TRABZON (İHA) - Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorlarından Bevliye Uzmanı Opr.Dr. Muhammet Selim, erkeklerde ilerleyen yaşlarda görülen sertleşme sorununa yol açan çok sayıda etken olduğunu söyledi.
Selim, ekonomik olumsuzlukların da bu problemin ortaya çıkmasında etkili olduğunu bildirdi. Sertleşme sorununun, erkeğin sürekli veya tekrarlayan biçimde cinsel ilişki için yeterli sertliği sağlayamaması ya da bunu sürdürememesi olduğunu belirten Opr.Dr. Selim, şöyle konuştu: "Sertleşme olabilmesi için cinsel isteğin olması gerekir. Cinsel isteği uyaran ise erkeklik hormonu olan testesterondur. Testesteron hormonu olmadan cinsel istek olmaz. Cinsel istekle uyarılma gerçekleşir. Penis de sertleşme olur. Sertleşme olması için penise giden sinirlerin normal olması, çalışması, penis içindeki kan damarlarının genişlemesi gerekir."
Erkeklerin bilhassa ilerleyen yaşlarda yaşadığı en önemli sorunlardan birinin sertleşme sorunu olduğuna dikkat çeken Opr.Dr. Selim, bu soruna yol açan çok sayıda etken bulunduğunu söyledi. Erkeklerin önemli bir kısmının hayatlarının herhangi bir döneminde en az bir kez sertleşme sorunu yaşadığının bilindiğini anlatan Selim, şunları söyledi: "Yapılan çalışmalarda yaş ilerledikçe sertleşme sorunu sıklığının arttığı görülür. Sertleşme sorunu fiziksel, hormonal, sinirsel, damar ve adale sisteminde meydana gelen bozukluklardan kaynaklanabileceği gibi, ruhsal kaynaklı da olabilir. Kişinin fiziksel yapısında yetersizlik, cinsel bilgi eksikliği, deneyimsizlik, başarılı olamama korkusu, cinsel taciz ve yaralanma, ailevi sorunlar, depresyon sertleşme sorunu yaşanmasına yol açabilir."
Ekonomik sorunların da cinsel yaşamı olumsuz yönde etkilediğinin bilindiğini anlatan Selim, "Bunun yanında kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı, tansiyon, depresyon, sigara, alkol, sağlıksız yaşam koşulları, antidepresyon ve tansiyon düşürücü ilaçlar da sertleşme sorununa neden olabilir" dedi. Cinsel güce verilen önemden dolayı sertleşme sorunu yaşayan erkeklerin bu durumu kabullenemediğine ve konuyu doktorla paylaşmaktan çekindiğine işaret eden Opr. Dr. Selim, bu sorunu yaşayan hastaların sadece yüzde 10'unun derdine çare aradığını sözlerine ekledi.