El Arabiya: Türk pilotları Suriye öldürdü

El Arabiya televizyonu dün gece Suriye istihbaratına ait olduğu iddia edilen “çok gizli” iki belge yayınladı.

Suriyeli muhaliflerin sızdırdığı belgelere göre 22 Haziran’da Akdeniz’e düşen Türk uçağındaki iki pilotu Suriye ordusu sağ buldu.

[

****](http://video.mynet.com/habervideo/El-Arabiya-Turk-pilotlari-Suriye-oldurdu/1472036/)

[

****](https://www.mynet.com/esaddan-pkk-tehdidi-110100654042)

**Moskova’dan emirle öldürüldü**
Suriye Hava Kuvvetleri İstihbaratı’nın “savaş esiri” muamelesi yaptığı pilotlar, Moskova’dan geldiği öne sürülen emirle “doğal yollardan” öldürülüp cesetleri deniz dibine yerleştirildi!
Suudi Arabistan Kraliyet Ailesi ile bağlantılı olan MBC Grubu’nun sahip olduğu, Dubai merkezli El Arabiya televizyonunda dün gece yayınlanan haber, kanalın elinde bulunan, Suriye rejimine ait olduğu iddia edilen “çok gizli belgelere” dayanıyor. El Arabiya, Suriyeli muhaliflerden aldığı bu belgelerin bir kısmını doğrulatmayı başardığını belirterek dün Akdeniz’de düşen Türk jetinin akıbetiyle ilgili iddialarla yeni bir haber dizisine başladı. Türk Hava Kuvvetleri’ne ait RF-4E tipi bir keşif uçağı 22 Haziran’da Suriye açıklarında düşmüş, şehit pilotlar Gökhan Ertan ile Hasan Hüseyin Aksoy’un naaşları 1300 metre derinlikten 5 Temmuz’da çıkarılmıştı. El Arabiya, iki belgeye dayanarak, pilotların Suriye ordusu tarafından sağ bulunduktan sonra “infaz edildiğini” öne sürdü.
**'ÖSO konusunda sorgulansınlar'**
“Son derece gizli” olduğu belirtilen ilk belgenin, doğrudan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın makamından çıktığı ve Suriye Özel Operasyonlar Birimi Başkanı Tuğgeneral Hasan Abdülrahman’a gönderildiği öne sürüldü. Belgede, “İki Türk pilot, uçağın Tartus’taki Rus deniz üssü ile koordineli bir şekilde düşürülmesinin ardından Suriye Hava Kuvvetleri İstihbaratı tarafından yakalandı” deniyor. Esad’ın emriyle Türk pilotlara “savaş esiri” muamelesi yapılması, Özgür Suriye Ordusu’na Türkiye’nin verdiği destek konusunda sorgulanmaları da belgede belirtiliyor. Ardından pilotların Hizbullah’a teslim edilmek üzere Lübnan’a nakledilebileceği ifade ediliyor.
**Rusya’yı zan altında bırakıyor**
İkinci belge de Suriye Devlet Başkanlığı çıkışlı ve tüm Suriye dış istihbarat birimlerine hitap ediyor: “Rus liderliğinin bilgisi ve rehberliğine dayanarak Özel Kuvvetler Birimi tarafından tutuklanan iki Türk pilotu doğal yollardan ortadan kaldırıp cesetlerini uluslararası sulardaki çakılma bölgesine geri götürme ihtiyacı doğmuştur.”
**Soru işaretleri**
El Arabiya, cenazelerinin 1300 metre derinliğe nasıl yerleştirildiğini açıklamadı. Uçağı vurduğu iddia edilen Grad, güdümlü bir füze değil, omuzdan veya seyyar rampadan ateşlenebilen bir roket. Bu roketler genelde tek bir hedefe nokta atışı için değil, karada yaylım ateşi için kullanılıyor.
**HABERE YALANLAMA GELDİ**
El Arabiya televizyonu tarafından ortaya atılan pilotlar sağ kurtarıldı, daha sonra öldürüldü iddiası Ankara tarafından yalanlandı.
El Arabiya televizyonu tarafından ortaya atılan, "Düşürülen RF 4 E uçağının pilotları sağ kurtarıldı ancak Rusya'dan gelen emirle Suriye istihbaratı tarafından öldürülerek enkazın içine bırakıldı" iddiası Ankara'da inandırıcı bulunmadı.
Hürriyet'in haberine göre askeri havacılık uzmanı emekli hava korgeneral Erdoğan Karakuş, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın naaşların 5 Temmuz'da bulunmasından sonra yaptığı, "Şehit pilotların naaşları enkazın içinde bulundu" açıklamasına dikkat çekerek şunları söyledi:
"1200-1300 metre derinlikte enkazı bulacaksın, daha sonra o enkazın içine pilotların cesetlerini koyacaksın. Bu hiç inandırıcı bir şey değil. Bir kere Suriye'nin elinde böyle bir teknik imkan yok. Uçak düştükten sonra Türk Deniz Kuvvetleri ile Suriye Deniz Kuvvetleri birlikte enkazı arıyorlar. Türk Deniz Kuvvetleri böyle bir şeyi görememiş mi? Ayrıca o bölgede yapılan her hareketlilik yakın takip altındadır, radarlarla izlenir. Belgelerin düzmece olmadığı ne malum? Bakan'ın açıklamasına ve Suriye'nin teknik imkanlarına baktığımızda, bu iddiaların hiç inandırıcılığı yok. Türkiye ile Rusya'yı karşı karşıya getirmek isteyenlerin oyunu olabilir. Bu nedenle çok dikkatli olmak lazım."
Dışişleri yetkilileri de bir televizyonun ortaya attığı iddialar üzerinden hemen değerlendirme yapmanın doğru olmayacağını belirttiler. Başkent kulislerinde ise bu tür iddialar karşısında son derece temkinli olunması gerektiği konuşulurken, iddianın Ak Parti Kongresi öncesi ortaya atılmasına da dikkat çekildi.

**Kim, ne demişti**
**TÜRKİYE:** Genelkurmay Askeri Savcılığı, Doğu Akdeniz’de iki pilotumuzun şehit olduğu olayla ilgili 19 Eylül’de yaptığı ayrıntılı açıklamada, RF4-E tipi uçağın Suriye hava savunma sistemi tarafından atılan füzenin “blast” etkisiyle uluslararası sularda düştüğünü bildirdi.
**SURİYE:** Devlet Başkanı Beşar Esad olayın ardından Cumhuriyet gazetesinden Utku Çakırözer’e yaptığı açıklamada “Esad, “Uçak İsrail uçaklarının daha önce 3 kez kullandığı koridoru kullanıyordu. Radarlarımızda görmediğimiz ve bilgi de verilmediği için askerler düşürdü. Türkiye’ye ait olduğunu düşürdükten sonra öğrendik. Yüzde yüz ‘keşke düşürmeseydik’ diyorum” demişti.
**RUSYA:** Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, uçakla ilgil ellerinde objektif veriler bulunduğunu ve paylaşabileceklerini söylemişti. Adı açıklanmayan bir Rus yetkili ise ellerindeki verilerin, Suriye hava savunması tarafından vurulan Türk jetinin, Suriye hava sahasını ihlal ettiğini ortaya koyduğunu söyledi. Ancak Moskova elindeki verileri açıklamadı.
**Belgeleri Suriyeleaks ortaya çıkardı**
Hürriyet'in haberine göre henüz doğruluğu kanıtlanmayan belgeler hakkında El Arabiya’nın haberinden farklı bilgilerde var
**SURİYELEAKS SIZDIRDI:** Buna göre El Arabiya’da bir kısmı yayınlanan belgeleri kendilerine şakayla karışık “Suriyeleaks” adını veren muhalif grup “Suriye Vatan Hareketi”, Suriye Hava Kuvvetleri arşivinden ele geçirdi. Hareketin üst düzey yetkililerinden Dr. Ubeyde Abdulrahman, ele geçirdikleri belgelerin Suriye hakkında açılacak uluslararası mahkemelerde delil olarak kullanacaklarını söyledi.
**İKİ DEĞİL ÜÇ BELGE VAR**: Vatan Hareketi’nin Hürriyet’e gösterdiği bölgelere göre 22 Haziran’da düşürülen Türk jetine ilişkin El Arabiya’nın bahsettiği iki belgeye ek bir belge daha var. Belgelerden biri numaralı iken ikisi numarasız. Vatan Hareketi’ne göre Suriye yönetimi, “çok gizli” belgeleri numaralandırmaktan kaçınıyor.
**GRAD DÜŞÜRDÜ:** Belgelerin numaralı olan ilkinde 22 Haziran’da yaşananlar anlatılıyor. Buna göre Suriye hava sahasına “bilinmeyen bir hedef” saat 12.00’de girdi ve 2 dakika kaldıktan sonra “uluslararası sularda Suriye’nin elindeki “Grad tipi” bir roket ile vuruldu. Aynı belgede Suriye’nin derhal bölgeye dalgıç ekibi gönderdiği ve pilotları “sağ kurtardığı” da yazıyor.
**EMİR ESAD’DAN:** Tuğgeneral Hasan Abdurrahman’a Tümgeneral Zulhemma Şaliş tarafından gönderilen numarasız ikinci belgede ise, sağ ele geçirilen pilotlara “savaş esiri” protokolü uygulanmasının “Bizzat Devlet Başkanı Beşar Esad” tarafından emredildiği belirtiliyor.
**ORTAK KOMUTA İDDİASI:** Vatan Hareketi, numarasız üçüncü belgenin ise Suriye, Rusya ve İran’ın oluşturduğu “ortak komuta merkezi” tarafından hazırlandığını iddia ediyor. Bu belgede Türk pilotların iz bırakılmadan infaz edilmesi emri yer alıyor. İnfazdan sonra krizle ilgili tümü yazışma ve belgelerin de yok edilmesi emrediliyor. Aynı belgede Suriye yönetimine krizi yönetmek için bazı tavsiyelerde bulunuluyor. Bunlardan birinde “Türkiye’den özür dileyin. Böylece Ankara zor durumda kalır” deniyor.
**AİLELERE VERİLECEK:** Dr. Ubeyde Abdurrahman ellerindeki belgelerin gerçekliğinden şüpheleri olmadığını ve belgelerin şehit pilotların ailelerine de verileceğini söyledi. Abdurrahman Türkiye’nin Suriye politikasını eliştirirken “Türkiye’den Esad rejimine karşı daha güçlü kararlar almasını bekliyoruz” dedi.
**Nautilus naaşları enkazda bulmuştu**
Suriye’nin düşürdüğü uçağın pilotların naaşlarını çıktan Amerikan araştırma gemisi Nautilus’un yetkilisi Bob Ballard, Hürriyet’ten Zeynep Gürcanlı’ya bulgularını şöyle anlatmıştı: “Uçağın ilk enkaz parçalarını Suriye gemileri buldu. Deniz yüzeyinde uçağa ait 30 parça vardı. Nautilus ekibi 4 Temmuz’da, 1200 metre derinde uçak enkazına ilişkin parçalar arasında, deniz dibinde yatan pilotların naaşlarına da ulaştı. Denize indirdiğimiz Hercules adlı uzaktan kumandalı robot, Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy’un naaşını, uçuş kıyafeti üzerindeki kayışlardan kavrayarak, asansörün üzerine yerleştirdi. Ardından bu kez Yüzbaşı Gökhan Ertan’ın naaşı benzer bir operasyonla su yüzüne çıkarıldı. Tüm operasyon, Nautilus ve Türk gemilerinin biraz açığında duran Suriye gemisi tarafından izlendi.”
Anahtar Kelimeler: