Kurul, emeklilik aylığı alanların bu aylıkları kesilmeden bir kamu kurum ve kuruluşunda görev yapamayacaklarına, fiilen çalıştıkları dönemdeki emeklilik aylıklarının ise Sosyal Güvenlik Kurumu’nca (SGK)kesilip yersiz ödenen aylıkların da geri alınması gerektiğine karar verdi. Kurul, mahkemenin "Kamuda çalışmaya başladığını SGK’ya bildirdi, kaçak çalışmadı" diye verdiği aksi yöndeki Ankara 19. İdare Mahkemesi’nin direnme kararını da oybirliği ile bozdu.
SGK 38 BİN LİRAYI GERİ İSTEDİ
Dava dosyasına göre mühendis olan N.B 28 Ekim 1976’da Emekli Sandığı’na tabi çalışmaya başladı ve hizmet birleştirmesi yaparak Eylül 1997 tarihinde emekli oldu. 15 Kasım 1998 tarihinde ise Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı (TKB) ve SSK’ya bildirerek çalışmaya başladı. TKB Personel Genel Müdürlüğü, 1998 yılında göreve başlayan N.B’ye 2005 yılında yürürlüğe giren kamuda çalışmaya başlayan emeklinin maaşının kesileceğine ilişkin 5335 sayılı yasanın yürürlük tarihinden sonra işe girenleri kapsadığını bildirdi. SGK ise yasaya dayanarak, N.B’ye, maaş ödemeyi durdurdu. 1 Ocak 2005 ve 20 Ekim 2009 tarihleri arasında yersiz olarak ödenen 38 bin 408 lira maaşı da geri ödemesini istedi. N.B, SGK’ya Ankara 19. İş Mahkemesi’nde dava açtı.
MAHKEME: KAÇAK ÇALIŞMASI YOK MAAŞ KESİLMESİN
Mahkeme N.B’nin davasını kabul etti. SGK’ca yapılan maaş kesme ve 38 bin 408 liralık aylığın geri alınması işlemini iptal etti. 27 Ocak 2010 tarihli kararda, özetle şöyle denildi:
ÇALIŞMA SÜRESİ GEÇERLİ Mİ?
"5335 sayılı kanunda ‘herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar bu aylıkları kesilmeksizin kamuda görev yapamazlar’ hükmü öngörülmüştür. Anılan yasa hükmünde yaşlılık aylığı alanların yasada belirtilen kuruluşlarda çalışamayacakları öngörülmüş olup bu yasa uyarınca tartışılması gereken husus anılan yasaya rağmen yaşlılık aylığı bağlanan sigortalıların belirtilen kuruluşlarda geçen çalışmalarının geçerli olup olmadığıdır.
YAŞLILIK AYLIĞININ KESİLMESİNİ GEREKTİREN DURUM YOK
Dava konusu uyuşmazlıkta tartışılması gereken husus ise yaşlılık aylığı alan sigortalının aylık bağlandıktan sonra gerçekleşen çalışmalarının iptal edilip edilmemesi değil 506 sayılı SSK Kanunu’nun 63. maddesi uyarınca yaşlılık aylığının kesilmesi gerektiren bir durum bulunup bulunmadığıdır. Somut olayda yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra davacının kaçak çalışmasının bulunmadığı tüm kesenekler ödenmek suretiyle Emekli Sandığı’na tabi çalışmasının bulunduğu hal böyle olunca yaşlılık aylığının durdurulmasını gerektiren bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne.
İŞLEME İPTAL
Davacının alamadığı yaşlılık aylığının 1 Ocak 2005 tarihi itibarıyla iptal edilmesine ve 1/1/2005 ile 20/10/2009 tarihleri arasında yersiz olarak ödenen yaşlılık aylığı sosyal yardım zammı tutarı 38 bin 408,38 liranın davacı adına borç kaydedilmesine ilişkin 9/10/2009 tarihli kurum işleminin iptaline karar verilmiştir."
YARGITAY BOZDU: MAAŞ KESİLİR, ÖDENEN GERİ ALINIR
Davalı SGK’nın temyizi üzerine ise Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 10 Ekim 2011’de mahkeme kararını bozdu. Mahkeme kararının aksine, 5335 sayılı düzenlemenin geçerli olduğuna, herhangi bir yasal boşluk dönemi olmadığına vurgu yapılan bozma kararında özetle şöyle denildi:
"Açıklanan yasal süreç ve düzenleme karşısında herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanların bu aylıkları kesilmeksizin 5277 ve 5335 sayılı kanunlarda belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarında herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılmayacakları ve görev yapamayacakları belirgindir. Bu yasal düzenlemeye aykırı biçimde çalışılması durumunda; çalışanların fiilen çalıştıkları dönemdeki emeklilik veya yaşlılık aylıklarının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kesilmesi ve yersiz aylıkların istirdadı sözkonusu olacaktır.
MAHKEME İPTAL ETMELİYDİ
Davaya konu somut olayda davacının 1/11/1997 tarihinden bu yana davalı SGK’dan yaşlılık aylığı almakta olduğu ve 15/11/1998 tarihinden itibaren Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nezdinde mühendis olarak çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır. Mahkemece 1/1/2005 tarihinden 20/10/2009 tarihine kadarki dönemde ödenenen yaşlılık aylığı miktarları tespit edilirek, bu miktar yönünden davanın reddi gerekirken, 506 sayılı Yasa’nın 63. maddesi uyarınca yaşlılık aylığının durdurulmasını gerektiren bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabülüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir"
MAHKEME DİRENDİ KURUL BOZDU
Mahkemenin ilk kararında, direnmesi üzerine dava YHGK’nun önüne geldi. Kurul mahkemenin direnme kararını da Daire kararı doğrultusunda oybirliği ile bozdu. (Oya ARMUTÇU/HÜRRİYET)