Ekrem Dumanlı açıklamalarıyla hükümete yüklendi

Operasyon kapsamında gözaltına alınan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı serbest bırakıldı. Dumanlı, basın açıklaması yaparak ülkede basın özgürlünün olmamasını hükümete bağladı.

14 Aralık operasyonunda gözaltına alınan Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı serbest bırakıldı. Samanyolu Televizyonu Yayın Grup Başkanı Hidayet Karaca dahil 4 kişi tutuklandı. Ekrem Dumanlı yurtdışı yasağı getirilerek serbest bırakıldı. Hidayet Karaca'nın "örgüt kurmak ve yönetmek" suçlamasıyla tutuklandığı belirtildi.

Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Samanyolu Televizyonu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski Hakkari Emniyet Müdürü Tufan Ergüder, eski İstanbul Asayiş Şube Müdürü Ertan Erçıktı'nın da arasında bulunduğu 12 şüpheli adliyeye sevk edilmişti. 12 kişiden biri olan Ekrem Dumanlı yurtdışına çıkma yasağı getirilerek serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında Ertan Erçıktı, Tufan Ergüder, Mustafa Kılıçarslan, Hidayet Karaca tutuklandı.

Reklam
Reklam

EKREM DUMANLI SERBEST

Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, yurt dışı yasağı konularak serbest bırakıldı. Hidayet Karaca dahil 4 kişi tutuklandı.

HİDAYET KARACA VE DÖRT KİŞİ TUTUKLANDI

Tutuklanan isimler Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet karaca, eski Terörle Mücadele Şube Müdürü Tufan Ergüder, Asayiş Şube Müdürü Ertan Erçıktı ve Komiser Mustafa Kılıçarslan.

KARAR BÜYÜK SALONDA

"14 Aralık" soruşturmasıyla ilgili hakim, mahkemeye sevk edilen 12 kişi hakkındaki kararı adliyenin büyük salonunda açıkladı. Salona şüpheliler ve avukatları dışında kimse alınmadı.

19 KİŞİ SERBEST

Operasyondan kısa bir süre önce yurtdışına çıktıktan sonra bugün savcıya ifade veren Gönültaş da savcılıktaki işlemlerinin ardından adliyeden ayrıldı. Gönültaş, çıkışta adliye önünde bekleyen gazetecilere yaptığı açıklamada, kaçmadığını, hakkında bir gözaltı veya yakalama kararı bulunmadığını, yurt dışı yasağının olmadığını söyledi.

İş adamı arkadaşının daveti üzerine Moskova'ya gittiğini ifade eden Gönültaş, "Biz dün gelelim dedik ama savcı bey bugün için randevu verdi. Aslında acelesi olan bir iş de değildi. Bu dava dosyası çok boş bir dosya. Arkadaşlara burada zulm edilmektedir. Boş bir dosyayla zulm edilmektedir hukuksuz bir şekilde. Kurgu bir davadır bu. Bunun kurgu olduğu çok net... Ama yine de hakimlerin, savcıların kendi vicdanlarıyla her türlü baskıya rağmen karar verebileceğini düşünüyoruz."

Reklam
Reklam

İstanbul merkezli 13 ilde 14 Aralık'ta başlatılan operasyonlar kapsamında 30 kişi yakalanmış, Cumhuriyet savcısı tarafından ifadeleri alınan şüphelilerden Elif Yılmaz, Ebru Şenvardar, Naci Çelik Berksoy, Hüseyin Gülerce, Makbule Çam Elamdağ, Ahmet Şahin, Ali Kara, Salih Asan, Engin Koç, Hikmet Tombulca, Samim Noyan, Fahri Sarrafoğlu, Mutlu Ekizoğlu, Mustafa Altunbulak, Halit Akbulut, Ayhan Akça, Mustafa Uyanık ve Ferdi Taşkaya serbest bırakılmıştı.

KARAR AÇIKLANIRKEN ADLİYENİN ÖNÜNDEKİ KALABALIĞIN TEPKİSİ

"14 Aralık" operasyonunda gözaltına alınan 12 kişi hakkında mahkeme kararını açıklarken İstanbul Adalet Sarayı'nın önünde de kalabalık bekliyordu. Ekrem Dumanlı'nın serbest bırakıldığı haberi üzerine kalabalıktan sevinç çığlıkları yükseldi.

EKREM DUMANLI'DAN İLK AÇIKLAMALAR

TÜRKİYE'Yİ REZİL ETMEYİ GÖZE ALDILAR

Değerli basın mensupları buraya kadar o kadar zahmeti çekmiş gelmişsiniz. Basın özgürlüğü ve demokrasiye inanıp buralara kadar gelen çok değerli vatandaşlarımız...Değerli basın mensupları ve arkadaşlar sizin çok yakından gördüğünüz gibi Türkiye bir tiyatroyu seyrediyor. Kendi ayıplarını, günahlarını, kendi yolsuzluklarını gizlemek için sansasyonel olay çıkarmak isteyenler bizleri hedef alarak, basın özgürlüğünü tehdit altına alarak Türkiye’yi rezil etmeyi göze aldılar.

Reklam
Reklam

"O İDDİALARI İADE EDİYORUM"

Bir gazete binasına baskın düzenlediler. Bir genel yayın yönetmenini gözaltına aldılar. Maksat belliydi. Algı operasyonunun hedefi belliydi. Amaçları belliydi. Türkiye büyük bir yara aldı. Gözaltına alındığıma üzülmedim. Basın özgürlüğüne gaddar saldırı herkes gibi beni de üzdü ama ülkem adına daha da üzdü. Bir yıldır terör örgütü üyeliğiyle haşa bu iddiayı sahiplerine huzurlarında iade ediyorum. Bana terör örgütü üyesi diyenler aynıyla iade ediyorum.

"ALLAH'TAN KORKUN"

Zaman Gazetesi’ne terör üyesi diyenler Allah’tan korkun, iade ediyorum. Allah’tan korkun. 30 senedir yayın yapan bir gazeteye iftira ederken Allah’tan korkun. Aynıyla iade ediyoruz! Geldiler bizi gözaltına aldılar. Hapisten korkmayız, idam sehpasına çıkılacaksa adeta düğüne gider gibi gitmekten de korkmayız. Herkes sussa basın susmaz. Herkes korksa medya korkmaz. Medya da korksa Zaman korkmaz!

"NEZARET DEVLETİN YERİDİR"

4 gün boyunca emniyette kaldık, nezarette kaldık. Bunlardan korkacağımızı düşünüyorlarsa yanlış düşündüler. Nezarethane devletin yeridir. "Bir suçumuz varsa hayatımız da feda olsun" dedik.Kimseye bir diyet borcumuz yok. Zalimlere boyun eğmek yok yok. arkadaşlar. 4 gün bekletildikten sonra karakolda bekletildikten sonra savcının karşısına çıktık. Siz de soruları gördünüz…Hangi yazar talimatla yazı yazıyor. Bizi kendinizle neden karıştırıyorsunuz. Biz satılık, kiralık kalem yok. Herkul.org dan alınmış bir haber, bir de iki köşe yazısının yazdığı yazıymış suçumuz. Bu ızdırabın sebebi buymuş… Köşe yazısını 2 tane Zaman yazarı. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni de bu konuyu yazmış. Demek ki suç yok. Suç uydurulur, suç olmayınca suçlu uydurulur. Bütün gece ifade verdik. Savcıya dedim ki: Bu muamelenin sebebi bu iki yazı mı? "Evet" dedi. Hürriyet’te, Milliyet’te, Akşam’da çalışanlar Türkiye nereye geldi. Kanun dışı hiçbir şey yok yazılarda.

Reklam
Reklam

"7 KAT AŞAĞIDA NEZARATHANE VAR"

Ben de yeni öğrendim. Yerin 7 kat aşağasında nezerathane var. 7 kat aşağıya nezarethane yaptın bari 2 petek kalorifer koysaydın. O insanlara üzüldüm, duvarlara yazı yazmışlar, "Haram lokma yemedik" diye. Türkiye’de hiç kimse güvende değil. Yalancı şahitlik yapılıyor, gizli tanık sıfatında ifadeler vermek üzereler. Her an herkesin karşısına bir ihbar mektubu çıkabilir, bir satılmış adam çıkabilir. Türkiye buraya geldi. Ben şapkalarından tavşan çıkaracaklar zannettim. "Hakkımda suçlama nedir?" diyorum. Hikaye anlatıyorlar Dizi varmış, bilmem ne karakteri varmış.

"NECİP FAZIL'A BAKIN"

"Bir dizi yüzündense gidin Jodie Foster'ı" da tutuklayın dedim. Necip Fazıl’a bakın… "Eğer yazılan kurgusal bir şeyden biri etkilendiyse biri tutuklandıysa William Shakespeare’i mezardan çıkarın asın" dedim. Dedim ki: Bu senaryo bir hikaye…"Kendimle ilgili bir sorun soruyorum" dedim, hakim beye…"Ekrem Dumanlı neden burada" dedim…

"TÜRKİYE'NİN EVLATLARINI TERÖRİST İLAN EDENLERE SÖYLÜYORUM"

Reklam
Reklam

2 tane köşe yazısı bir tane haber… Karakollarda süründürülmem, buraya getirilmem, dünya basınının dikkatini çeken iki yazı mıdır? Yeminle söylüyorum, hakim “Evet budur” dedi. Bundan bir terör örgütü nasıl çıkarılır. Terör örgütü arayanlar çevresine baksınlar Teröristlere altın yaldızlar dağıtıldığı Türkiye’de Türkiye’nin evlatlarını terörist ilan edenlere söylüyorum, aynıyla size yapıştırıyoruz. Cebince tırnak makası taşımayanlara terörist diyenler Allah sizi ıslah etsin. Düşünce namusumuza sürülmüş bir lekedir bu.

"DÜNE KADAR ALKIŞLANIYORDUK"

Hazır ben yokken meydanlarda bazıları demiş; Bir bebek bekliyorum ne yapacağım sizi bebeğimle mi tanıştaracağım sizi. Hep söyledim korkumuz, borcumu yok. Birilerine yol arkadaşlığı yaptıysak onları demokrat sandık da yaptık. Yolculuk yaptığımız arkadaşlarımızın U dönüşü yapmalarında bizi de yanında görmek istemelerine şaşırıyorum. AB yolunda ilerlediniz de alkış tutmadık mı? "Nerede özgürlüğü kısıtlama varsa, yolsuzluk var biz orada yokuz" dedik. Düne kadar alkışlanıyorduk ne oldu şimdi terör örgütü üyesi mi olduk?

Reklam
Reklam