Ekonomik Veriler Sandığa Nasıl Yansır?

Amerikan ekonomisinde 3’ncü çeyrekte kaydedilen yüzde 33,1’lik rekor büyüme ve işsizlik maaşına başvuranların sayısında beklentilerin üstünde düşüş yaşandı. Bu gelişmelere karşın, salgınının neden olduğu olumsuz verilerin sandığa nasıl yansıyacağını Makroekonomi uzmanı Tunç Dayıoğlu yorumladı

Amerikan ekonomisinde 3’ncü çeyrekte kaydedilen yüzde 33,1’lik rekor büyüme ve işsizlik maaşına başvuranların sayısında beklentilerin üstünde düşüş yaşandı. Bu olumlu gelişmelere karşın, salgınının neden olduğu olumsuz veriler sandığa nasıl yansıyacağı merak konusu.

Başkan Donald Trump, Corona virüsü salgını öncesindeki dönemde, sık sık Amerikan ekonomisinin kendisinin yönetiminde, tarihinin en iyi performansını sergilediğini dile getiriyordu.

Her fırsatta tarihi ekonomik büyümeler kaydedildiğini, işsizliğin rekor derecelere düşürüldüğünü, milyonlarca Amerikalı’nın yoksulluktan kurtulduğunu ve yeniden seçilirse bunu devam ettireceğini söylüyordu.

Reklam
Reklam

Ancak Corona virüsü salgını, kayıtların tutulmaya başlanmasından bu yana yaşanan en büyük ekonomik daralmaya yol açtı. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi, Corona virüsü önlemleri Amerika’daki işsizlik oranlarını da hızla arttırdı. Hatta 1930'lardaki Büyük Buhran'dan bu yana en yüksek seviyesine çıktı. İşte bu yüzden de artık seçimlere günler kala en çok konuşulan bir konu da ekonomi.

Makroekonomi uzmanı Tunç Dayıoğlu, salgının Amerikan ekonomisine etkilerini şu sözlerle değerlendiriyor:

“Aralık sonu, Ocak başı itibariyle baktığımız zaman Amerika'da borsa en yüksek seviyelerinde, işsizlik en düşük seviyelerinde seyrediyordu fakat ondan sonra hızlı yayılan Corona virüsü, özellikle önce şehirlerde, New York City gibi şehirlerde ciddi şekilde yayılan Corona virüsü şu an Amerika’nın hemen hemen bütün eyaletlerinde ciddi şekilde artışını sürdürmeye devam ediyor. Bu da tabii beraberinde ekonomik kısıtlamaları, ekonomideki yavaşlamayı getiriyor ki bunu da şöyle özetleyebiliriz; IMF’nin açıkladığı en son beklentilere göre Amerika'nın 2020 senesi içinde yüze 4.3 oranında ufalması bekleniyor ki, bu, Amerika'nın 2008'den beri yaşamış olduğu en büyük ekonomik daralma. Ve tabii ki tam seçim senesi öncesinde gerçekleşen böyle bir ekonomik daralmanın o an Başkan olan aday açısından son derece negatif bir durum olduğu ve ibreyi de Demokrat aday olan Biden'den doğru çevirdiğini söylemek mümkün.”

Reklam
Reklam

Ekonomiyle ilgili olarak iki önemli soru var: Seçim sonucu ekonomiyi nasıl etkiler? Başkanlık makamına oturacak kişinin izlediği politikalar ekonominin seyri üzerinde nasıl bir etki yapar? Dayıoğlu’nun bu sorulara yanıtıysa şöyle:

“Her ne kadar iki adayın seçim kampanyaları arasında ciddi farklar da olsa, kim kazanırsa kazansın başkanlığı, ekonominin gidişi konusunda en azından kısa vadede ciddi bir farklılık olmasını beklemiyoruz çünkü büyük ihtimalle seçim yapılana kadar yeni bir yardım paketi açıklanamayacak ve yeni gelen başkan Trump da olsa Biden da olsa ilk yapacağı iş kapsamlı bir yardım paketi açıklamak olacak ve bunun da hem ekonomiye hem de borsalara pozitif olarak etkisi olacağını düşünüyoruz. Daha uzun vadede olan birtakım farklılıklar özellikle Biden kanadından bir tanesi yeşil enerjiye olan yatırımlar ve petrol bazlı enerjiye karşı getirilmesi gereken birtakım yaptırımlar ve de aynı zamanda Trump zamanında yapılmış olan bir takım vergi indirimlerini geri çevirmesi ve özellikle yüksek seviyede kazanan 400 bin dolar veya daha yüksek miktarda para kazananların vergi oranlarının yükseltilmesi olacak.”

Reklam
Reklam

Salgının neden olduğu ekonomik etkiler borsada da yakından hissediliyor. Ancak uzmanlara göre kısa sürede toparlanan veriler, borsaya olan talebin artacağının bir göstergesi.

Amerika'da da tüm dünyada olduğu gibi borsalarda Corona virüsü salgını sonrası ciddi bir düşüş yaşandığını fakat bundan sonra hem Merkez Bankaları’nın açıklamış olduğu para politikaları, hem de hükümetlerin açıklamış olduğu yardım paketleri sayesinde borsanın aynı seviyeye ulaştığını hatta artıya bile geçtiğini söyleyen Dayıoğlu, özellikle teknoloji hisselerine talepte sene başından bu yana yüzde 30’luk bir artış olduğunu söylüyor.

“Trump da kazansa Biden da kazansa teknolojisi hisselerine olan rağbetin devam etmesini bekliyoruz” diyen Tunç Dayıoğlu sözlerini, “Covid’e karşı bir aşı da bulunsa, insanların hayatındaki çok ciddi olan değişiklikler; evden çalışmak olsun, öğrencilerin evden eğitim görmesi olsun, diğer bütün teknoloji ile ilgili servislerin kullanımı olsun, ciddi ve yoğun bir derecede yoğun bir şekilde devam edeceğini bekliyoruz. Bu seçim riski ortadan kalktıktan sonra, Covid aşısı bulunduktan sonra ve ekonomiler bütün bu yardımların etkisi ile ciddi bir şekilde normalleşmeye başladığı zaman eğer enflasyon da gerçekten %2 veya daha yüksek seviyelere doğru bir artış görürsek altın gümüş gibi enflasyona karşı değerini koruyabilen enstrümanların da yatırımlar açısından yatırımcılar açısından çok büyük rağbet göreceğini ve portföyleri için çok değerli olacağını tahmin ediyoruz” diye noktalıyor.

Reklam
Reklam