Emekli Tümgeneral: 15 gün sonra ikinci şoku yaşadık; emekliye ayırdılar

Darbe komisyonunda dinlenen Bursa Garnizon Jandarma Bölge eski Komutanı emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık, 15 Temmuz darbe girişiminin önlenmesinde etkin rol aldığını anlattı.

Seyfullah Saldık, emekliye ayrıldığını hatırlatarak "Gözaltı yaparken Ankara'dan aldığım telefon ile görev odamda dünyalar başıma yıkıldı. Meslekten uzaklaştırılma, İçişleri Bakanlığı'nın saat 11 gibi bakanlıktaki yaptığı 37 kişilik listenin içinde gece fiilen darbeye katılan adi ve alçakların arasına beni yazdılar. 15 gün sonra ikinci şok yaşadık, kadrosuzluktan emekliye ayırdılar" dedi.

15 Temmuz FETÖ/PDY Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nda, Bursa Garnizon Jandarma Bölge eski Komutanı Emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık dinlendi. Seyfullah Saldık darbe girişimini önce televizyondan daha sonra gelen bir telefonla öğrendiğini hatırlatarak, üniformasını giyerek garnizona gittiğini söyledi. Darbeyi öğrendiği anda çok heyecanlandığını kaydeden Seyfullah Saltuk, çantasından 81 ilin sıkıyönetim komutanlarının listesi çıkan darbeci komutan Yurdakul Akkuş ile aynı binada çalıştıklarını ifade etti. Saldık şöyle konuştu:

Reklam
Reklam

"Bursa il jandarma komutanı var. İkimizin de makam odası aynı binada altlı üstlü. Albay Yurdakul Akkuş Bursa Sıkıyönetim Komutanı olmuş dedi gelen telefonda.O gece üzerimden tonlarca soğuk suyun döküldüğü bir etki yarattı bende. Doğrudan ana güç bana bağlı. Ana komando taburu benim emrimde. Kahraman tabur yeni kurulmuş olmasına rağmen Güneydoğu'da 8 ay mücadele etti. Şehit ve yaralılar verdi. Bu tabur bayramda yeni gelmişti Bursa Garnizonu'na. 'O JÖH timini nizamiyeye dizin, içeri girmeye çalışan olursa ateş emri veriyorum' dedim. Darbe emrini bu işi bitirip makam odasına gittikten sonra gördük. Sayın valimi aradım. Heyecandan 3 hafta önce Antalya'ya atanan valimizi aramışım. Ona arz ettim. Kendi valimi aradım. 'Ben bu emri tanımıyorum, ben nizamiyeye gidiyorum' dedim, kapattım. Ben sizin emrinizdeyim diye yüksek sesle arz ettim. Nizamiyeye vardım. Beynimdeki olay erken ön almak, olabildiğince müdahaleye yetişmek. Müthiş ön aldık. Onlara özel hattan gidin diye emir gelmiş, itirafçı personelin bilgilerinden öğrendim. Süratle onlara bu ihanetin parçası olmayacağımızı haykırdım. Birkaç defa döndüm anlattım. Silahlı grup. Henüz dışarıdan gelen yok, gelenler de durduruluyor. Geldiler ve hakikaten hayati bir rol oynadılar. JÖH taburu kahramanları, Bursa'da darbenin önlenmesinde kilit bir rol oynadı."

Reklam
Reklam

'YURDAKUL AKKUŞ'U POLİSTE ARATTIK, ASKERİ MEKANDA TUTUKLATTIK'

Darbeci Komutan Yurdakul Akkuş'un nizamiyeden içeri girdiğini gördüğü anda dışarı çıkarılması emrini verdiğini kaydeden Saldık şöyle devam etti:

“Kemal Albay ile karargaha doğru yürüdüm. O esnada önüme biri dikildi. Orada vahim bir durum oldu. Bana sıkıyönetim komutanı albayın emri olduğunu, odamdan çıkmamam gerektiğini söylüyor. Bir uzman jandarma nizamiyede görevli. Silahlı askerlere gittim, onu tutuklayın dedim. Ben bu ihaneti vatanıma yapmadım. Kimse böyle bir ihanete düşmesin dedim. O sırada baktım ki nizamiye önü kalabalıklaşmış. Darbeci albay da nizamiyeden birkaç adım içeri girmiş. Onu derhal dışarı çıkardım. Yalnızım, güvendiğim subaylar gelmedi, amacım emir komutayı koparmamak. Baktım ki bayağı personel gelmiş, nizamiye önüne güvendiğim subaylardan 3-5 subayı içeri aldım. Bu ihanete müsaade etmeyeceğimi, dağılmalarını, dağılmamaları durumunda mücadele edileceğini söyledim. Makam odamda bir kriz merkezi kurdum. Doğaçlama bir mücadele sürecinde garnizonda emir komuta kurmalarına müsaade etmedik. İl jandarmanın da büyük çoğunluğu emrime uydu. Hepsine ayrı ayrı görev verdim. Darbecinin garnizonda yapamadığı şeyi gidip karakolda yapacağı senaryoyu öğrenip, ona da müdahale ettim. Sadece yanında 5-6 kişi kaldığını, karakola gönderdiğim subaylar bana rapor etti. O sırada karakolda Yurdakul Akkuş polis ekiplerimizi aldı, götürdü. Erken davranarak silahlarına ulaşmalarını önledik. Darbeci albayın çantasından benim henüz görmediğim darbe emri ve eklerinin, özellikle 81 ilin sıkıyönetim komutanlarının listesi çıktığını başsavcım ifade etti. Poliste arattık. Askeri mekanda tutuklattık. Emniyete götürüldü. Ben de ilk defa o vesileyle gördüm, o ana kadar emri de görmemiştim. Alfabetik sıraya göre sıkıyönetim komutanları listesi. Ardı ardına ülkede her ilde o sıkıyönetim komutanlarının gözaltına alması sağlandı."

Reklam
Reklam

'İLK DEFA BURSA HALKI ASKERİ GÖRDÜĞÜ NOKTADA ALKIŞLADI, SELAMLADI'

İlk defa Bursa'da bir darbecinin tutuklandığını söyleyen Saldık, "Bağrından çıktığımız, ekmeğini yediğimiz milletimize moral imkanı sağladık. Gecenin ilerleyen saatlerinde çok mesaj, telefon geldi. Hiç uyumadan ertesi gün akşam ettik. İlk gruptan sonraki grupların kıpırdamasına bile fırsat vermedik. Bursa'ya darbeyi değdirmedik, Bursa halkı da askeri her görüldüğü noktada selamladı, alkışladı. Bazı illerde, gördükleri zarardan dolayı askere tepkileri oldu. Ordumuzun tamamının sanki bunlardanmış gibi bir algı çıkarılması bizleri çok üzdü" diye konuştu.

'ADİ VE ALÇAKLARIN ARASINA BENİM ADIMI YAZDILAR'

Bursa'da darbe girişimini önlemede önemli görev üstlendiğini bildiren Seyfullah Saldık, meslekten uzaklaştırıldığını öğrendiğinde dünyanın başına yıkıldığını söyleyerek şöyle devam etti:

"Gözaltı yaparken Ankara'dan aldığım telefon ile görev odamda dünyalar başıma yıkıldı. Meslekten uzaklaştırılma. İçişleri Bakanlığı'nın saat 11.00 gibi bakanlıkta yaptığı 37 kişilik listenin içine, gece fiilen darbeye katılan adi ve alçakların arasına beni yazdılar. Bak elim titriyor. Bölücü örgütün bir saldırısına maruz kaldım, önce korumam şehit oldu, ardından binbaşım, ilçe jandarma komutanım şehit oldu, mayına bastı. Darbe gecesi yaşadığım stresi, o anda yaşamadım. Bunu samimiyetimle ifade ediyorum. Valimiz de hemen Efkan Ala'yı aradı, o da çıktı, konuyu daha söyler söylemez telefonun sesini dışarı verdi. Tamam, tamam onda bir yanlışlık oldu, düzelecek, dikkate almayın dedi. Telefonun sesini dışarı verdi. Sayın valim talimat verdi. Paşam geliyor, makamına gelecek, görevine devam edecek dedi. Siz general de olsanız, ilgili bakanlık görevden alırsa, bir şey yapamazsınız. 15 gün sonra ikinci şoku yaşadık. İlk defa KHK ile jandarma generallerinin terfileri YAŞ'tan çıktı. İçişleri Bakanlığı'na verildi. Ertesi gün gece yarısı kadrosuzluktan emekli edilmişim."

Reklam
Reklam

'PDY'NİN FAALİYETLERİNİN AÇIĞA ÇIKARILMASI İÇİN ŞİKAYET DİLEKÇESİ VERDİM'

FETÖ'nün hakkında asılsız tweet'ler attığını, bu nedenle 22 Şubat 2016'da Ankara'da Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunduğunu hatırlatan Saldık şu ifadeleri kullandı:

"Bu hain örgüt, kendisinden olmayan her şeyi yok etmeyi kendine hedef koyan bu örgüt. Hakkımda o tweet'leri yazdıktan sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızın bunlarla ilgili bir çalışması oldu. Orada başka subay ve generallerimiz de var. Sanki onlarla tanışıyoruz gibi. Bu tespit üzerine genel komutanlığımız bize bu tweet'leri gönderdi. Yazıda diyor ki, hakkınızda tweet'ler var, siz hakkınızı arayın. Sonuçlanınca bilgi verin. TİB'e ya da twitteri kapatmak için Sulh Ceza Hakimliği'ne başvurun dedi. Ben gideceğim Ankara'da anayasal suçları araştırma cumhuriyet savcılığına bu örgütü şikayet edeceğim dedim. 22 Şubat 2016'da şu dilekçeyi verdim. Şahsi haklarımdan önce mensubu olmaktan şeref duyduğum, paralel devlet yapılanmasına mensup şahısların TSK ve devlete yönelik yıkıcı faaliyetlerinin açığa çıkarılmasının ve sorumluların hak ettikleri cezaya çarptırılmasını… diye devam ediyor.Nisan ayında da bulundum. Bu kadar açık. Bu örgütü gidip şikayet ettim. Ayrıca Ankara'ya PDY'yi araştıran anayasal suçlar savcılığına, teferruatlı anlatmak istiyorum dedim. Kimse kimseyi, sen şucu bucusun diye itham edemez. Kimse de o ithamla şucu veya bucu olmaz. Ben vatan evladıyım. Cumhuriyetin temel ilkelerine sahip bir insanım. Bu vatanda kimse kimseyi kumpaslara getirmesin."

Reklam
Reklam

'SİVİLDE HAYIRSEVER, ASKERDE SEMPATİK'

Askeriyede FETÖ elemanlarının nasıl fark edilmediklerinin sorulması üzerine Saldık şu yanıtı verdi:

"Darbe olduktan sonra geriye baktığınızda üst düzey görevlilerin bunların yaşantılarını yakından biliyoruz. Sivildeki yapısını bilmem ama askeri ortamdaki yapılarına baktığımızda dini nitelikli ritüellerinin ön planda olmadığını görüyoruz. Dini özelliklerden ziyade, özel maksat için yetiştirilmiş. Askeri sistemdekilerin daha çok insani bazı özellikleri ön plana çıkardığını görüyoruz. Yardımlaşma, sevecen olma, sempatik davranma. O sempatikliğin bir kılıf olduğu, o şekil içinde her insana nüfuz ettiğini görüyoruz. Dini özellikleri ön planda değildi bu insanların. Sivildeki, 40 yıl iyi, hayırsever denerek bugünlere geldi. Askerde hayırseverlik yapacak işi yok, ama aynı şeye paralel geliyor, iyiliksever, güzel görünümlü."

'BÖYLE BİR YAPILANMAYA KARŞI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ'

FETÖ'nün kurumlara sızması ve fark edilememesine ilişkin Saldık şu düşünceleri paylaştı:

Reklam
Reklam

"Çok özel bir örgütten bahsediyoruz.40 yıl önce projelendirilmiş, 40 yıl sonra ülkenin kaderinin değiştirilmesini amaçlamış yapıyı genel tedbirlerle görmemiz mümkün değil. Jandarmamızın istihbarat yetkisi var ama daha çok kırsal alanla, dar alanla ilgili. Polisimizle bir asayiş birimi bu acı olaydan sonra MİT bünyesinde tüm devlet kurumlarımızda çalışacak personelin böyle bir yapılanmaya karşı gözden geçirilmesi için hem yasal düzenleme, eksikse hem de özel teşkilatlanma, sırf bu işleri yapacak MİT'te. Metodu değiştirmek, özel yetki, özel teşkilatlanma yapmak gerekir."

'ŞÜPHELENDİK, GEREKLİ İŞLEMİ SİCİLİNDE YAPTIM'

Bursa'da darbeyi yöneten İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un daha önce FETÖ'cü olduğundan şüphelenip şüphelenmediğine ilişkin Saldık, “Şüphem vardı. Özellikle son yıl personele yönelik tutum ve davranışları sıkıntı yaratmaya başladı, buna müdahale ettim. Mayıs ayında ikaz yazısı verdim. Gerekli işlemi yaptım sicilinde, aslarına kötü davranmadan dolayı notunu kırdım. Anladık, sezdik. Özellikle Kemal Albayım ile konuda şüphe ile aktık meydanı boş bırakmamaya gayret ettik" diye konuştu.

Reklam
Reklam

'GENERAL SEVİYESİNDE TEMİZLENDİĞİNE İNANIYORUM'

Seyfullah Saldık FETÖ üyelerinin askeriyede etkin mevkilerde olmadığını düşündüğünü bildirerek, "Mezardan babam kalksa, hangi örgüt adına ne derse desin yapmam. Adli bir konuya düşmedim hiçbir şekilde. Askeriyede etkin mevkilerde olmadığı kanaatindeyim. Alt birimlerde olabilir ona bir şey diyemem. General seviyesinde işin temizlendiğine inanıyorum" dedi.