Emmanuel Emenike, Fenerbahçe’ye geldiği ilk günden bu yana, pek çok futbolcunun yaşamadığı olayların içinde buldu kendini...
Gözaltına alındı, apar topar transfer yapıp kulüpten uzaklaştı, döndü iyi oynadı, kötü zamanları da oldu, taraftarla arası bozuldu, kiralandı ve şimdi tekrar sarı lacivertli formayı giyiyor.
Yeniden döndüğü F.Bahçe’de bu sezon da zaman zaman inişli çıkışlı grafik sergilese de, önemli bir gol silahı olduğunu kimse tartışmıyor. Nijeryalı yıldız ile geçmişte ve şimdi yaşadıklarını, düşüncelerini, planlarını konuştuk...
"HER İNSAN FARKLIDIR"
ZAMAN zaman kırılgan bir görüntü sergiliyorsun. Asık suratlı halin çok gündemde... Neden?
- Her maçta sahada olamazsınız. Futbolun gerekleri bu şekilde. Ama ben de bir insanım. Her insanın duygularını farklı şekilde gösterme şekilleri vardır. Ama bazen olmaması gerektiği şekilde duygularımı gösteriyorum. Ben her zaman sahada olmak isteyen bir oyuncuyum ama dediğim gibi insanım ve bu son derece doğal bir durum…
Zaman zaman gollere sevinmediğin konuşuluyor…
- Gol attığımda her zaman taraftarlar ile birlikte kutlarım. Mutluluğumu taraftarlarla paylaşırım.
"KENDİMİ DEĞİŞTİRECEĞİM"
Ama 2 hafta önce Fenerbahçe gol attığında kulübede sevinmedin…
- Bazen bir şeye kızdığım anlar olabilir. Bundan dolayı böyle bir görüntü verebilirim. Ben her zaman bu kulüp kazansın her zaman iyi olsun istiyorum. Kulübede ya da sahada olayım fark etmez. Tek istediğim takımın kazanması. Maçları aldığımız zaman birbirimizin yüzüne bakabiliyoruz. Birbirimize gülümseyebiliyoruz. ‘Günaydın, iyi günler’ diyebiliyoruz. Burası çok farklı bir hal alıyor. Bu nedenle golü kimin attığını hiç önemsemiyorum. Ama belki duygularımı fazla yansıtıyorum. Bunun değişmesi gerekiyor.
- Söylemek istemediğim şeyleri bazen dışarıya yanlış şekilde söylemiş oluyorum. Belki bir deliyim. Ama bir insanım. Göstermemem gereken şeyleri gösteriyorum. Ama bunu değiştireceğim yakın zamanda. Buna gayret göstereceğim.
"HOCA NEREDE İSTERSE ORADA OYNARIM"
- Hangi mevkide oynamayı tercih ediyorsun?
- Farklı pozisyonlarda oynadım ve oynarım. Bu, takımın ihtiyaçlarına bağlı. Daha önce sağ kanat oynadım, sol kanat oynadım. Benim için fark etmez. Teknik direktör her şeyin en iyisini ve en doğrusunu bilir, o ister ben uygularım.
"ZATEN GERÇEK FENERLiYiM"
- Galatasaray maçlarında ne hissediyorsun?
- Her zaman derbide oynamak harikadır. Atmosfer her zaman mükemmel oluyor. O akşam sahada olursam çok daha iyi hissederim.
"ÖNEMLi OLAN 3 PUANDIR"
"Galatasaray’a gol atan gerçek Fenerbahçeli olur” denir. Sen henüz gol atamadın...
- Gol atmak isterim. Ama kazanalım da, golü kim atarsa atsın.
Gerçek Fenerbahçeli olmak önemli değil mi?
- Ben zaten gerçek bir Fenerbahçeliyim…
"GÖZALTINA ALINMAK ACI BİR TECRÜBEYDİ"
Fenerbahçe’ye ilk geldiğinde büyük acılar yaşadın. Gözaltına alındın. Daha sonra bu davanın bir kumpas olduğu ortaya çıktı. Neler söyleyeceksin bununla ilgili?
Çok kötü bir tecrübeydi. Geçmişi çok fazla konuşmayı seven bir insan değilim. Hatırladığımda çok üzülüyorum. İnsanlar gerçekten kötü olabiliyorlar. Bir sabah uyanıyorlar ve diğer insanlara istediklerini yapabiliyorlar. Geçmişi hiç unutmayacağım. Ama bugün buradayım ve burada olmaktan dolayı çok mutluyum. En iyi bildiğim işi yapıyorum.
"EVET, FORMAYI ÇIKARDIM, ÇÜNKÜ..."
Önceki sezon Beşiktaş maçında formayı çıkarma olayın hâlâ konuşuluyor. O anda neler yaşandı? Bir de kendi ağzından duymak isteriz…
- Duygusal bir andı. Sahada elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorsunuz. Ama bazen işler istediğiniz gibi gitmiyor. O zaman siz de rahatsız oluyorsunuz. Bir de o anda herkes size kızıyor. Bazen kolay olmuyor bu tip durumları yönetebilmek.
- Sonuçta bir insanım. Her zaman en iyisini vermek durumunda ve zorundayım. İşler iyi gitmiyor o anda. Ben zaten kendime kızıyorum. Bir de insanların da kızması işleri daha da kötü hale getiriyor. Formayı çıkardığım an, duygularımın dışa vurumuydu. Zaten taraftarlardan özür diledim. Bu konu ile ilgili aramızı düzelteceğiz.
"BAŞKAN’LA OLAN BAĞIMI KELİMELER ANLATAMAZ"
- Fenerbahçe’ye geldin, gittin, yine geldin. Aziz Yıldırım ile özel bir bağın olduğunu söyleyebilir miyiz?
- Aziz Yıldırım benim babam gibidir... En zor zamanlarımda hep yanımdaydı. Bence o bu camia için gelmiş geçmiş en büyük başkan olduğu kadar, Fenerbahçe Kulübü’nde faaliyet gösteren tüm sporcuların, çalışanların ve taraftarların oluşturduğu ailenin babasıdır. Hayatımda yaşadığım ve hatırlamak istemediğim en zor zamanlarda o varlığıyla, desteğiyle bana sahip çıktı ve elimden tuttu.
- Onu anlatmak benim için çok zor çünkü onunla aramızda kelimelerle ifade edilemeyecek güçlü bir bağ olduğunu düşünüyorum... İyi ki onu tanımışım.
(Hürriyet)