ANKARA, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye'de görev yapan yabancı misyon şeflerinin eşlerine yemek verdi. Yemekte konuşan Erdoğan, kültürler arası iletişimin önemine dikkat çekerek, "Sizler, farklı kültürlerin mensupları olarak ülkemize zenginlik katıyorsunuz. Bu iletişim ortamlarının inşasında, kadınlar büyük rol oynuyor. Kadınların enerjisi, empati gücü, farklı deneyimlere açık olmaları, yeni diyalog kanalları açıyor" dedi.
Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kış Bahçesi'nde Türkiye'de görev yapan yabancı misyon şeflerinin eşlerine yemek verdi. İletişimin, dün olduğu gibi bugün de toplumların en büyük ihtiyacı olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, "Teknoloji ile sağlanan iletişimden ziyade sözcüklere taşınan, sonra kalplerde yankı bulan insanlık hallerinden söz ediyorum. Nitekim, Mevlana'nın bir sözü var; 'Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır.' İşte evrensel değerler, bu paylaşımların neticesinde oluşuyor" dedi. Erdoğan, AB büyükelçilerini kapsayan 'Büyükelçi Komşum Olur' sosyal medya kampanyasını hatırlatarak, 'En İyi Komşu' seçilen Almanya Büyükelçisi ve eşini kutladı.
Emine Erdoğan, büyükelçiliğin yalnızca diplomatik bir iş olmadığını, insani ve kültürel köprüler kurmanın vesilesi olduğunu söyledi. Erdoğan, bir kültürü tanımanın en iyi yolunun, onun dilini, sanatını ve mutfak kültürünü öğrenmekten geçtiğini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye, hem sanatta hem de zanaatın birçok kolunda oldukça üretken bir ülke. Her bölgemizin kendine has motifleri, müzikleri, dansları, el sanatları mevcut. Burada bulunduğunuz süre içinde bunları görmeniz, tecrübe etmeniz büyük bir kazanımdır. Türkiye'nin ve Türk insanının ruh haritasını görmek için keşif dolu seyahatlere çıkmanızı öneririm. Ülkemiz, sadece denizlerin değil şifalı suların bulunduğu termal tesisleri, yaylaları, köyleri ile sizi her an şaşırtabilecek çeşitliliğe sahip. Dünyada gittiğiniz bazı şehirleri bir kere görürsünüz ve bu size yeter. Fakat mesela İstanbul'u ne kadar ziyaret etseniz de, hiç tüketemezsiniz. Her seferinde yeni bir yüzünü görürsünüz. Keza Anadolu'da hemen her kapı, her an çalınabilir. Çünkü bizim kültürümüzde 'Tanrı misafirliği' diye bir statü vardır. Kapıya gelen kimse geri çevrilmez, eve buyur edilir, yedirilir, içirilir. Misafire hürmet, bizim inancımızdan yansıyan bir özelliktir. Yemek kültürümüz ise dillere destandır. Yemek bizim kültürümüzde, sunduğu lezzetin ötesinde sosyal ilişkileri güçlendiren bir araçtır. Büyük sofralar kurarız. Aile büyükleri ve yakın akrabalarla ilişkiler burada geliştirilip güçlendirilir. Bizim inancımızda güzellikler paylaşıldıkça çoğalır. Bu nedenle kalabalık sofralar bereket sebebidir. Umuyorum ki, her birini deneyimleme fırsatınız oluyordur. Türk yemeklerini yapmayı öğrenmenizi de özellikle tavsiye ederim."
'YEREL KÜLTÜRLERİ YAŞATMAYA ÇALIŞIYORUZ'
"Küreselleşmenin yerel kültürleri yok ettiği bir dünyada biz onları yaşatmaya çalışıyoruz. Sanatımızın ince işlerini dünyaya tanıtmak istiyoruz" diye konuşmasına devam eden Emine Erdoğan, sergi alanındaki minyatür sergisinin bu ince işlerden biri olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, minyatür sanatçısı Özcan Özcan liderliğinde, kadınlardan oluşan minyatür sanatçıları grubunun hazırladığı ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde sergilenen Süleymanname minyatür sergisine atıfta bulunarak, "Tarih okuması bazen de resimler üzerinden yapılır. Osmanlı kültürüne dair birçok öğeyi bu minyatürlerde tüm detaylarıyla görmeniz mümkün. Minyatür, hat, ebru, tezhip, Türkiye'de bulunduğunuz süre zarfında sizlerin de ilgisini çekeceğini düşündüğüm sanat dalları. Belki de her biriniz bunlardan birini öğrenerek Türkiye'den kalıcı bir hatıra ile ülkenize dönmeyi düşünürsünüz" diye konuştu.
Kültürler arası etkileşimin karşılıklı olduğunu vurgulayan Erdoğan, Afrika yemeklerine dair bir kitap müjdesi de paylaştı. Erdoğan, "Biz de sizlerden çok şey öğreniyoruz. Söz gelimi Afrika ülkelerinin büyükelçilerinin eşleri ile Afrika yemeklerine dair çok anlamlı bir çalışma yaptık. Afrika yemek kültürüne ait tariflerden oluşan bir kitap, himayemde yapılan bir çalışma çerçevesinde Mayıs ayında yayınlanacak. Doğusundan batısına, Afrika'nın özgün yemekleri, Türk toplumu tarafından yakından tanınmış olacak" dedi.
'İYİLİK, HİÇ BATMAYAN GÜNEŞ GİBİDİR'
Konuşmasının son bölümünde dünyada yaşanan çatışmalara dikkat çeken Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hepimiz güçlerimizi insanlık için birleştirsek, emin olun dünya başka bir yer olur. Ne yazık ki bilimde, teknolojide koşar adım yol alırken, 21'inci yüzyılda bir yandan da insanlığa dair kötü manzaralarla karşılaşıyoruz. Çocukları ana- babasız, insanları vatansız bırakan çatışmalar yaşanıyor. Afrika'da sömürülen kadınlar, Yemen'de çile çeken anneler, Suriye'de göç yollarında yaşam savaşı veren çocuklar… Kadınların, çocukların ve elbette insanlığın dertleri için kendimizi sorumlu hissediyoruz. İyilik, hiç batmayan güneş gibidir. Işığı tüm zamanları aydınlatır. İnanıyorum ki bir gün her birinizle insanlığın dertlerine çözüm olabilecek iş birlikleri yapacağız. Bu konuda umudum tamdır."
SÜLEYMANNAME MİNYATÜR PROJESİ SERGİLENDİ
Emine Erdoğan, yemeğin ardından programa katılan sanatçılar ve büyükelçi eşleri ile 'Süleymanname' minyatür sergisini gezdi. Minyatür sanatçısı Özcan Özcan öncülüğünde, kadın sanatçılar tarafından hazırlanan sergi, 50 özgün minyatürden oluşuyor. Türkiye Diyanet Vakfı Kadın, Aile ve Gençlik Merkezi (KAGEM) İstanbul Şubesi ve KuveytTürk Sanat Atölyeleri'nin iş birliği ile gerçekleştirilen 'Süleymanname' minyatür sergisi projesi, klasik murakka üzerine alıntılama ve boyama teknikleri kullanılarak yeni bir yorumla hazırlandı.
Sergide Özcan Özcan’ın yanı sıra Arzu Akbulut, Aysel Güleser Ekşi, Ayşe Nur Kapusuz, Emel Demir, Emel Sakarya, Fatoş Borbor, Fikriye Akbulut, Füsun Yılmaz, Gülgün Keser, Hamiyet Leventoğlu, İsmet Gömeç, Neslihan Bulut, Tülay İlkar ve Zeynep Elçi'ye ait eserler yer alıyor.
Emine Erdoğan'ın yabancı misyon şeflerinin eşlerine verdiği yemekte, minyatür sergisinin temasına uygun olarak Çiğdem Kartal Toker, Doç. Dr. Hikmet Toker, Doç. Dr. Erhan Özden, Doç. Dr. Barış Karaelma'dan oluşan musiki heyeti tarafından Kanuni Sultan Süleyman dönemine ait musiki eserlerinden örnekler icra edildi.
Programda ayrıca Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun eşi Hülya Çavuşoğlu da hazır bulundu. Pakistan Büyükelçisinin eşi Sayın Shaza Syrus ise Emine Erdoğan'a sahnede hediye takdim etti. Program fotoğraf çekimi ile son buldu. Davetlilere, sergilenen minyatürlerin sınırlı sayıda tıpkı basımı hediye edildi.