Konu ile ilgili açıklama bizzat Volkswagen CEO’su Herbert Diess tarafından yapıldı. Diess, geçtiğimiz Pazartesi günü Avrupa Birliği (AB) tarafından yapılan “2030 yılına kadar mevcut CO2 emisyon değerleri % 37,5 civarında düşürülmeli” açıklamasından sonra suskunluğunu bozdu. Bu zorlu hedeflerin AB’nin en büyük otomotiv endüstrisine ev sahipliği yapan Almanya’da birçok işe mâl olacağını ifade eden Diess, bu durumdan sektörün ciddi zararlar görebileceğini belirtti.
Halihazırda Avrupa’nın en büyük otomobil üreticisi olan Volkswagen haklı olarak AB’ye tepki gösterdi. Alman otomobil endüstrisinde ileri gelen şirketlerinden Daimler AG ve BMW ise AB’nin zorlu CO2 emisyon hedefleri hakkında yorum yapmaktan kaçındılar. 2015 dieselgate skandalını bir kenara bırakırsak, Alman hükümetinden de Volkswagen’i destekler nitelikte bazı açıklamalar geldi. Alman Ekonomi Bakanı Peter Altmaier, mevcut CO2 hedeflerin teknik ve ekonomik olarak mümkün olan en son noktada olduğu söyledi. Alman endüstrisindeki 436.000 işin benzinli ve dizel motorlu araç üretimine bağlı olduğunu ise özellikle belirtti.
Herbert Diess: Volkswagen elektrikli araçların seri üretimine yönelik planları hızlandırmak zorunda kalabilir
2030 yılı için öngörülen zorlu CO2 hedeflerini karşılamak için sektördeki mevcut stratejisini gözden geçirmeye karar veren Volkswagen, bu kapsamda ürün portföyünü yeniden yapılandırabilir. Ürün portföyünde yer alan içten yanmalı motorları azaltarak hibrid, plug-in hibrid ve tam elektrikli güç ünitelerine daha fazla yer verebilir.
VW, ilk iş olarak 2019 sonbaharında mevcut lansman ve seri üretim takvimini büyük ölçüde gözden geçirmeyi planlıyor.
Tabii plan program bir yana işin bir de maddi boyutu var. VW, geçtiğimiz ay onay verdiği dev bir bütçe harcaması ile önümüzdeki beş yıl boyunca yani 2019-2023 döneminde elektrikli otomobillerin seri üretim sürecini desteklemek için yaklaşık 30 milyar avro para ayırdı. Ancak yaşanan son gelişmelerle birlikte elektrikli otomobillerin seri üretiminde vites yükseltmek zorunda kalacak gibi görünen Volkswagen’in bu geçiş süreci daha hızlı ve sorunsuz bir şekilde tamamlayabilmesi için her zamankinden daha çok yatırım yapması gerekecek.