Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye’nin 2017-2018 ve 2019 yıllarındaki büyüme hedefinin yüzde 5 olmasını hedeflediklerini belirterek, enerji arzı bakımından Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi olan Türkiye’nin 2023 yılına kadar enerjideki dışa bağımlılığını azaltacak, çeşitliliğini artıracak projeler üzerinde çalışmaya devam ettiklerini söyledi.Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen Elektrik Santralleri Toplu Açılış Töreninde konuşan Başbakan Binali Yıldırım, 2017, 2018, 2019’da yüzde 5 üzerinde bir büyüme hedeflediklerini açıklayarak, bu büyümenin gerektirdiği enerji kapasite artışını sağlanması gerektiğini ve buna yönelik çalışmaların ve planların devam ettiğini söyledi."Enerji arz kapasitesi bakamından Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi durumundayız" diyen Başbakan Yıldırım, 1998’de 7,8 megavat rüzgar enerjisi yatırımı mevcutken bugün 5 bin 300 megavata çıktığını, yenilenebilir enerji kaynak kurulu gücünün de 12 bin megavattan 32 bin megavata yükseldiğini kaydetti.Doğal gaz kullanamayan 5 ilin 2018 yılına kadar doğal gaz ile buluşturulacağı müjdesini de veren Başbakan Yıldırım, ilçelerin de doğal gaz ile buluşturulacağının altını çizdi."Türkiye enerji arz güvenliği bakımından önemli bir konuma yükselmiştir"5 milyar dolar tutarında ve 5 bin 260 megavatlık güce sahip üretim tesislerinin hayırlı olmasını dileyen Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye’nin enerji ile ilgili kurulu kapasitesinin 2.5 kat artmasının Türkiye’nin büyümesi anlamına geldiğinin altını çizdi. Geçen 14 yıl içinde nereden nereye gelindiğini hatırlatan Yıldırım "Türkiye büyümeseydi geçtiğimiz 14 yıl içinde ne enerjide yenilenebilir enerji, alternatif enerji kaynakları ne de kapasitenin bu ölçüde büyümesinden söz edebilirdik. Enerjideki kurulu gücümüzün büyümüş olması tabiatıyla çok önemli ama bu büyümenin şekli daha önemli. Orada da 10 yıl önce devletin yapıp işlettiği enerji tesisleri, toplam tesislerin yüzde 65’inden fazlayken bugün yüzde 35’in altına düşmüştür. Enerjide kamu özel sektör işbirliği en güzel uygulanan bir model olarak kendisini ispat etmiştir. Yap-işlet-devret modelleri su kullanımı ile ve başka yöntemleri ile enerjideki arz açığımız devletin bütçe imkanlarını kullanmadan özel sektörün imkanları ile kapatılmış ve bu alanda Türkiye enerji arz güvenliği bakımından önemli bir konuma yükselmiştir" dedi."Türkiye olarak enerjide hala büyük oranda dışa bağlı bir ülkeyiz"Hükümetin gündeminde enerjide çeşitliliği artırmak olduğunu belirten ve "Türkiye olarak enerjide hala büyük oranda dışa bağlı bir ülkeyiz" açıklamasında bulunan Başbakan Yıldırım, 2023 yılına kadar enerjideki dışa bağımlılığı azaltacak, çeşitliliği artıracak projeler üzerinde çalışmaya devam ettiklerini açıkladı. Yıldırım "Nükleer enerji santralleri bu bağlamda en önemli projeler arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra termik enerji, kömür olarak zengin bir ülkeyiz, yerli kömürümüzü kullanarak enerji üretme meselesi de hem cari açığımıza müspet katkı sağlayacak hem de ciddi anlamda istihdam imkanı getirecek. Bununla ilgili bazı teşvikleri bazı tedbirleri halihazırda almış durumdayız. Eğer termik santral kuracaksanız bunu yerli kömür ile yapmanız halinde gerekli kolaylıklar sağlanacak ve böylece yerli üretimin, yerli tesisin kurulması teşvik edilecek. Rüzgar, güneş gibi yenilenebilir ve alternatif enerji kaynakları ile çeşitliliğimizi artırma yönünde bundan sonraki projelere hız vereceğiz" diye konuştu."2018 yılına kadar geriye kalan 5 ilimizi de doğal gaz ile buluşturacağız"Erzincan’ın Üzümlü ilçesine ve diğer 40 ilçeye doğal gaz bağlantısının gerçekleştirildiğini hatırlatan Yıldırım "Hali hazırda 76 ilimizde doğal gaz var. 2018 yılına kadar geriye kalan 5 ilimizi de doğal gaz ile buluşturacağız. Aynı zamanda ilçelere de doğal gaz bağlantısını bundan böyle bağlamaya ve doğal gaz vermeye devam edeceğiz. Her ilçeye sabit iletim hatları ile doğal gaz vermemiz pek kolay olmayabilir. Özel teknolojilerle, rahatlıkla taşınabilir yöntemlerle doğal gaz bağlantısını mümkün olabiliyor. Bu teknoloji artık her yerde kullanılabilir hale geldi" şeklinde konuştu.Enerjide Türkiye’nin sadece kendi enerji arz güvenliğini sağlayan bir ülke olmadığını, aynı zamanda Avrupa ile Balkanlar ve bölgedeki bir çok ülke için bir enerji geçiş güzergahını oluşturduğunun altını çizen Yıldırım "Hem tedarikçi olmamamıza rağmen, enerjiyi tüketen ülke olmakla beraber diğer ülkelere de enerjinin güvenli bir şekilde aktarılması için büyük projelere ev sahipliği yapıyoruz. Bakü-Tiflis-Ceylan Hattı, TANAP Hattı, Türk Akımı ve Mavi Akım benzeri bölgesel projeler bu cümleden ifade edilebilecek önemli yatırımlardır. Bütün bu projeleri kamu bütçesi ile yapmak zordur, yapabilirsiniz ama geçmişte olduğu gibi başladığınız projeyi 5 yıl planlarsınız 20 yılda bitmez. Siyasete olan güven de kaybolur. AK Parti iktidarının en önemli özelliği sözlerinin arkasında durmasıdır. Yapacağımız işlerin sözünü veririz, yapamayacağımız hiçbir işin arkasında olmayız. Çünkü vatandaşımıza karşı dürüst olmamız gerekiyor, aksi halde vatandaşın siyasete olan güveni zedelenmiş olur" ifadelerini kullandı."2017’de, 2018’de, 2019’da yüzde 5 üzerinde bir büyüme hedefliyoruz""2023 ve 2053 hedef ve vizyonlarımızı gerçekleştirmek için büyümeye ve üretmeye devam etmeliyiz" açıklamasında bulunan Yıldırım, 2017’de büyüme hedefini artırdıklarını kaydetti. Yıldırım "2017’de, 2018’de, 2019’da yüzde 5 üzerinde bir büyüme hedefliyoruz. Bu büyümenin gerektirdiği enerji ile ilgili kapasite artışını sağlamak durumundayız. Buna yönelik çalışmalarımız, planlarımız hızlı bir şekilde devam ediyor. Enerji arz kapasitesi bakamından Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi durumundayız. 1998’de sadece 7,8 megavat rüzgar enerjisi yatırımı mevcutken bugün 5 bin 300 megavata çıkmışız. Yenilenebilir enerji kaynak kurulu gücümüz 12 bin megavattan 32 bin megavata yükselmiştir. Ne kadar alternatif enerji kaynağı üretirsek o kadar dışa bağımlığımız azaldığı gibi cari açığımıza müspet katkı sağlanacak, içeride üretim ve istihdam imkanı da sağlamış olacağız" dedi."Daha çok yerli ve daha çok yenilenebilir sloganı ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz"Türkiye’nin enerji alanındaki büyümesini yeni bir strateji ile yönetmeyi planladıklarını ve yeni dönem stratejisinin iki temel üzerinde inşa edildiğini belirten Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak "Bu iki temeli arz güvenliği ve teknoloji transferi olarak adlandırıyoruz. Ülkemizin hem doğal gaz hem de elektrik alanında arz güvenliğini garanti altına almak için makro planlarımız tamam, projelerimizi artık hayata geçirmeye başladığımız bir dönemdeyiz. Bu kapsamda daha çok yerli ve daha çok yenilenebilir sloganı ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yerli kaynaklarımızın başında gelen kömürün ekonomimize kazandırılması için son dönemde keşfedilen kömür sahalarımızı açık eksiltme yöntemi ile ihaleye çıkıyoruz. Termik santral kurulum şartını uygulayacak firmalar arasında en ucuz elektriği bize sağlayan ve garanti eden firmalara veriyoruz. Kolay yatırım ortamı ile özel sektörümüzün ucuz elektrik ile vatandaşımızın yerli kaynaklarını daha çok kullanarak cari açığın düşmesi ile kamunun da kazanacağı kazan kazan iklimine dayalı bir ekosistem oluşturmayı amaçlıyoruz" dedi."Türkiye’nin ilk yüzer LNC terminali olan FSRU projesini Ege Bölgesi’nde hayata geçireceğiz"Doğal gazda da kaynak ülke ile beraber başvurulan yöntemleri çeşitlendirmeyi amaçladıklarının altını çizen Bakan Albayrak "Dünyanın gittiği yön olan sıvılaştırılmış gaz, yani LNG alanında da ilkleri hayata geçirmeye başladık. Bu yıl bitmeden Türkiye’nin ilk yüzer LNC terminali olan FSRU projesini Ege Bölgesi’nde hayata geçireceğiz. Özel sektör ile birlikte hayata geçecek bu projeden sonra inşallah benzer ikinci projeyi BOTAŞ ile gelecek yıl hayata geçireceğiz. LNC’nin yanı sıra doğal gaz depolama alanında da çalışmalarımızı hızlandırdık. Tuz Gölü depolama tesisinde Ocak ayında ilk kaverne gaz basarak projenin ilk kısmının hayata geçmesini sağlayacağız. Silivri’deki diğer depomuzun kapasite artışının yanında yeni yılda depolama alanında hedeflediğimiz depolama bölü tüketim oranını stratejik olarak amaçladığımız noktaya taşımak için daha büyük bir depolama projesinin startını ve lansmanını açıklayacağız" diye konuştu."Türkiye’nin teknoloji alanında bir üretim üssü olmasını amaçlıyoruz"Ekonomik büyüme trendini sürdüren, genç ve dinamik bir nüfusa sahip olan Türkiye’nin enerji talebi artışında Çin’den sonra dünyada ikinci sırada olduğunu belirten ve bu kadar büyük bir potansiyele sahip olan Türkiye’nin dışarıdan ithal teknolojilere bağımlı kalarak enerji alanında büyümesini ve gelişmesini beklemenin ve bununla yetinmenin Türk halkına ve Türkiye’ye büyük bir haksızlık olacağını söyleyen Bakan Albayrak "Yenilenebilir enerji kaynak alanı uygulaması ile Türkiye’nin teknoloji alanında da dünyadaki gelişmelere ayak uydurmasını ve bu alanda bir üretim üssü olmasını amaçlıyoruz. Dünyada büyüklük olarak örneği olmayan sahaları elektrik iletim altyapısı açısından hazır hale getiriyor, yatırımcıya bu sahayı bedelsiz olarak vererek fabrika kurma ve 15 yıl süreyle ar-ge yapma şartını kabul etmek hususuyla yine elektrik fiyatı üzerinden açık eksiltme yöntemi ile önemli bir yarıştırma modeli ile önemli bir adım atmaya başlıyoruz. Bu model ile 15 yıllık elektrik alım garantisi, Türkiye gibi büyük bir pazarda avantaj elde etme ve bölgedeki yatırım potansiyeline de erişme kapasitesiyle yatırım açısından önemli bir altyapı hazırlıyoruz. Rüzgar alanında da 2017‘nin ilk çeyreğinde benzer bir ihale için adımlarımızı atacağız" şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz