Dünya genelinde milyonlarca yeni kullanıcı yaratan elektrikli scooterlarla ilgili 2020 yılına damga vuran iki soru var: Elektrikli bisiklet ve scooter gibi araçlar gerçekten çevreci mi ve ekonomik anlamda kazançlı oldukları söylenebilir mi?
İklim krizi ile yaygın ulaşım tercihleri arasında sıkı bir bağlantı var. Uluslararası Enerji Ajansı, karbon salımının yüzde 24'ünün ulaşım kaynaklı olduğunu vurguluyor.
Scooter ve elektrikli bisikletler genelde "çevre dostu" görülse de bu karmaşık ve tartışmalı bir konu. Bunun nedenlerinden biri, elektrikli scooterların kullanım ömrünün genelde düşük olması.
Geçen yıl Kuzey Carolina Eyalet Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre, kullanım ömrü boyunca elektrik scooterlar otobüslere göre yolcu başına daha çok karbon emisyonu yaratıyor.
Sektörün en büyük aktörü Lime'ın CEO'su Wayne Ting ise şirketin yeni nesil scooterları için artık bunun geçerli olmadığını söylüyor. Bunun nedeni, yeni scooterların kullanım ömrünün artması.
Ting, insanları arabalarından inmeye davet ederek, "Ortalama bir scooter ya da elektrikli bisiklet kullanımı, araba kullanımındaki karbon ayak izinden çok daha azına sahip" diyor ve bunu daha da azaltmak zorunda olduklarını ekliyor.
Ting'e göre "iklim krizinin ulaşıma dayalı etkisini azaltmakta ciddiysek" elektronik bisikletler ve scooterlar önemli bir rol üstlenebilir.
Elektrikli bisiklet ve scooterların şirketler için kazançlı olup olmadığı da bir diğer tartışma konusu.
Koronavirüs salgınının yarattığı büyük kesintiye rağmen Lime'a göre elektrikli scooterlar ilk kez kârlı olmaya başladı.
Lime CEO'su Ting, "Bazı şehirlerde şimdiye kadarki en çok kullanıcı sayısına ulaştık" diyor.
Bunlar arasında Güney Kore'nin başkenti Seul, İngiltere'nin başkenti Londra ve ABD'nin Utah eyaletinin merkezi Salt Lake de var.
Örneğin Londra'da eskiden günde ortalama iki kez kullanılan bir scooter şimdi günde ortalama 4,5 kez kullanılıyor.
Öte yandan bu şirketlerin ciddi gider tasarruflarına başvurdukları biliniyor. Salgın koşulları ve tüm dünyadaki ekonomik durağanlık sektöre de yansıdı.
Lime resmi rakamların tamamını açıklamasa da 2020'de şirketin toplam çalışan sayısının yüzde 14 azaltıldığı ve 12 şehirdeki hizmetlerin nakit yetersizliği nedeniyle durdurulduğu biliniyor.
Ting, "Lime için zor bir yıl oluyor ama birçok şirket için durum aynı" diyor. Bahar ayında salgının ortaya çıkmasıyla ülkeler birbirine ardına sokağa çıkma kısıtlaması uyguladığında, şirketin gelirlerinde yüzde 95'e varan düşüşler görülmüş.
Şirketin var olduğu 120'yi aşkın ülkede bir ayı aşkın süre hizmet verilememiş.
Öte yandan ekonominin çarkları yeniden dönmeye başladıktan sonra Lime'ın "geri dönüşü" beklenenden daha hızlı ve kapsamlı olmuş.
Bunda, birçok kişinin aklında "Nasıl daha güvenli dolaşabilirim?" sorusu olmasının da etkisi var. Açık havada, tek yolculu bir ulaşım yolu, avantaja dönüşmüş.
Berlin, Londra ve Paris'te toplanan verilere göre elektrikli bisiklet ve scooter yolculuklarının sayısında, Şubat'tan Haziran'a kadar yüzde 15 artış yaşandı.
Artışların bir kısmı mevsimsel olsa da seyahat edilen mesafelerin yüzde 68 artmış olması dikkate değer.
Deloitte araştırma şirketi adına sektörü takip eden Justine Bornstein, "Koronavirüs kaynaklı kısıtlamalar her şirket için olmasa da sektörün bütünü açısından yararlı oldu. Bisiklet ve scooter kullanımında belirgin bir artış var" diyor.
Salgın kaynaklı olarak yeni ulaşım yolları benimseyenlerin salgından sonra da aynı ulaşım biçimini sürdüreceği konusunda iyimserlik hakim.
Öte yandan scooterların artmasıyla yollardaki güvenliğin sağlanması yeni düzenlemeler gerektirebiliyor.
Fransa'da scooter kaynaklı ölüm oranlarını düşürmek ve scooter kullanıcılarının kaldırımları kullanmasının önüne geçmek ve yanlış yerlere park etmelerini durdurmak için yeni yasalar yürürlüğe girdi.
Londra ve New York'ta da benzeri sorunlara nasıl çözüm üretilebileceği tartışılıyor.
İngiltere'de, kısa süreli kiralanan scooterların yollarda kullanılabilmesi yasalarla düzenlendi. Kaldırımda scooter kullanmak ise yasaklandı.
Öte yandan Londra polis yetkilisi Simon Ovens, elektrikli scooterların "oldukça tehlikeli olmaya devam ettiğini" söyleyerek, kullanıcıların kask takmamasına ve yeterince trafik deneyimine sahip olmamalarına işaret etti.
Scooter üreticisi şirketler bu nedenle güvenli kullanım için çevrimiçi eğitimler düzenliyor ve yaygın kask dağıtımı için operasyonlara girişiyor.
Türkiye'de özellikle yaz aylarıyla birlikte yaygınlaşmaya başlayan elektrikli scooterların kullanımı bu hafta TBMM Genel Kurulu gündemine gelecek.
Scooter kullanımını düzenlemeyi amaçlayan tasarıya göre, scooterlarda yolcu taşımak yasaklanacak. İki elle kullanmak zorunlu tutulacak.
Kara yollarındaki bisiklet yollarında, bisiklet ve scooter kullanabilmek için 15 yaşını bitirmiş olmak gerekecek. Otoyol, şehirlerarası kara yolları ve azami hız sınırı saatte 50 kilometrenin üzerinde olan kara yollarında scooter kullanılamayacak.
Scooterların teşvik edilmesi ve kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla paylaşımlı elektrikli scooterdan alınacak işgal harcı bedeli en az tarife üzerinden hesaplanacak. Belediyelerce bir scooterdan günlük 16 lira 66 kuruş işgal harcı alınacak.
Belediyeler, elektrikli scooter ve bisikletler için ayrı yol, şerit ve şarj istasyonu yapmakla yükümlü olacak. Motosikletlerin bu yolları kullanmasına ise kısıtlama getirilecek.
Türkiye'de yaklaşık 3,5 milyon elektrikli scooter kullanıcısı bulunuyor.