Emniyet Genel Müdürlüğü, tanık korumu kurulu kararıyla 105'i tanık, 168'ide tanık yakını olmak üzere toplam 273 kişi hakkında koruma tedbiri uyguluyor. Koruma kararı alınan 145 tanık ve tanık yakını, yaşadıkları yerlerden kimsenin bilmediği başka adreslere yerleştirilirken, 12 tanığın estetik ameliyatla görünümü, 109 tanığın ise kimliği değiştirildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü, Tanık Koruma Kanunu kapsamında 105'i tanık, 168'i de tanık yakını olmak üzere toplam 273 kişi hakkında koruma tedbiri uyguluyor. Emniyetin verilerine göre, 2008'de 7, 2009'da 42, 2010'da 20, 2011'de 90, 2012'de 87 ve bu yıl da 27 kişi Tanık Koruma Kanunu'ndan yararlandı.
Kanuna göre, ceza muhakemesinde tanık olarak dinlenenler ile tanık olarak dinlenen suç mağdurları, dinlenenlerin nişanlısı, evlilik bağı kalmasa bile eşi, kan hısımlığından veya kayın hısımlığından üstsoy veya altsoyu, ikinci derece dahil kan veya ikinci derece dahil kayın hısımları ve evlatlık bağı bulunanlar ile yakın ilişki içerisinde olduğu kişiler haklarında tanık koruma tedbiri uygulanabiliyor.
Bu çerçevede, 58 tanık ve tanık yakını, fiziki koruma talep ederken, bu kişiler polis tarafından 24 saat yakın korumaya alındı. Kanundan yararlanan 145 tanık ve tanık yakını, yurt içinde yerleşim yeri değişikliği talep etti. Bu 145 tanık ve tanık yakını, yaşadıkları yerlerden kimsenin bilmediği başka adreslere yerleştirildi.
İçişleri Bakanlığı, kimlikleri ile diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi ve yeniden düzenlenmesini isteyen 109 tanık ve tanık yakınına yeni kimlik verdi. Geçmişe dönük tüm bilgileri değiştirilen bu kişiler, yaşamlarını yeni kimlikleriyle sürdürüyor.
-Yeni okul, yeni iş
Bakanlık, 122 tanık ve tanık yakınına geçici maddi yardım sağlarken, eğitim kurumu ya da iş yerinin değiştirilmesini talep eden 38 tanık ve tanık yakınına yeni bir okul veya iş imkanı sağladı. Devletten 12 tanık ve tanık yakını ise estetik cerrahi yardımıyla fizyolojik görünümünün değiştirilmesini istedi. Devlet estetik cerrahi ya da diğer yöntemlerle 12 tanık ve tanık yakınının çehresini değiştirdi. Bu kişiler, yaşamlarını yeni yüzleriyle sürdürüyor.
Ergenekon, Balyoz gibi kamuoyunun yakından takip ettiği davalarda "gizli tanık"ların ifadeleri doğrultusunda kimlikleri yüksek düzeyde araştırılır ve tartışılır olmuştu.
-AB destekli 1 milyon avro bütçeli yeni proje
Öte yandan, İçişleri Bakanlığı, tanık koruma sisteminin iyileştirilmesi için AB destekli projeler yürütüyor. Adalet Bakanlığı ve Alman Uluslararası Hukuk İşbirliği Vakfı ile ortak yürütülen 1 milyon avro bütçeli Tanık Koruma Kapasitesinin Güçlendirilmesi AB Eşleştirme Projesi kapsamında, tanık koruma alanındaki mevzuatın iyileştirilmesi ve bir tanık koruma rehberi hazırlanması hedefleniyor.
Proje kapsamında 215 emniyet mensubuna eğitim verilmesi ve İstanbul'da uluslararası bir seminer de düzenlenmesi planlanıyor. 2015'te tamamlanması öngörülen proje, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'nın kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi, tanık koruma sistemi üzerine eğitim, kurumlararası ve uluslararası işbirliği, olmak üzere üç bileşenden oluşuyor.
Türkiye'de gizli tanık uygulaması, yasal alt yapının sağlanmasıyla 2008'den itibaren uygulamaya konulmuştu. Birçok suç örgütünün çökertilmesine imkan sağlayan gizli tanık uygulaması, kamuoyunun yakından takip ettiği "Ergenekon" ve "Balyoz" gibi bazı davalarda, tartışma konusu oldu. Özellikle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon Davası'nda 'Deniz' adıyla ifade verip daha sonra kimliğini açıklayan Şemdin Sakık, gizli tanıklık uygulamasını yüksek düzeyde tartışılır hale getirdi. (AA)