Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi

"Şüpheli" sıfatıyla ifadesi alınan Büyükanıt, savcılığa iki sayfalık yazılı savunma sundu.

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "27 Nisan e-muhtırası"na ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında talimatla verdiği ifadesinde, "Bir kısım çevrelerce iddia edildiği şekliyle kesinlikle yürütme organına yönlendirilmiş bir muhtıra veya Anayasamız ile teminat altına alınmış Anayasal düzenimize yönelik bir girişim değildir" değerlendirmesinde bulundu.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Talimat Bürosu Savcısı Seyit Peker tarafından Fenerbahçe Orduevi'ndeki ikametinde talimatla "şüpheli" sıfatıyla ifadesi alınan Büyükanıt, savcılığa iki sayfalık yazılı savunma sundu.

Reklam
Reklam

Büyükanıt savunmasında, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Genelkurmay Başkanlığı görevini ifa ettiği dönemde, TSK'nın özellikle laiklik konusundaki hassasiyetini vurgulama amacı taşıyan 27 Nisan 2007'deki basın açıklamasına yönelik birçok spekülasyon yapıldığını ve birtakım suçlamalarda bulunulmaya çalışıldığını belirtti.

Basın açıklamasına yönelik TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'na ayrıntılı olarak açıklamalarda bulunduğunu bildiren Büyükanıt, basın açıklamasını kendisinin kaleme aldığını, TSK içindeki hiçbir personelin katkısının bulunmadığını ve yayınlanıncaya kadar da bilgisinin olmadığını ifade etti.

"Kamuoyunu da bilgilendirme saikiyle hareket edilmiştir"

İfa ettiği görev sınırlarının Anayasa olmak üzere meri kanunlarla çizildiğini, o tarihte yürürlükte olan TSK İç Hizmet Kanun ve Yönetmeliğinin TSK'nın görevlerini belirleyen hükümleri çerçevesinde hareket edildiğini ileri süren Büyükanıt, şöyle devem etti:
"O tarihte içinde bulunduğumuz ortamda Atatürk ilke ve inkılaplarıyla, özellikle laiklik ilkesi ile bağdaştırılması bile olanaksız birtakım faaliyetler konusunda TSK'nın hassasiyetini belirtmek, bu konuda adli, mülki makamların gereken hassasiyeti göstermeleri gerekliliğine işaret etme amacına yöneliktir. Bir konuda kamuoyunu da bilgilendirme saikiyle hareket edilmiş, devletin temel niteliklerine yönelik bazı irticai faaliyetlerin geldiği boyutu ve konudaki TSK'nın hassasiyeti, TSK'nın en yüksek komuta kademesinde bulunmam hasebiyle vurgulanmak istenmiştir."

Reklam
Reklam

Büyükanıt, basın açıklamasında bulunulmasının yürürlükteki yasalar kapsamında Cumhuriyetin temel niteliklerini koruma ve kollama görevi ile mücehhez kılınmış TSK'nın bu görevi ifada gösterdiği veya gösterebileceği hassasiyete yönelik olduğunu belirtti.

"Bir kısım çevrelerce iddia edildiği şekliyle kesinlikle yürütme organına yönlendirilmiş bir muhtıra veya Anayasamız ile teminat altına alınmış Anayasal düzenimize yönelik bir girişim değildir" diyen Büyükanıt, açıklamanın muhtıra olmadığının da yargı kararlarıyla kesinleştiğine vurgu yaptı.

"Askeri darbe şeklindeki nitelendirmeyi de kesinlikle kabul etmem olanaksızdır"

Şikayetçinin suçlamalarının şahsı ile doğrudan bir ilgisinin bulunmadığını, Anayasayı ihlal etme şeklinde bir eylemde bulunmasının da söz konusu olmadığını savunan Büyükanıt, şunları kaydetti:
"Askeri darbe şeklindeki nitelendirmeyi de kesinlikle kabul etmem olanaksızdır. Zira sadece özellikle laiklik ilkesini zedeleyici, ortadan kaldırıcı birtakım çevrelerin faaliyetlerini, bu faaliyetlerine küçük çocuklarımızı, eğitim gören gençlerimizi alet ettiklerine yönelik tespitlerin iletilmesinden ibaret yazının bir Anayasal suç olarak tasnifine de olanak bulunmamaktadır."

Reklam
Reklam

Büyükanıt, basın açıklamasında bulunulmasının yürürlükteki yasalar kapsamında TSK'nın görevleri arasında yer aldığına işaret ederek, hassasiyetlerini göstermek açından TSK'nın en yüksek noktasında bulunan Genelkurmay Başkanının kamuoyunu bilgilendirme görevleri arasında olduğunu belirtti.

Hassasiyetlerinin Başbakana da iletildiğini, bunun kamuoyunu yanıltma amacıyla istismar edildiğini ve değişik yorumlarda bulunulduğunu ifade eden Büyükanıt, 57 yıllık askerlik yaşantısında TSK'nın en yüksek komuta merciine gelmiş personeli olarak hiçbir zaman Anayasal düzeni değiştirmek gibi bir faaliyet içinde olmadığını, böyle bir intiba uyandıracak emarede bulunmadığını vurguladı.

Büyükanıt, şöyle devam etti:
"Görevimi başarı ile ifa ettikten sonra emeklilik yaşantımda tüm yaşantımı etkileyebilecek, huzurlu ve rahat bir emeklilik dönemi geçirmemi bile engellemeye yönelik bu türden girişimlerin maksatlı ve bir takım mülahazalarla rahatsızlık vermeye yönelik olduğunu, asıl devletimizin organlarını töhmet altında bırakarak birtakım çıkarlar sağlayabilme arzusu olarak görmekteyim."

Reklam
Reklam

"Suç duyurusunda bulunacağız"

Büyükanıt hakkında suç duyurusunda bulunan Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik'in avukatı Berrin Yeşilyurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "27 Nisan e-muhtırası"nın darbe olduğunu savundu.

Yeşilyurt, "Bizim suç duyurumuz üzerine işlem başlatıldı. Bu dosya üç savcı değiştirdi. Üç savcıdan hiçbirinin ifade için yazı yazmaması da şüphe uyandırıyor. Bu hususta işlem yapmayan kimler varsa onla ilgili işlem başlatacağız, HSYK'ya suç duyurusunda bulunacağız" dedi.

Soruşturmanın geçmişi

Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına 12 Eylül darbesi, 28 Şubat ve 27 Nisan açıklamasının sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 27 Nisan açıklamasıyla ilgili olarak dönemin askeri sorumluları hakkındaki suç duyurusu evrakını ayırmış, “suç yeri Ankara olduğu” gerekçesiyle dosyayı 2012'de “görevsizlik” kararıyla özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine göndermişti.

Yaşar Büyükanıt kimdir?

Reklam
Reklam

01 Eylül 1940 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. 1961 yılında Kara Harp Okulu'ndan, 1963 yılında Piyade Okulu'ndan mezun olmuştur.

1970 yılına kadar Kara Kuvvetlerine bağlı çeşitli birliklerde Takım Komutanlığı ve Bölük Komutanlığı yapan Orgeneral Büyükanıt, 1972 yılında Kara Harp Akademisi'nden mezun olmuş, ardından Kurmay subay olarak, Mons/Belçika'da Shape İstihbarat Dairesi Temel İstihbarat Şubesi Kuvvet ve Sistem Kısım Amirliği, Kara Harp Akademisi (Öğretim Üyeliği, Genelkurmay Personel Dairesi General-Amiral Şubesinde Kısım Amirliği ve Şube Müdürlüğü, Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı, Cumhurbaşkanlığı Muhatız Alay Komutanlığı görevlerini yürütmüştür.

1988 yılında Tuğgeneralliğe terfi etmiştir. Bu rütbe ile 2'nci Zırhlı Tugay Komutanlığı ve Napoli/İtalya'da bulunan Güney Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığı Karargahında İstihbarat Daire Başkanlığı görevlerinde bulunmuş, 1992 yılında Tümgeneralliğe terli etmiştir Bu rütbe ile Genelkurmay Genel Sekreterliği ve Kara Harp Okulu Komutanlığı görevlerinde bulunmuştur. 1996 yılında Korgeneralliğe terfi ederek 7'nci Kolordu Komutanlığı ve Genelkurmay Harekat Başkanlığı görevlerinde bulunmuş, 30 Ağustos 2000 tarihinden geçerli olarak Orgeneralliğe terfi etmiş ve Genelkurmay 2'nci Başkanlığı görevine atanmıştır.

Reklam
Reklam

30 Ağustos 2004 tarihinde YAŞ kararıyla, Yaşar Büyükanıt Kara Kuvvetleri Komutanı olarak atandı.

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgenaral Yaşar Büyükanıt, Genelkurmay Başkanlığı'na atandı. Böylece ilk kez bir Genelkurmay Başkanı, Yüksek Askeri Şura toplantıları sona ermeden atanmış oldu.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Genelkurmay Başkanlığı'na 30 Ağustos 2006 gününden geçerli olmak üzere Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın atanmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararını 31 Temmuz 2006 tarihinde imzaladı.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt 30 Ağustos 2008 itibariyle yaş haddinden emekliye ayrılmıştır.

Emekli Orgeneral Büyükanıt, TSK Üstün Hizmet Madalyası, Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası, Şeref Madalyası, İtalya Silahlı Kuvvetler Şeref Nişanı, ABD Silahlı Kuvvetler Üstün Liyakat Nişanı ile Pakistan Silahlı Kuvvetler İmtiyaz Nişanı sahibi.

Bilge Filiz BÜYÜKANIT ile evli olanMehmet Yaşar Büyükanıt'ın bir çocuğu vardır. İngilizce bilmektedir