Eyüp KELEBEK / ESKİŞEHİR, İşçi emeklisi evli 2 çocuk babası Hüseyin Çiğdem'i cep telefonundan arayan kimliği belirsiz kişiler kendilerini polis ve savcı olarak tanıtıp bankadaki hesaplarının terör örgütünün eline geçtiğini söyledi. Çiğdem, dolandırıcıların isteği üzerine oturduğu Emek Mahallesi'nden kent merkezindeki bir banka şubesine gitmek üzere tramvaya bindi. Bu sırada Çiğdem'in yakınları durumun farkına vararak polisi arayıp ihbarda bulundu. İhbar üzerine harekete geçen Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Güven Timleri, Çiğdem'i İki Eylül Caddesi'ndeki bir banka şubesine girmek istediği sırada durdurdu. Polisler Çiğdem'e görüştüğü kişilerin dolandırıcı olduğu belirtip para yatırmasını önledi.
DEVLET GÖREVLİSİ PARA İSTEMEZ
Sivil polisler Hüseyin Çiğdem'e, "Hiçbir devlet görevlisi para istemez. Ararsak, karakola gel diye ararız. Savcı çağırırsa sokağa çağırmaz, adliyeye çağırır. Bunları eşine, dostuna, komşuna da anlat. Dolandırıcılar bankaya yönlendirdiği kişilere 'Bana savcım' ya da 'Komiserim' diye hitap etmeyin, 'Oğlum' diye hitap edin, 'Oğluma para yatıracağım' deyin diyorlar. Çünkü biz sürekli banka çalışanlarını da dolandırıcılık olaylarına karşı uyarıyoruz" dedi.
FRANSA'DA KIZIM VAR ONU BİLİYOR
Polislere teşekkür eden Hüseyin Çiğdem de televizyon ve gazetelerde dolandırıcılara karşı uyarıcı haberleri izlediğini belirterek şöyle konuştu:
"Cep telefonumla aradılar. Birisi polisim dedi, birisi savcıyım dedi, kandırdılar buraya kadar geldim. Bankada 5-10 kuruş vardı onu yatıracaktım. Oğlum aradı, gelin kızım aradı, hanım aradı, derken banka önünde polisler geldi. Bir şey yatırmadım. Çok inandırıcı konuştular. Birisi polisim diyor, savcıya veriyor. Fransa'da kızım var onu biliyor, iki tane evimin adresi var, her şeyi öğrenmiş adam. Konuşma sırasında arkadan telsiz sesleri de geliyor. İnsanı bayağı güvendiriyorlar. Dolandırıcılık olayıyla ilgili uyarılar defalarca yapılıyor. Televizyonlarda da görüyoruz. Adamlara 'Karakola geleyim' diyorum. Tamam karakola gelecen ama daha sonra gelecen diyorlar."
KAMERALARLA İZLİYORUZ SENİ
Hüseyin Çiğdem'in arkadaşı Abdil Sülük de "Kahvede oturuyorduk. Hüseyin'in telefonu çaldı. Beraber kahvehaneden çıktık, tramvaya bindik. Bana 'Savcı beni çağırıyor' dedi. Adliyenin önünden geçerken Hüseyin'e 'Burada inelim savcıyla görüşelim' dedim. Bana eliyle işaret ederek susmamı söyledi bir yandan da telefonla konuşuyordu. Şaşkın bir haldeydi" dedi.
Hüseyin Çiğdem ise arkadaşına " Aynı şey sana olsa sen de inanırsın. Adam diyor, senin yanına varınca onu yakalayacağız diyor. Biz kameralarla takip ediyoruz seni. Kameralarla izliyoruz diyor. Kimseye bir şey söyleme diyor. Nasıl inanmayayım?" diye konuştu.
FOTOĞRAF
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz