Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. Dumanlı'nın "silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçlamasıyla mahkemeye sevk edildiği öğrenildi.
"14 Aralık Operasyonu" kapsamında şüphelilerin Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 1. Sulh Ceza Hakimliği'ndeki sorgu işlemleri devam ediyor. Sorgu salonuna ifade vermek için 5'inci kişi olarak Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca girdi.
"Silahlı terör örgütüne üye olmak","cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" ve "iftira " suçlarından tutuklanma talebiyle hakimliğe sevk edilen Karaca, mahkemenin tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirdiğini iddia ederek sorgu hakimine ifade vermeyi reddetti. Diğer şüphelilerin ifade alma işlemi ise devam ediyor.
EKREM DUMANLI SAVCI KARŞISINDA: "35 SORU" "7 SAAT İFADE" "22 SAYFA'
Dumanlı'nın ifadesi Avukatı Hasan Günaydın eşliğinde Vatan'da bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde savcı Fuzuli Aydoğdu tarafından alındı. 7 saat süren ifadesinde 20 yıldır gazetecilik yaptığını ve 12 tane kitabı olduğunu söyleyen Dumanlı, "Fetullah Gülen Hoca Efendi'yi vaazları ve konuşmalarıyla uzaktan tanıdım. Süleymaniye ve Fatih Camii'lerinde verdiği vaazları dinledim. Daha sonra kişisel olarka tanışma imkanı buldum. Türkiye'nin yetiştirdiği çok değerli bir din alimi aynı zamanda fikir adamıdır. Gülen'in kitaplarını ve fikirlerini takip ediyorum" dedi.
"GÜLEN'DEN TALİMAT ALMADIM"
Gülen'in 2009 yılı içinde Tahşiye'den bahsederek yaptığı sohbetini hatırlamadığını kaydeden Dumanlı, Zaman Gazetesi'ndeki görevi süresince Fettullah Gülen'den herhangi bir konuya ilişkin yazı yazılması hususunda bir talimat almadığının altını çizdi.
"TAHŞİYE KELİMESİNİ İLK DEFA DUYUYORUM"
"Tahşiye" ve "Rahle'nin" kelime anlamının sorulması üzerine Dumanlı, 'Tahşiye'nin kelime anlamını bilmediğini, ilk defa duyduğunu, "Rahle'nin" de Kuran-ı Kerim okunurken üzerine konulan eşya olarak bildiğini kaydetti. Dumanlı, Tahşiye ve Rahle Yayınevleri'nin olduğunu da bilmediğini sözlerine ekledi.
"GÜLEN'İN KARANLIK KARAR KURULLARINDAN NE KASTETTİĞİNİ BİLEMEM"
Fethullah Gülen'in 2009 yılında "www.herkül.com" adresinden "Tahşiyecilerle" ilgili yaptığı konuşmasını hatırlamadığını kaydeden Dumanlı, "Gülen'in sohbetinde geçtiği belirtilen "Karanlık karar kurulları"ndan ne kastettiğini bilemem. 11 Ekim 2008 tarihli yazımı sunuyorum. Bu yazımla da televiyon seyretmeyeceğimi belirttim. "Siz de seyretmeyin çocuklarınızla meşgul olun" diye tavsiye ettim. O tarihten bu yana seyretmiyorum. Ben haberler internet üzerinden takip ediyorum"dedi.
"GÜLEN'İN ZAMAN GAZETESİ'NİN YAYIN POLİTİKASINA MÜDAHALESİ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"
"Fetullah Gülen'in Zaman Gazetesi ile ilgili yönetici olarak herhangi bir vasfı yoktur" diyen Dumanlı, "Sadece Gülen'in hatfada bir gün Cuma günleri olmak üzere yazılarının yayınlandığı "Kürsü başlıklı köşesi" vardır. Gülen'in Zaman Gazetesi'nin yayın politikasına müdahalesi söz konusu değildir. Onun talimatları ile şekillenmez. Gazetelere günlük 5 bin ile 8 bin arasında haber gelir. Bu haberler her birim tarafından kendi arasında seçilir ve kendi birimlerince haber konusu olabilecekler değerlendirilir. Haberler gazeteye gelirken bile ajanslar tarafından seçilerek gönderilir. Seçilen haberler her birimce kendi sayfası hazırlanır. Sayfalar hazırlandıktan sonra Genel Yayın Yönetmeni veya yardımcılarına gösterilir. Buralardan en önemli olanı gazetenin birinci sayfasına konur. Bu kadar çok haberin, fotoğrafın, Gülen'e gönderilerek onun onayından geçmesi mümkün değildir. Bura ile Amerika arasındaki zaman dilimi de farklıdır. Fiziken de mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
"HABERİ ÇOK ÖNEMSEMİŞ OLSAYDIM GENEL YAYIN YÖNETMENİYİM BİRİNCİ SAYFAYA ALABİLİRDİM"
Gülen'in Tahşiyeciler ile ilgili konuşmasının gazetede yayımlanmasına ilişkin soru üzerine Dumanlı, "Hoca Efendi'nin konuşmasını o haberi yapan arkadaş önemli bulmuş olacak ki haber olarak gazeteye almış, haber üçüncü sayfada yayınlanmıştır. Haberi çok önemsemiş olsaydım genel yayın yönetmeniydim birinci sayfaya alabilirdim" diye cevap verdi.
"TEK TÜRKİYE DİZİ'YLE İLGİLİ SORU SORULDU"
Dumanlı'ya Samanyolu Televizyonu'nda yayınlanan "Tek Türkiye" dizinide "Karanlık Karar Kurulu" sahnesinde "Tahşiye" isminin terör örgütleriyle irtibatlı gösterilmesinin nedeni de soruldu. Televiyon izlemediğini ve STV ile bağlantılarının olmadığını tekrarlayan Dumanlı, yorum yapmak istemediğini belirtti.
"GÜLEN DERSANELERLE İLGİLİ TALİMAT VERMEDİ"
"Fettullah Gülen bana gazetemizde dershanelerle ilgili yayın yapmamız hususunda bir talimat vermedi" diyen Dumanlı, Gülen ile dershaneler ile ilgili bir görüşme yapmadığına da kaydettti.
"DERSHANELERİN MİLLİ EĞİTİM'DE BİR BOŞLUĞU DOLDURDUĞUNA İNANIYORUM"
Dumanlı'ya dershaneler konusunun Zaman Gazetesi'nde 2013 yılının Ekim ve Kasım ayında sistematik bir şekilde haber yapılmasının nedenin sorulması üzerine şunları söyledi: "Ben üniversiteyi bitirdikten sonra birkaç yıl dershanecilik yaptım. Öğrencilere Türkçe ve Edebiyat dersleri anlattım. Öğrencilerin dershaneye giderek üniversiteyi kazanacaklarına ve dershanelerin Milli Eğitim'de bir boşluğu doldurduğuna inanıyorum. Bu nedenle gazetede dershane konusunu samimiyetle işledik. Bu konuyu o dönemin Başbakanına ve Milli Eğitim Bakanlarına da yüz yüze anlattım. Bu konuyu işlerken kimseden talimat almadım."
"KÖSE VE ATAYÜN'Ü TANIMIYORUM"
"22 Temmuz operasyonunda tutuklanan Ömer Köse, Yurt Atayün ve diğer kişilerin haberlerinin Zaman Gazetesi'nde günlerce yayımlanmasının sebebi nedir? Gözaltına alınan ve tutuklanan bu kişilerle herhangi bir akrabalık bağınız var mı? Diğer basın kuruluşlarına göre daha uzun süre ve adil yargılamayı etkileyecek şekilde çarpıtarak yayınlanmasının sebebi nedir?" şeklindeki sorulara Dumanlı, bu kişileri tanımadığını, haber değeri taşıdığı için yayınlanmış olabileceğini söyledi.
"HİÇBİR SUÇ İŞLEMEDİM. HİÇBİR ÖRGÜTE BAĞLI DEĞİLİM"
Dumanlı, "Herhangi bir algı oluşturularak tahşiye isimli bir terör örgütü grubunun aleyhine soruşturma açılmasına sebep olma iddiasını kabul etmiyorum. Böyle bir oluşumdan haberim ve bağlantım yoktur" dedi. "İfadenize eklemek istediğiniz bir şey var mı?" sorusuna Dumanlı, "Hakkımda ne gibi ithamlar olacağını merak ediyordum. Ancak bana sorulan sorulardan ve gösterilen belgelerden gözaltına alınmamam gerektiği kanaatine vardım. Bu ülkem adına üzüntü verici olaydır. 20 yıllık gazeteciyim. Hayatını toplumun önünde geçiren bir insanım. 2 yazı ve bir haber için bu kadar zahmet verilmesini üzüntü verici buldum. Hiçbir suç işlemedim. Hiçbir örgüte bağlı değilim" diye konuştu.
Karaca'nın avukatı: Müvekkilim tutuklanacak
Hidayet Karaca'nın avukatı Fikret Duran "müvekkilim tutuklanacak" açıklaması yaptı.
14 Aralık soruşturması kapsamında gözaltında bulunan 16 kişi sabah saatlerinde Çağlayan'daki İstanbul Adliye Sarayı'na getirildi. Şüphelilerin sorguları sürerken, bir grup destek için Türk Bayraklarıyla adliye önünde toplandı. Bazı kadınlar Kuran-ı Kerim okurken, bazıları da Soruşturma aleyhine yazılar bulunan dövizler taşıdı. Kalabalık Adliyenin karşısındaki meydanda toplanırken Adliye önünde toplanmalara polis izin vermiyor.
KURGU YAPILMIŞ, HİKAYE YAZILMIŞ VE KUMPAS KURULMUŞ
Adliye önünde açıklama yapan Hidayet Karaca'nın avukatı Fikret Duran, darbe dönemlerini andırır, sıkıyönetim uygulamalarıyla karşı karşıya olduklarını belirterek, “Bir takım siyasi aktörler tarafından bu soruşturmanın gazetecilik faaliyeti ile ilgili olmadığı ifade ediliyor. Bu soruşturmanın başlangıcı 2014 yılının ekim ayı. Bir maille gelen 'tahşiyeciler' diye adlandırılan örgütün mensuplarınca emniyet müdürlüğüne gönderilen bir maille başlatılan bir soruşturma. Soruşturmada Fetullah Gülen'in bir konuşmasına, akabinde Samanyolu TV'de yayınlanan bir diziye ve bazı köşe yazarlarının yazılarına atıf yapılıyor. Sonra emniyetin operasyonu ile bağlantı kuruluyor. Ve bombalar üzerinde polislerin parmak izi olduğu iddia ediliyor" dedi.
MÜVEKKİLİM TUTUKLANACAK
Avukat Duran mahkeme sorgusu devam ederken çarpıcı bir iddiada bulunarak, "Hiç kimsenin tereddütü olmasın, bugün buradan tutuklama çıkacak. Müvekkilim Hidayet Karaca Tutuklanacak " dedi. Duran, “Bir kurgu yapılmış, hikaye yazılmış ve kumpas kurulmuş. Önce medya, istihbarat kaynaklarına dayandırılarak haberleştiriliyor, akabinde özel kurulmuş ekibin operasyonları geliyor" diye konuştu. Kalabalığın adliye önündeki bekleyişi sürüyor.
ADLİYE KORİDORUNDA KAVGA
Ekrem Dumanlı'nın 3 avukatı da müvekkili hakime ifade verirken içeri girmek istedi ancak hakim sadece bir avukata izin verdi. Bunun üzerine avukatlar ve adliye koridorlarında güvenlik önlemi alan polis arasında arbede çıktı.
EKİZOĞLU VE ALTUNBULAK SERBEST
Şüphelilerden eski Siirt Emniyet Müdürü Mutlu Ekizoğlu ile polis memuru Mustafa Altunbulak, Cumhuriyet savcısı tarafından serbest bırakıldı.
İstanbul merkezli 13 ilde 14 Aralık'ta başlatılan operasyonlar kapsamında 30 kişi yakalanmış, Cumhuriyet savcısı tarafından ifadeleri alınan şüphelilerden Elif Yılmaz, Ebru Şenvardar, Naci Çelik Berksoy, Hüseyin Gülerce, Makbule Çam Elamdağ, Ahmet Şahin, Ali Kara, Salih Asan, Engin Koç, Hikmet Tombulca, Samim Noyan ve Fahri Sarrafoğlu serbest bırakılmıştı.