına yapılan eğitim harcamaları ortalama bin ABD doları iken, Türkiye'de ise bu rakamın 70-80 dolar civarında olduğu gerçeğini de ortaya koyuyor.
Yard. Doç.Dr. Karagül, yaşanan her krizde, öncelikle eğitim, sağlık, kültür ve adalet sistemlerine yapılan harcamaların kısılmasının, kısa vadede krizin geçiştirilmesine etki yaparken kronikleşmesini de kaçınılmaz hale getirdiğine dikkat çekiyor. Yard. Doç. Karagül, söz konusu çalışmasını, 'sürdürülebilir uzun vadeli kalkınma politikalarının Türkiye'de tartışmasını amaçlayan özgün akademik bir eser' olarak nitelendiriyor.