Çok kısa ve basit bir şekilde özetlersem bu hastalık elin hareket ve duyusunu veren median adlı sinirin el bileğindeki kas ve kemikten oluşan tünel seklindeki oluktan geçerken sıkışması sonucu oluşur. Genelde oluş mekanizması tam açıklık kazanmamıştır.
Vücudun su tuttuğu durumlarda el bileğinin fazla kullanılıp travmaya maruz bırakılması sonucunda ve en çok kullanılan elde ve de yapısal olarak el bileğinde sinirin geçtiği yapıların dar olması ile bu hastalığın ortaya çıkışı kolaylaşır.
Sabah ellerde uyuşma genelde ilk belirtidir. Bu uyuşma günün ilerleyen saatlerinde kayıp olduğundan kişi doktora başvurmaz. Buna ellerde şişlik hissi eşlik edebilir. Daha sonraları kişi uykudan uyandığında uyuşmalar vardır. Sonraki dönemde ağrı uyuşmaya eklenerek kişiyi uykusundan uyandırır. Hasta bu ağrılı durumdan kurtulmak için elini sallar ya da ovuşturarak rahatlatır.
Ağrı el ve bilekten başlar ve zamanla ön kol ve omuza yayılır. Hastalar yazın rahatlar , kışın yakınmaları artar. Bu dönem yıllar sürebilir. Hasta bu durumları önemsemediği için ,ağrı ve uyuşmalar iyice artınca ve kaslarda incelme başlayınca doktora başvurur. Hasta bu durumu "iğne tutamıyorum" , "salata yaparken kolum ve elim çok ağrıyor", "bıçağı tutmakta zorluk çekiyorum" vs. gibi yakınmalarla anlatır.
Hasta hekime başvurduğunda hastalığın doğru tanısının konması ve boyun fıtığı ile ayrımın yapılması lazımdır. Bazen botun fıtığı ve bilek tüneli hastalığı aynı anda olabilir. Hastayı dikkatli dinleme, iyi bir muayene ve EMG denen inceleme tanıda büyük önem taşır ve tanıyı doğru koydurur. EMG incelemesi aynı zamanda klinik seyrin izlenmesine yani hastalığın iyiye gidip gitmediğinin anlaşılmasına yardımcı olur.
Tedavi erken evrelerde gece atelleri ve ilaç kullanımı, bileğe yapılan ilaç enjeksiyonlarca ve şikayete yöneliktir. Bu tedaviye rağmen iyileşme olmuyorsa ve aşırı ağrı ve kas zayıflaması varsa cerrahi önerilir. Ne kadar erken tedavi olunursa sonuç o kadar başarılı olur.